dadaş kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. isim Erkek kardeş.
2. isim, mecaz Delikanlı, yiğit kimse:
"Su katılmamış bir dadaştı ve politika ile uğraşmamıştı." - Tarık Buğra
3. ünlem Yakın dostlar için kullanılan bir seslenme sözü.
Kelime Kökeni
da-da bebek sözüünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
"Azeri ve Acemlere verilen bir lakap" [ c (1930) : Bana bak dadaş, şu notayı al da Acemaşiran dururken Kürdiden başlayıp ahengi bozma. [İran'a verilen bir nota münasebetiyle.] ]
"Erzurumlu milis veya folklor teşkilatı üyesi" [ c (1930) : Erzurum barlarını filimde temsil edenler (...) dadaşlığa henüz başlamış birtakım esnaf çıraklarıdır ]
Etiketler:
Türkçe Sözlük
Dadaş, Erzurum yöresinde yerleşik veya menşei olarak bu yörenin insanını ya da özellikle bu yöreye ait bir folklor oyunu olan Erzurum barlarını oynayan oyunculardan her birini ifade eder. Bu sebeple dadaş ifadesi üzerinde fikir beyan edenler, bunu Erzurum ve bar sözcükleriyle ilişkilendirirler. Antik isimlerin fonetik açılımı açısından konuya ilişkin olarak anlamda ise şu fikir ileri sürülmüştür. “Theodosiopolis: Te-odo-si Opolis. Erzurum’un antik adıdır. Dadasi/Dağ-atasi-şehri; Atası dağlılar şehri; Dede’os/dadaş şehri bu bakımdan dadaşlar dağlılar olarak tanımlanmış.Türkiye'de nüfus olarak 1.5 milyon kişi Dadaştır. Dadaşlar köken olarak genel görüşe göre Kıpçaklara dayanır. 1071 Malazgirt savaşının ardından Türkler 24 Oğuz boyu ile devletler, beylikler ve hanlıklar kurdular ve günümüze kadar dünyanın çeşitli yerlerine yayıldılar. Bu boylardan biriside Akkoyunlu Devletinin Kurucusu olan Ve Erzurumun -İspir-Pazaryolu-Bayındır-Tekman-Gökoğlan Gibi önemli Bölgelerine yerleşen Türkmen Bayındır Boyudur. Dadaş genel anlamda Erzurum Türklerine denir. Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost. anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi şeklinde de ifade edilir. Zaman zaman kişiye hitaben doğrudan söylenilebildiği gibi, bazen de yüceltme sıfatı olarak kullanılır. numune-yi misal bir Erzurumlu, bar tutan, at binen, cirit atan, kabadayı, tığ gibi bir delikanlıdır. Gerek Erzurum ve yöresinde ve gerekse Anadolu 'da dadaş olmanın müstesna bir durum olduğu, "efendilik" anlamında fıtrî (doğmatik), asaletli bir ruh hali olduğuna da inanılır. Bu düşünceden hareketle tarihî bir misyona sahip olan dadaşlar için zaman zaman serhat boylarında bekçi; düşkünün, fakirin, kimsesizin kimsesi; eli ve sofrası açık mert bir köylü, bir esnaf; camilerde görev yapan imanlı, toksözlü, nur yüzlü bir din görevlisi; siyasi açıdan medeni cesareti olan cesur bir hatip, yiğit bir komutan, görevini namus bilen bir devlet memuru, bir öğretmen, bir polis; kendisini ailesine ve çocuklarına adamış Erzurumlu bir ana veya babadır" tanımı, Türk halkının geniş bir kesimi tarafından yapılmaktadır. Ayrıca Dadaş, aile içinde ve dışında herkesin saygınlığını kazanmış, her konuda kendine güven duyulan, sofrası eşe - dosta yoksula düşküne açık, iyi bir aile reisi olarak da bilinmektedir. Türk İstiklâl Harbi boyunca Anadolu'da çıkarılan çeşitli gazetelerde Millî Mücadeleyi destekleyen yazılar kaleme alan ve Türkiye 'de Cumhuriyet döneminin ilk edebiyat tarihi kitabı “Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi” nin de yazarı olan İsmail Habip Sevük " Yurttan Yazılar, 1943 " adlı eserinde " Batı Anadolu'nun zeybeğine karşılık Erzurum'un dadaşı var. Dadaş, külhanbeyi değil kabadayıdır " ifadesi ile birlikte " dadaşlığın bir davranış biçimi, bir yaşama şekli, bir ahlâk anlayışı olarak kabul edilebileceği " vurgusunu yaparak " Dadaşlık ", yazar tarafından bir ibadet türü paralelinde değerlendirilmiş, hatta adeta bir mezhep olarak kendisince yorumlanmıştır. İsmail Habip Sevük 1943 yılında kaleme aldığı eserinde: " Bu mezhebin ibadetleri iyi silah kullanmak, güzel cirit oynamak; millî oyunları iyi bilmek ve paraya ehemmiyet vermemektir. Mezhepte en esaslı iki akide kimseden korkmayacak ve kimseyi öldürmeyeceksin. Korkmak en büyük ayıp, öldürmek ondan daha ayıp... Maksat hayat değil galebedir. Yiğitsen yen, hatta yenil, gene öylesin ; öldürdünse, yenmedin, yiğitliği lekeledin..." şeklinde konuyla ilgili açıklamalara yer vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 'nin ilk Cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk 'ün 23 Nisan 1920'de, Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışında, Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçilmesi çok dikkat çekicidir. Atatürk'ün, Erzurum Milletvekili olarak ilk mecliste dadaşlar diyarı Erzurum 'u, Erzurumluları temsil etmesi; dadaşların ona, onun da dadaşlara verdiği önemi ortaya koymuştur.
YanıtlaSilGünümüzde Türkmenistan'da dadaş ifadesinin kullanılıyor olması kelimenin etimolojisi hakkında kısmen de olsa bilgi vermektedir. Öte yandan, Azerbaycan'da da " Dadaşlı " adlı bir belde bulunmaktadır
Sil