kurmak

 

kurmak

kurmak ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

kurmak, -ar

1. -i Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek:

      "Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk." - Falih Rıfkı Atay

2. -i Hazırlamak:

      "Kurduğu sofraya, yaptığı salataya git de bak!" - Refik Halit Karay

3. -i Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek:

      "Çocukça bir sevinçle kurduğun çalar saatleri çalıp duruyor." - Haldun Taner

4. -i Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak:

      Turşu kurmak.

5. -i Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek:

      "Dünyanın en büyük imparatorluklarını kuran kimlerdi?" - Orhan Seyfi Orhon

6. -i Yapmak, inşa etmek:

      "Çirkin yapıları örtecek güzel yapılar kuralım." - Nurullah Ataç

7. -i Yapmak, oluşturmak.

8. -i, ticaret Ortaklık sağlamak.

9. -i Belli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek:

      "Teşkilatı ilçede sevilip sayılan bir avukat kurmuştu." - Tarık Buğra

10. -i Bir araya getirmek, toplamak:

      Divan kurmak.

11. -i Düşünmek:

      "Yalnız hayalle geçiniyorum, ben yalnız hayal kuruyorum." - Sait Faik Abasıyanık

12. -i Aklına koymak:

      O gitmeyi bir kez kurdu mu artık durmaz.

13. -i Zihinde büyütmek:

      "Bayram Ağa, uşakların söylediklerini kurdukça kurdu." - Halide Edip Adıvar

14. -i Sağlamak, oluşturmak:

      Dostluk kurmak. İlişki kurmak.

15. -i, mecaz Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek.

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - 1981

İngilizce: wind, Fransızca: remonter, Almanca: aufziehen

Sinema Zemberekli alıcılarda, motoru çalıştıran zembereği kurulu duruma geçirmek üzere kolu ya da anahtarı çevirmek.

Tiyatro Terimleri Sözlüğü - 1966

(Oyun):Bir oyunu bütün öğeleri ile belli bir düzen içinde oynanır hale getirmek.

Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007

set up

kurmak

Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007

install

kurmak

Kelime Kökeni

Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء  "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל  "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי  "doldurma" kökünden türetilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski