erdem

 

erdem

Erdem veya fazilet, Ahlaki olarak doğru olan şeyi yapıp yanlış olanı yapmamaktır. Erdem kavramı, felsefe tarihinin başlangıcından beri yer alır. "İnsanın ve yaşamın anlamı nedir?" sorusuna verilen felsefi cevap başlangıçta "erdemli olmak" olarak belirtilmiştir. Örneğin mutluluk yaşamın temel amacıdır ve mutluluğa ulaşmanın yolu erdemli olmaktan geçer. Bu düşünceye göre erdemli olmaksa ancak bilgi sahibi olmakla mümkündür. Ayrıca erdemli olmak bilgi sahibi olmak demektir.

{tocify} $title={İçindekiler}

Antik Çağ'da Erdem

Sokrates, Platon, Aristoteles felsefi etkinliklerinin önemli bir bölümünü erdem konusu üzerine yürütürler. Mutluluk ve erdem birbirleriyle ilintili iki önemli kavram olarak ele alınır. Sokrates yaşamın ve dolayısıyla ahlaksal eylemlerin amacının mutluluk olduğunu belirtirken, bunun bilgi ile mümkün olduğunu ileri sürer. Dolayısıyla erdemli olmak bilgi sahibi olmakla olanaklıdır ve bu da mutluluk sağlayacaktır. Kıbrıslı Zenon, mutluluk için erdemli olmayı yeter şart olarak ileri sürdüğünde bu düşünceyi açıkça belirtir. Benzer şekilde yaşamın temeline acıdan sakınmayı ve mutlu olmayı koyan Epikurosculuk da, başka bir açıdan böyle bir temel ilkeye dayanır: "Komşun farkına vardığında utanacağın bir şey yapma." Bu yaklaşım, erdemli olmayı, mutluluğun temeline bu şekilde yerleştirir. Bilgi, insanı erdemli yapar çünkü ahlaki anlamda doğru davranmayı sağlayacak olan şey bilgidir.

Daha sonraları giderek ahlak felsefesinin kavramlarından biri olarak yer edinmiştir. Buna göre erdem, hangi davranışların insanca ya da kabul edilir olduğunu belirten bir kavramdır. Ahlaki doğruluk erdemli olmakla bu anlamda bir tutulur. Bu genel tanımın ötesinde ahlak felsefeleri farklı şekillerde bir erdem anlayışı geliştirmişlerdir. İyi-kötü, doğru-yanlış kavramlarında görülen topluma, yere, zamana göre farklılıklar, beraberinde erdem kavramının da farklı şekillerde düşünülüp anlaşılmasını getirmiştir. Birçok filozof erdemi bu anlamda felsefenin merkezine yerleştirmiştir. Buna göre erdem, istenç ya da iradenin ahlaksal iyiye yönelmesidir.

Sokrates'e göre erdem her insana öğretilebilir ancak her insanda aynı oranda zuhur etmez.

TDK sözlük anlamı nedir?

1. isim Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet:

      "Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya." - Necati Cumalı

2. isim, felsefe İnsanın ruhsal olgunluğu.

Felsefe Terimleri Sözlüğü - 1975

Türkçe: fazilet, İngilizce: virtue, Fransızca: vertu, Almanca: Tugend, Diğer: Yun. arete, Latin: virtus

1. İstencin ahlaksal iyiye yönelmesi. 2. İnsanın tinsel ve ruhsal yetkinliği. // Felsefe tarihi boyunca erdem kavramına değişik anlamlar verilmiştir. Filozofların ahlak öğretileri, genellikle erdeme -ahlaksal iyiye- verdikleri anlamla birbirinden ayrılırlar. Plüton'dan beri temel erdemler olarak şunlar sayılır: bilgelik, yiğitlik, doğruluk, ölçülülük.

Kelime Kökeni

Eski Türkçe er "erkek" sözcüğünden +dAm sonekiyle türetilmiştir.

Erdem Kelimesi için Tarihteki En Eski Kaynak

erdem "yiğitlik, cesaret" [ Irk Bitig (900 yılından önce) : alp ärdämlig män [yiğit ve cesurum ben] ]

érdem "marifet, fazilet, hüner" [ Ebu Hayyan, Kitabü-l İdrak (1312) ]

"aynı anlamda" [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : çaya baksa çalımlu, çalkara kuş erdemlü ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski