erdem etiği

 

erdem etiği

Erdem etiği (İngilizce: virtue ethics), zihin, karakter ve dürüstlük duygusunu vurgulayan normatif etik teorilerdir. Erdem etiği ile ilgilenenler, eylemin sonuçlarına odaklanan erdemlerin ve diğer ilgili sorunların doğasını ve tanımını tartışırlar. Bunlar, erdemlerin nasıl elde edildiğini, çeşitli gerçek yaşam bağlamlarında nasıl uygulandıklarını ve evrensel bir insan doğasında mı yoksa çok sayıda kültürde mi kök salmış olduklarını içerir.

Erdem etiği iyilik veya doğruyu tanımlamak yerine, kişiliğin (karakterin) gelişimi kavramı üzerine eğilir. Bu kuramda doğruluk, eylemin kendisi ya da neticesi tarafından değil kişinin karakterinin özelliklerine bağlı olarak belirlenir. Erdem etiği nasıl davranmalıyım yerine nasıl bir insan olmalıyım sorusunu sorar ve doğru insan olmak için gereken erdemler üzerine kafa yorar.

{tocify} $title={İçindekiler}

Anahtar kavramlar

Erdem ve ahlaksızlık

    Ana maddeler: Erdem ve Ahlaki karakter

Erdem, yaşamın bazı alanlarında iyi düşünmek, iyi hissetmek ve iyi davranmak için ahlaki açıdan iyi bir eğilimdir. Benzer şekilde, kötülük kötü düşünmeyi, kötü hissetmeyi ve kötü davranmayı içeren ahlaki açıdan kötü bir eğilimdir. Erdemler günlük alışkanlıklar değildir, erdemler karakter özelliklerdir. Erdem sahibini iyi bir insan yapan özelliktir, ahlaksızlık ise sahibini kötü bir insan yapan özelliktir. Antik Yunan ve modern eudaimonistik erdem ahlakında, erdemler ve ahlaksızlıklar hem duygusal hem de entelektüel bileşenleri içeren karmaşık eğilimlerdir. Yani, bunlar hem yapılacak doğru şeyin ne olduğunu konusunda iyi bir şekilde akıl yürütebilmeyi(aşağıya bakınız phronesis) hem de duygularımızı doğru bir şekilde meşgul etmeyi içeren eğilimlerdir.

Örneğin, cömert bir kişi, insanlara ne zaman yardım edeceği konusunda iyi akıl yürütebilmekte ve aynı zamanda zevkli insanlara yardım edebilmektedir. Buna göre erdemli insanlar sadece ne yapacaklarını düşünmeyen ve duygusal olarak yanlış şeylere bağlanan insanlarla veya ne olduğunu bilseler bile duyguları tarafından yanlış şeyi yapmaya teşvik edilen insanlarla karşı karşıya gelebilmektedir. Ancak aynı zamanda duyguları onları yanlış bir şeye teşvik etse de iradelerinin gücüyle duygularını bastıran insanlarla da karşı karşıya gelinebilmektedir.

Erdem tarihi

Batı geleneğinin çoğu gibi, erdem teorisi de antik Yunan felsefesinden kaynaklanmış gibi görünmektedir.

Erdem etiği Sokrates ile başlamış ve daha sonra Platon , Aristoteles ve Stoacılar tarafından daha da geliştirilmiştir. Erdem etiği, varlığa vurgu yapan normatif etik felsefeler koleksiyonunu ifade etmektedir. Bunu söylemenin bir başka yolu da, erdem ahlakında ahlakın, bireyin eylemlerinin (veya sonuçlarının) bir yansıması olmaktan çok bireyin kimliğinden veya karakterinden kaynaklanmasıdır. Bugün erdem etiğinin çeşitli taraftarları arasında, hangi belirli erdemlerin ahlaki açıdan övgüye değer olduğu konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. Bununla birlikte, çoğu teorisyen, ahlakın içsel erdemlerin bir sonucu olduğu konusunda hemfikirdir. İçsel erdemler, farklı normatif felsefeleri erdem etiği olarak bilinen alanla birleştiren ortak bağlantıdır. Platon ve Aristoteles'in erdemlere yaklaşımı aynı değildir. Platon, erdemin etkili bir şekilde aranması gereken bir amaç olduğuna ve bunun için bir arkadaşın yararlı bir araç olabileceğine inanır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski