sağ ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
sağ (I)
1. sıfat Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı:
"Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu." - Ömer Seyfettin
2. isim Bu taraftaki yön:
Sağa dönmek. Sağdan yürümek.
3. sıfat Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş).
4. isim, spor Boksta sağ yumrukla vuruş.
sağ (II)
1. sıfat Sağlam, esen.
2. sıfat Yaşamakta olan:
"Aliş sağ mı yoksa boğuldu mu?" - Halikarnas Balıkçısı
3. sıfat Katkısız:
Sağyağ.
Kelime Kökeni
Eski Türkçe sağ "muteber" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe sa- "saymak, itibar etmek" fiilinden +Iğ sonekiyle türetilmiştir. Bu sözcük bir sözcükten alıntıdır. Daha fazla bilgi için say- maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
sağ "iyi, muteber, esen, salim (sıfat), sağlık, esenlik, itibar (isim)" [ Uygurca (1000 yılından önce) ]
sağ "uğurlu taraf, sağ yan" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
sağaltmak "iyileştirmek" [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : Dede, sen menüm elümü sağaldı gör ]
sağlık "selamet, sıhhat" [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : babana anaña sağlığıla varacak olurısañ beni bunda gelüp hellalığa kabul edip alurmısın, dedi. ]
sağ u salim [ Meninski, Thesaurus (1680) ]
sağ ol var ol [ Meninski, Thesaurus (1680) ]
sağlamak "takviye etmek, teyit etmek" [ Ahmet Vefik Paşa, Lugat-ı Osmani (1876) ]
sağlam "selim, kavi, emin, sahih" [ Ahmet Vefik Paşa, Lugat-ı Osmani (1876) ]
sağduyu "aklı selim" [ c (1935) : Hissi selim = sağduyu ]
sağlamak "1. teyit etmek, konfirme etmek, 2. temin etmek" [ Osmanıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu (1935) ]