Imre Lakatos

 

Imre Lakatos

İmre Lakatos (9 Kasım, 1922 - 2 Şubat, 1974), bilimsel gelişmeye ilişkin araştırma programlarıyla ün kazanmış olan çağdaş bilim felsefecisi. Lakatos, aynı zamanda klasik bilim anlayışına yönelik itirazlarıyla tanınmıştır.

{tocify} $title={İçindekiler}

Hakkında bilgi nedir?

Hayatı

Lakatos, 1922'de Macaristan, Debrecen'de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1944'te Debrecen Üniversitesi'nden matematik, fizik ve felsefe alanında dereceler aldı. Mart 1944'te Almanlar Macaristan'ı işgal edince, o zamanlar kız arkadaşı sonrasında ise eşi olacak olan Éva Révész ile birlikte Marksist bir direniş grubu kurdu. O yılın Mayıs ayında, gruba 19 yaşındaki Yahudi anti faşist aktivist Éva Izsák da katıldı. Yakalanma ve onlara ihanet etmeye zorlanma riski olduğunu düşünen Lakatos, gruba karşı görevinin intihar etmek olduğuna karar verdi. Daha sonra grubun bir üyesi onu Debrecen'e götürdü ve siyanür verdi.

Ayrıca işgal sırasında, Lakatos soyadını Molnár olarak değiştirdi. Nazilerin Yahudilere zulmünden böylece kaçmayı başardı. Lakin annesi ve büyükannesi Auschwitz'de öldü. Bu olay sonrasında soyadını Géza Lakatos onuruna bir kez daha Lakatos olarak değiştirdi.

Savaştan sonlandıktan sonra, 1947 yılından itibaren Macar eğitim bakanlığında üst düzey bir yetkili olarak çalıştı. Ayrıca 1948'de Debrecen Üniversitesi'nden aldığı doktora derecesi ile eğitimine devam etti ve György Lukács'ın her hafta çarşamba öğleden sonra gerçekleşen özel seminerlerine katıldı. 1949 yılında ise Sofya Yanovskaya'nın gözetiminde Moskova Devlet Üniversitesi'nde eğitim hayatına devam etti. Ancak geri döndüğünde kendisini Macar komünist partisi içindeki iç tartışmaların kaybeden tarafında buldu ve 1950'den 1953'e kadar revizyonizm suçlamasıyla hapse atıldı. Nitekim Lakatos'un İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gerçekleştirdiği, Macaristan'daki faaliyetlerinin çoğu bilinmektedir. Nitekim Lakatos katı bir Stalinisttir ve genç yaşına rağmen, 1945 ile 1950 yılları arasında (kendi tutuklanması ve hapse girmesi dönemleri de dahil), Macaristan'da özellikle kültürel yaşamda ve akademide Komünist yönetimin kurulmasında önemli bir rol oynamıştır.

Komünist faaliyetlerinin neticesinde hapse atılan Lakatos serbest bırakıldıktan sonra ise akademik hayata geri döndü, matematiksel araştırmalar yaptı ve George Pólya'nın How to Solve It adlı eserini Macarcaya çevirdi. Bu süreç zarfında da komünist olarak ifade edilen siyasi görüşleri önemli ölçüde değişti ve 1956 Macar Devrimi'ne giden yolda muhalif bir öğrenci grubuyla birlikte hareket etti. Sovyetler Birliği Kasım 1956'da Macaristan'ı işgal ettikten sonra ise Lakatos Viyana'ya kaçtı ve hemen akabinde İngiltere'ye ulaştı. 1961'de Cambridge Üniversitesi'nden felsefe alanında doktora derecesi aldı; doktora tezi, Matematiksel Keşif Mantığında Denemeler adını taşıyordu ve doktora danışmanı R. B. Braithwaite idi. Ölümünden sonra yayınlanan Proofs and Refutations: The Logic of Mathematical Discovery adlı kitap bu esere dayanmaktadır. Lakatos doktora tezi sonrasında da çalışmalarına devam etmiştir ve 1960 yılında London School of Economics'te (LSE) bir göreve atanmıştır. O zamanki LSE bilim felsefesi departmanı, Karl Popper, Joseph Agassi ve J. O. Wisdom gibi fizlofları içermekteydi. Böylelikle de bu isimlerle tanışarak çalışmalarına devam etmiştir.

Lakatos bu haliyle Londra'da çalışmalarına devam ederken iki kez Birleşik Krallık vatandaşlığı başvurusuna ret cevabı almıştır. 1974 yılında ise ani bir şekilde elli bir (51) yaşında yaşamını yitirmiştir. Ölüm nedeni, kalp krizidir. Hayatının son günlerinde LSE''de çalışmalarına devam eden Lakatos, ölümünün ardından okul tarafından onurlandırılmak istenmiş ve Lakatos Ödülü LSE tarafından verilmeye başlanmıştır.

Düşünceleri

Pozitivist bilim ideali ve anlayışının eleştirisini yapan Lakatos'a göre, bilimde nihai doğrulama ve nihai yanlışlama yoktur. Bilim yanılabilir, hataya düşebilir. Bilimde kesin doğrularla, kesin yanlışların olamayacağını söyleyen Lakatos'a göre, bilimde hakikati garanti edecek, doğruluğu teminat altına alacak, genel-geçer, evrensel ve rasyonel yöntemler yoktur. Bundan dolayı, bilimin kesin ve değişmez bir yöntemi olamaz. Bu bakımdan Paul Feyerabend'i etkilemiştir; onun Yönteme Karşı adlı ünlü kitabının Lakatos ile yazışmalarının bir ürünü olduğu bilinmekltedir. Karl Popper, Thomas Kuhn ve Feyerabend arasında meydan gelmiş olan bilimin niteliğine, geçerliliğine, yöntemine, kuramsal statüsüne dair tartışmalarda kendine özgü bir yol izlemiştir. Bu yolda Lakatos bilimin rasyonel bir şekilde ilerlediğini kanıtlamaya çalışır. Hem Popper hem de Kuhn karşıtı önermeleri söz konusu olmakla birlikte Lakatos, daha çok bunlar arasında bir tür sentez arayışında bir bilim felsefecisi olarak görünmüştür.

Bilim felsefesindeki yeri

Popper'ın öğrencisi olmakla birlikte onun yanlışlanabilirlik ilkesiyle temellendiridiği bilim anlayışını eleştirmiştir. Onun düşüncelerinin özgünlüğü Popper ile Kuhn arasındaki tartışmalarda bir tüz sentez arayışıyla hareket etmiştir. Biliminin anomalilerle her zaman bir arada bulunduğunu ileri sürmüş, belirli bir teorinin doğrulanma ya da yanlışlanmasının belirli bir anda olanaklı omadığını savlamıştır. Bilimsel bir teori bu belirli anomalileri zaten ad hoc varsayımlarla kanıtlamaya çalışır, ki bu nedenle belirli bir teoriyi reddedebilmek sanıldığı kadar kolay değildir.

Belirli bir teorinin diğer ya da önceki teoriden daha geçerli olması, bu yeni ya da farklı teorinin daha fazla şeyi açıklayabiliyor olmasıyla ilgilidir ona göre. Bu yaklaşım biçimi teoriler arasında bir süreklilik ilişkisi kurar. Buna göre, çelişiyor göründüklerinde bile, teorilerin belirli bir şekilde birbirlerini kapsamaları söz konusudur. Bir tür birikimci bir bilgi anlayışı ortaya konulmaktadır Lakatos tarafından, ancak Kuhn'un bu birikim olanağını geçersiz ilan eden varsayımlarına bir açıklama getirilmemektedir. Öte yandan Lakatos bilimsel gözlemin nesnel bir şekilde yapılmasını öngörerek, bir anlamda ampirist bilgi anlayışlarına olanak verir. Bu da sert eleştirilere maruz kalan pozitivizm ve ampirizm konularında kesin olmayan bir önerme olarak görünür.

"Realist rasyonalizm"

Rasyonalizm ve empirizm konularında da Lakotos'un sentez arayışında olduğu ve bu noktada eleştiriyor olsa da Popper'a Kuhn'dan daha yakın durduğu söylenebilir. Lakatos bu anlamda, Popper'ın kimi görüşleriyle kendi temel savları arasında çelişmekle eleştirmiş olan Popperci çevreye dahil edilebilir. Onun girişimleri Kuhn'un varsayımlarını en önemli oldukları noktada yadsımaya yönelik olarak görünmektedir. Birikimci bilgi anlayışıyla Kuhn'un paradigma kavramına da itiraz etmiştir Lakatos. Feyerabend daha sonra Lakatos'ın önermelerini farklı noktalardan eleştirecek, Kuhncu görelikciliği uç noktalara taşıyacaktır. Lakatos'ın aksine Feyerabend bilimdeki teorilerin birbirlerini yadsıyarak ortaya çıktıklarını öne sürer. Feyerabend onun rasyonalist eksenli düşüncelerini "realist rasyonalizm" olarak eleştirir.

Ayrıca bakınız


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski