Cellât, ölüm cezalarının infazını gerçekleştiren kişinin unvanıdır. Bu şahıslar, ölüm cezasının kabul gördüğü ülkelerde ilgili cezai kurumun personeli olarak da görev yaptıkları gibi; Cellatlık da yerinde infaz gibi kuraldışı ölüm cezalarının infazında kişinin özel bir görevi değil, keyfi bir davranış biçimi olarak da algılanabilir.
Osmanlı'da cellatlar sağırdırlar ve cellât olarak seçilecek kişinin dili kesilir.
![]() |
Cellât İdam Hükümlerini İnfaza Memur Cellât başı Cellâtların Amiri Subaşı Şehrin İnzibat Amiri Asesbaşı Yeniçeri Ocağı İnzibat Amiri Böcek Başı Gizli Polis Amiri |
Tarihi
Cellât, Arapça "Kırbaçla Vurmak" anlamına gelen "Celd" kökünden türemiştir. Osmanlılarda cellatlar; önceleri Hırvatlardan, daha sonra da Çingenelerden seçilmiştir. İnfaz edilecek kimsenin yüzlerini görmemesi için göz yuvaları kesilmiş kar maskesi benzeri bir bere taktıklarına birçok seyahatnamede rastlanır.
cellat kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
cellat, -dı
(l ince okunur), Arapça cellād
1. isim Ölüm cezasına çarptırılanları öldürmekle görevli olan kimse:
"İçlerinden biri atından inerek celladın burnuna kapı gibi bir fermanı dayadı." - İhsan Oktay Anar
2. sıfat, mecaz Acımasız, katı yürekli, kolaylıkla suç işleyen.
Tarih Terimleri Sözlüğü - 1974
Türkçe: Üstadan-ı divan-ı hümayun, İngilizce: Executioner, hangman, Fransızca: bourreau, Almanca: Henker
Padişah ve devlet büyüklerinin yanında, ölüm yargılarını yerine getirmekle görevli kimse.
Kelime Kökeni
Arapça cld kökünden gelen callād جلّاد "kırbaçlayıcı [esk.], işkence ve idam görevlisi" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça calada جلد "suya veya deriye vuruş sesi çıkardı, kırbaçladı, tokatladı" fiilinin meslek adıdır. Daha fazla bilgi için cilt maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
cellād [ Tezkiret-ül Evliya (1341) : ol denlü korkı aŋa galib olmışdı, her ne yérde ki otururdı, sanaydıŋ ki bir cellad öŋinde otururdı ]
cellād [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : Altı cellad eñsesine geldiler, yalıñ kılıç tutdular. ]