çatlamak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. nesnesiz Parçaları ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak:
Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi.
2. nesnesiz Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmak:
"Meşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı." - Ahmet Hamdi Tanpınar
3. nesnesiz, mecaz Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek.
4. -den, mecaz Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymak:
"Neredeyse sevincinden yüreği çat deyip ortasından çatlayacaktı." - Yaşar Kemal
5. nesnesiz Ses pürüzlü, bozuk çıkmak.
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]