yüksek

 

yüksek

yüksek ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

yüksek, -ği

1. sıfat Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı:

      "Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." - Ömer Seyfettin

2. sıfat Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan.

3. sıfat Güçlü, şiddetli:

      Yüksek basınç. Yüksek gerilim.

4. sıfat Etkili:

      "Gönlünün matemiyle mağrur olan kimseye / Cihanın acep hangi sevinci yüksek gelir?" - Enis Behiç Koryürek

5. sıfat Derece veya makamı bakımından üstün:

      Yüksek kurul.

6. sıfat Normal değerlerin üstünde olan:

      "Türk milletinin karakteri yüksektir." - Atatürk

7. isim Yukarıda, üst tarafta olan yer:

      "Yüksekten avluya açılmış iki pencereden aydınlık alıyordu." - Memduh Şevket Esendal

8. sıfat, mecaz Erdemli, faziletli:

      "Vatana gözyaşı döktünse eğer / Varlığın bu yüksek gururu anlar" - Enis Behiç Koryürek

9. sıfat, mecaz Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan:

      Yüksek sosyete.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü - 1949

Fransızca: haut

Bir dilin, yayılış alanı içinde denizden en uzak yerlerdeki şekline sıfat olur.

Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007

high

yüksek

Kelime Kökeni

Eski Türkçe yükse- "yükselmek, boy atmak" fiilinden +Ik sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe yüksek sözcüğünden evrilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

yüksek "aynı anlamda" [ Uygurca İyi ve Kötü Prens Öyküsü (1000 yılından önce) : yüksek édiz orunluktın kodı [yüksek ve değerli tahtından attı] ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski