davlumbaz kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
Arapça ṭabl + Farsça -bāz
1. isim Mutfak duvarlarında ocak, fırın vb.nin dumanlarını ve kokularını toplayıp bacaya vermeye yarayan aspiratör ile donatılmış, piramidimsi biçimde çıkıntı:
"Bu iş tamamlanınca köyün marangozu gelir, ocağın önündeki davlumbazı ve onun çevresini kuşatan rafları, bir de makat dedikleri yerli kereveti yapar." - Cahit Uçuk
2. isim Yandan çarklı vapurların çarklarını örten yarım daire biçimindeki kapak:
"Ben bir şey söylemeden hızla uzaklaştı davlumbazdan." - Zeyyat Selimoğlu
3. isim Otomobillerin tekerleklerini örten yarım daire biçimindeki kapak.
Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü - 1968
İngilizce: chimney, Fransızca: cheminée, Almanca: Rauchfang, Kamin
(Mimarlık) Dumanın ev içinde dağılmasını önleyen ocak külahı. Tavlumbaz da denir.
Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976
[dalımbaz] Ocaklığın üstündeki raf. (Afşar *Gelendost -Isparta) [dalımbaz] : (Tokmacık *Yalvaç -Isparta)
Kelime Kökeni
Türkiye Türkçesinde davul sözcüğünden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için davul maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
davulbāz/davlunbāz "ata giydirilen göğüs zırhı" [ TDK, Tarama Sözlüğü (1400 yılından önce) ]
"(at üzerinde taşınan) davul" [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : Davlunbaz urup yundları ürkütdü ]
"yandan çarklı gemilerde pervaneyi örten yarım daire şeklinde kapak" [ Kamus-ı Türki (1900) ]
davulbāz/davlumbaz "ocak üzerine yapılan ve dumanı çeken siper" [ c (1931) : Vapurun iskele cihetinden hücum eden ve içeriye giren büyük bir dalga davlumbaz önünde bulunan (...) ]