adalet

adalet kelimesinin sözlük anlamı nedir?

adalet
isim (ada:let) Arapça ʿadālet
1. isim Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe
2. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme
"Hiçbir kuvvet beni adaletin tecellisi için çalışmaktan menedemeyecektir." - Nâzım Hikmet
3. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları
"Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar."
4. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk
"Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer." - Feridun Fazıl Tülbentçi
adalet

Adalet Kelimesinin Kökeni

~ Ar ˁadāla ͭ عدالة [#ˁdl msd.] adillik, hak gözetme → adl

Tarihte En Eski Kaynak
[ Selanikli Mustafa Âli (1600 yılından önce) ]

Kelime Kökeni
Arapça ˁdl kökünden gelen ˁadālat عدالة  "adillik, hak gözetme" sözcüğünden alıntıdır.



Bir mahkeme binasındaki Adalet Tanrıçası heykeli.
(Olomuts, Çek Cumhuriyeti)
Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır.

Adalet kavramı temel olarak hukuk kurallarına uygunluğu içerir. İnsanların toplum içindeki davranışlarıyla ilgili olduğundan ahlak ve din kurallarıyla da ilişkilidir ve tarih boyunca tartışmalı bir alan olmuştur.

Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramıyla ilgilenmişlerdir. Kutsal kitapların hepsinde adalete ve adil olmaya ilişkin bölümler bulunur.

Eski Yunan düşünür Platon’a göre adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır.

Aristoteles’in hareket noktasını ise eşitlik kavramı oluşturur. Ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir. Bir hukuk düzeni güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli olabilir. Örneğin, günümüzde kişinin tükettiği herhangi bir maldan alınan katma değer vergisi adil bir vergi değildir. Çünkü kişinin gelir düzeyini dikkate almaz. Buna karşılık, kişinin geliri üzerinden alınan ve gelir düzeyi yükseldikçe vergi oranının da arttığı gelir vergisi daha adil bir uygulamadır.

18. yüzyılda Aydınlanma Çağı düşünürleri adalet kavramını daha dar biçimde tanımladılar. Onlara göre hukuka ve hukuksal eşitliğe uygunluk adalet için yeterlidir. Ne var ki, hukuk düzeni her zaman adil olmayabilir. Çünkü hukuk yasaların her durumda aynı biçimde uygulanmasını gerektirir. Oysa yargıç herhangi bir olayda yasayı uygularken, durumun özelliklerini de göz önünde bulundurmak zorundadır. Böylece genel bir nitelik taşıyan yasanın eksik yanları uygulamada giderilebilir ve adalete daha çok yaklaşılabilir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski