doğaçlama ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
1. isim Doğaçlamak işi; emprovizasyon.
2. zarf Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi; doğaçtan, doğmaca, irticalen, irticalî, emprovize:
"Birtakım hatiplerin yazılı bir şeye bakmadan doğaçlama söz söylediğini görünce şaşakaldım." - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
3. isim, tiyatro Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun; tuluat.
Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü - 1948
Türkçe: İrtical, Fransızca: Improvisation
Hazırlanmadan, hemen o anda meydana getirme (DOĞAÇTAN, İrticalen, Improvisé). Doğaç: Saniha.
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü - 1983
Türkçe: tuluat, İngilizce: improvisation, Fransızca: improvisation, Almanca: Stegreif
1. Betiğe dayanmadan içe doğduğu gibi oynama ve konuşma. 2. Oyun sırasında ortaya çıkan ters bir durumu kapatmak için betikte olmayan hareketler yapma ya da sözler söyleme. 3. Güldürmek amacıyla daha önceden saptanmamış hareketlere ve sözlere gitme; bu sonuncusu tiyatro sanatı açısından olumsuz sayılır.

Doğaçlama ya da tulûat; oyuncunun, konuya bağlı fakat metne bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi konuşması ve davranmasıdır.
YanıtlaSilOyuncunun doğaçlama anında sunduğu hareketler ve sözler, spontan bir biçimde ortaya çıkar. Ayrıntıları önceden saptamadan, bir metne bağlı kalmadan ancak belirli bir hazırlık süreci barındıran; büyük ölçüde grup dinamiğine dayanarak içten geldiği gibi ve aniden gelişen rol oynama sürecidir.