asıl ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
asıl, -slı
Arapça aṣl
1. isim Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı:
Bir belgenin aslı.
2. isim Kök, köken, kaynak:
Yazının aslı resimdir.
3. isim Gerçeklik:
Bu haberin aslı yok.
4. isim Soy, nesep:
"İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır." - Sait Faik Abasıyanık
5. sıfat Gerçek, esas:
"Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek." - Ahmet Ümit
6. sıfat Bir şeyin temelini oluşturan, ana.
7. sıfat Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan:
Asıl sanat budur.
8. sıfat Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı:
Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.
9. zarf (a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak:
"Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var." - Ahmet Ümit
Kelime Kökeni
Arapça Aṣl kökünden gelen ˀaṣl أصل "kök, soy, ilke, temel, öz, esas" sözcüğünden alıntıdır.
Tarihte En Eski Kaynak
asl [ (1300 yılından önce) ]
mahkeme-i asliye "birinci kademe mahkemesi" [ Resmi Gazete (1924) ]