kırmak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
kırmak, -ar
1. -i Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak:
Taşları kırmak. Bardağı kırmak.
2. -i İri parçalara ayırmak.
3. nesnesiz Belirli bir biçimde katlamak:
Forma kırmak.
4. -i Öldürmek, yok olmasına neden olmak:
Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.
5. -i Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak.
6. -i Vücut kemiklerinden birini parçalamak:
"Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın!" - Osman Cemal Kaygılı
7. -i Tahılı iri ve kaba öğütmek.
8. -e Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek:
"Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun." - Burhan Felek
9. -i, mecaz Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek; yaralamak:
"Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz." - Mehmet Kaplan
10. -i, mecaz Yok etmek:
"Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım" - Enis Behiç Koryürek
11. -i, mecaz Gücünü, etkisini azaltmak:
"Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış." - Burhan Felek
12. -i, argo Kaçmak, uzaklaşmak.
13. nesnesiz, ticaret Değerinden düşük fiyata almak:
Bono kırmak. Çek kırmak.
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]