Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışma.
Savaşlar genellikle dini, millî, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir. Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılır: nükleer savaş, soğuk savaş, iç savaş, dini savaş (cihad, haçlı seferi), dünya savaşı, gerilla savaşı ve biyolojik savaş gibi.
{tocify} $title={İçindekiler}
Savaşın tanımlanması
Günümüzde savaşlar Birleşmiş Milletler tarafından bazı temellere ve kurallara dayandırılmıştır. Geçmişte yapılan savaşların aksine günümüzdeki savaşlarda özellikle sivillerin öldürülmesini engellemek, ülke ya da kitleleri yok etmektense onları güçsüz bırakmak güdülmektedir. Ancak buna rağmen günümüzde de trajediler yaşanmaya devam etmektedir. Örneğin, 1990'lı yıllarda Kuzey Afrika'da çıkan iç savaşlarda ve kabile savaşlarında 1 milyonun üzerinde insan ölmüştür. 2003 yılında başlayan Irak Savaşı'nda çok sayıda asker ve sivil ölmüştür.
Uluslararası hukukta silahlı direniş hareketleri başlatmış olduğu savaşın kabul edilebilirliği ve yasallığı üzerine, en az 1899'dan günümüze kadar, savaş hukukunun bir dizi uluslararası antlaşma düzeyde belirlenmesi yoluyla ilk büyük girişim gerçekleştiğinden bu yana savaşın direniş hareketi olarak kapsanması konusunda anlaşmazlık yaşanmaktadır. Yakın tarihte, 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri'ne 1977 yılında eklenen I. Protokol olarak anılan "Uluslararası Silahlı Çatışmaların Kurbanlarının Korunması ile İlgili Protokol"; 1. ve 4. maddede silahlı çatışmalara atıfta bulunarak "... insanların sömürgecilik hakimiyeti, yabancı işgal kuvveti ve ırkçı rejimlere karşı" savaşın yapılabileceğini öngörür. Ancak tüm bu ayrımlar politik birer yargıdır, iktidarların uygulamalarından öte uluslararası hukuk da bu konuda net bir ayrım yapmamakta ve en ciddi insan hakları ihlallerine karşı bile örgütlü bir direniş hakkı tanımlamamaktadır. Zira bu durum soykırım ve devlet terörü gibi suçlara karşı savaş hakkını engellemekte, insanlığa karşı suçlar ve büyük çapta savaş suçlarına karşı mücadeleyi zayıflatmaktadır.
Türleri
Savaşlar farklı açılardan ayrı biçimlerde türlerine ayrılmıştır.
- Akustik savaş
- Amfibik harekât
- Asimetrik savaş
- Bağımsızlık savaşı
- Barutlu silahlarla savaş
- Biyolojik savaş
- Deniz savaşı
- Din savaşı
- Dördüncü nesil savaş
- Düzensiz savaş
- Ekonomik savaş
- Etnik çatışma
- Gayrinizami harp
- Gerilla savaşı
- Halk savaşı
- Hava savaşı
- Hegemonik savaş
- İç savaş
- İsyan
- İşgal
- Kara savaşı
- Kimyasal savaş
- Konvansiyonel savaş
- Kuşatma
- Partizan (silahlı kuvvetler)
- Psikolojik savaş
- Saldırı savaşı
- Savunma savaşı
- Soğuk hava savaşı
- Sosyolojik savaş
- Sömürge savaşı
- Ticaret savaşı
- Topyekûn savaş
- Vekâlet savaşı
- Yıpratma savaşı
- Zırhlı savaş
Savaş ilanı
Savaş ilanı, bir devlet ya da milletin diğerine karşı savaşı öngören irade beyanını gösteren resmî bir eylemdir. Bu ilan, iki veya daha fazla devlet arasında savaş hali yaratmak için ulusal bir hükûmetin yetkili organı veya yetkili kişisi tarafından irade beyanını sunan bir konuşma eylemi veya bir belgenin imzalanması sonucu tamamlanabilir.
Savaşan taraf statüsü
Savaşan taraf, uluslararası hukukta, iki veya daha fazla (genellikle) egemen devletin, bir savaşa girme durumunu göstermek için kullanılan bir terimdir. Savaşlar, 51. maddesi uyarınca (Birleşik Krallık'ın Falkland Savaşı'nın başlangıcından (1982) önce yaptığı gibi) Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın veya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının himayesinde (Körfez Savaşı için yasal yetki veren 678 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Çözümü gibi) kendiliğinden savunma hakkını ihlal eden bir çatışmaya karşı bir veya birden çok tarafla çatışarak gerçekleşir.
İç silahlı çatışma durumunda, bu çatışmanın tarafı olan devlet dışı aktörlerin hukuki açıdan değerlendirilmesi, o silahlı çatışmaya uygulanacak uluslararası hukuk kurallarını da belirlemektedir. Zira tarafların ve aynı zamanda çatışmanın niteliğine göre iç silahlı çatışmanın gerçekleşmesi olasılığı olduğu gibi, iç silahlı çatışmanın uluslararası nitelik kazanması olasılığı da bulunmaktadır. Başkaldırı, iç silahlı çatışmaların başlangıç aşaması olarak değerlendirilir. Başkaldıran gruplara asi ya da savaşan taraf statüleri tanınabilir. Savaşan statüsünün tanınması, iç silahlı çatışmaların uluslararasılaşması sonucunu doğuran aşama olarak değerlendirilebilir. Başkaldırı, tek başına uluslararası silahlı çatışmalara uygulanan insancıl hukuk kurallarının uygulanması için yeterli bir durum değildir. Hatta yalnız iç silahlı çatışmalara ilişkin düzenlemelerin uygulanması bile, bu grupların gerçekleştirdikleri eylemin belirli bir eşiği geçmesine bağlıdır.
Kendilerini, bir iç silahlı çatışmanın taraflarına nazaran daha özel konumda gören ulusal bağımsızlık hareketleri, uluslararası hukuk bakımından da farklı değerlendirilirler. Bu tür gruplarla savaşan taraf ve asiler arasındaki fark, belirli bir bölgede ülkesel kontrol sağlamasalar ya da statüleri tanınmasa da, uluslararası taleplerde bulunma ve yükümlülükler üstlenme açısından ortaya çıkar. Yani Cenevre Sözleşmelerinin ilgili Ek I. Protokol 1. maddesinin uygulanabilmesi için ulusal bağımsızlık hareketlerinin resmen tanınması gerekir. Bununla beraber tanıma olmaksızın bu tür hareketlerin, olağan bir iç silahlı çatışma olarak adlandırılması durumunda nasıl bir hukuki sonuç getireceği açık değildir. Dolayısıyla uluslararası düzeyde tanıma işlemleri, her ne kadar resmî bir ön koşul olmasa bile, uygulamada fiilen bir gereklilik olarak kabul edilir.
Savaş suçu
Savaş suçu, askerî veya sivil, kişi veya kişilerin, savaş kanunları ihlâli için uluslararası ceza hukuku çerçevesinde cezalandırılabileceği suçtur. Bunlar özellikle, sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması veya zorla çalıştırılması, savaş esirlerinin öldürülmesi ya da kötü muameleye tabi tutulması, rehinelerin öldürülmesi, kamu ve özel kişilerin mallarının yağmalanması, gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması gibi eylemleri kapsamaktadır.
Devletler arası çatışmalarda savaş kanunlarının her ihlâli bir savaş suçu sayılmaktadır, ama devlet içi çatışmalarda yer alan ihlâller savaş suçu sayılmayabilir.
SS Einsatzkommando askerleri tarafından Polonyalıların Leszno'da gerçekleştirilen infazı, savaş suçlarına bir örnektir. (Ekim 1939) |
Savaş ekonomisi
Devletler ekonomik pozisyonlarını savaş zamanında canlı tutmak ve kriz yaşamamak için savaş ekonomisi kapsamında, üretim, paylaşım ve tasarruf üzerinde çeşitli düzenlemelere gitmekte ve döneme özel önlemler almaktadırlar.
Tarihteki en çok kayıp getiren savaşlar
Tarihteki en ölümcül savaş, toplam kümülatif ölüm sayısı bakımından, 1939'dan 1945'e kadar, 60-85 milyon ölüm ile II. Dünya Savaşı olmuştur. Ardından da 60 milyon civarındaki ölüm sayısı ile Moğol istilaları gelmektedir.
1400 yılından bu yana yaşanan çatışmalardaki ölümler |
1600-1945 yılları arasındaki savaşlardaki ölümlerin yoğunluğu Fransız Devrim Savaşları (1792-1802) ve Napolyon Savaşları (1800-1815) ile I. ve II. Dünya Savaşları en yüksek yoğunluklara ulaşıyor. |
Ölüm (milyon) | Tarih | Savaş |
---|---|---|
60,7–84,6 | 1939–1945 | II. Dünya Savaşı |
60 | 13. yüzyıl | Moğol istilaları |
40 | 1850–1864 | Taiping Ayaklanması (ayrıca bkz Dungan Ayaklanması) |
39 | 1914–1918 | I. Dünya Savaşı |
36 | 755–763 | An Luşan İsyanı (belirsiz) |
25 | 1616–1662 | Ming Hanedanı'nın Çing Hanedanı fethi. |
20 | 1937–1945 | İkinci Çin-Japon Savaşı |
20 | 1370–1405 | Timur'un istilaları |
16 | 1862–1877 | Dungan Ayaklanması |
5–9 | 1917–1922 | Rus İç Savaşı ve İç Savaşa Müttefiklerin müdahalesi |
Ateşkes
Ateşkes, savaşın ve çatışmaların geçici bir süreliğine durdurulmasına denir. Savaşan, çarpışan iki düşmanın, yaralılarını, ölülerini kaldırmak ya da barış sağlayıcı görüşmelerde vb. bulunmak üzere anlaşarak, çarpışmaları durdurmasıdır. Eş anlamlısı bırakışma, mütareke olarak da bilinir. Süresi bitince çarpışmalar tekrar başlayacağı gibi her an bu anlaşmanın bozulabilmesi de mümkündür.
Barış
Barış genel anlamda düşmanlığın zıddı olan politik duruma verilen isimdir. Devletler arası diplomasilerde birbirlerine göre durumlarının düşmanlık sıfatıyla tanımlanmadığı durumlarda bu terim kullanılır.Bu durumun oluştuğu taraflar müttefik devletler olarak adlandırılır. Sembolü güvercin kuşu olarak bilinir. Çeşitli resim yarışması konularına çok dahil olmuş bir konu olmakla birlikte geniş kapsamlı olduğu da söylenir.
Özel askerî ve güvenlik şirketleri
Özel askerî şirketler, silahlı veya silahsız mücadelelerde, muharebe destek, güvenlik veya güvenlik danışmanlık hizmetleri veren kâr amaçlı kurumlardır. Bu şirketlerin bir kısmı "özel sektör silah sanayi" içinde de yer almaktadırlar.
savaş ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. isim, askerlik Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal:
"Savaş yıllarıydı. Orta hâllilerin bile doğru dürüst yiyeceği yoktu." - Ayla Kutlu
2. isim Uğraşma, kavga, mücadele.
3. isim Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele:
Veremle savaş.
Halkbilim Terimleri Sözlüğü - 1978
Türkçe: harp, İngilizce: war, Fransızca: guerre, Almanca: Krieg
Bir toplumun başka bir topluma, isteğini benimsetme amacıyla tüm olanakları ve güçleriyle yaptıkları düzenli saldırı.
Tarih Terimleri Sözlüğü - 1974
Türkçe: Harp, İngilizce: War, Fransızca: guerre, Almanca: Krieg
İki ya da daha çok devletlerin, istediklerini kabul ettirmek ya da başkasının isteklerine boyun eğmemek amacıyla, birbiriyle diplomatik ilişkilerini keserek silâhlı güçlerle vuruşmaları.
Kelime Kökeni
Türkçe sav "söz" sözcüğünden +Aş sonekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için sav maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
savaş "(sözlü) tartışma, atışma" [ ed. Borovkov, Orta Asya'da Bulunmuş Kuran Tefsirinin... (1300 yılından önce) ]
"kavga, döğüş" [ Saraylı Seyf, Gülistan Tercümesi (1391) ]
keşke savaşların hepsi "laf savaşı" olsa birer taşlama olsa.cevap veremeyen diğerine azcık toprak verse,su verse,yemek verse. Sezen aksunun dediği gibi Savaşma seviş benle
YanıtlaSilHayata karış benle.