bozuk

 

bozuk

bozuk kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

bozuk, -ğu (I)

1. sıfat Bozulmuş olan; muhtel:

      "Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." - Tarık Buğra

2. sıfat Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ):

      "Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim." - Reşat Nuri Güntekin

3. isimbozuk para:

      "Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!" - Memduh Şevket Esendal

4. sıfat, mecaz Gergin, huzursuz bir biçimde olan:

      "Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu." - Falih Rıfkı Atay

5. sıfat, mecaz Sıkıntılı bir biçimde olan; şizoit:

      "Süleyman’ı odada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki birdenbire, ‘Ne oldu Süleyman?’ diye haykırdı." - Halide Edip Adıvar

bozuk, -ğu (II)

isim, müzik

Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.

Yazın Terimleri Sözlüğü - 1974

Fransızca: incorrect

1. Biçimsel ve dilsel yanlışlıkları bulunan (anlatım). 2. Halk yazınında bağlamadan biraz büyük, meydan sazından küçük, en çoğu üçer üçer çekilmiş dokuz telli bir saz.

Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976

Tambur benzeri, uzun saplı bağlama. (Seydömer -Kütahya)

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü - 1948

(Halk edebiyatı terimi) Türkü çeşitlerinden biri.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972

İngilizce: distorted

Bozulmaya uğramış olan.

Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007

down

bozuk

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski