boğmak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
boğmak, -ğı (I)
isim
Boğum yeri.
boğmak, -ar (II)
1. -i Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek:
"Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
2. -i El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak.
3. -i Motorlu taşıtlarda fazla yakıt motoru çalışmaz duruma getirmek.
4. -i Renkler uygun düşmemek:
Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş.
5. -i, mecaz Silik bir duruma getirmek:
"Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum." - Refik Halit Karay
6. -e, mecaz Tamamıyla kaplamak:
"Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu." - Mahmut Yesari
7. -e, -i, mecaz Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak:
"Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu." - Orhan Kemal
8. -e, -i, mecaz Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak:
"Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar." - Haldun Taner
9. -i, mecaz Gelişmesine engel olmak.
10. nesnesiz, mecaz ► bunaltmak:
"Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu." - Refik Halit Karay
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]
