pasifisizm

 

pasifisizm

Pasifisizm, barış davasını ilerletmek için gücün kesinlikle gerekli olduğu durumlar dışında, şiddete veya savaşa karşı etik muhalefeti ifade eden genel terimdir. Pasifizm ile birlikte barışseverlik geleneği ve tutumundan doğmuştur. Pasifizm savaşın desteklenmesini koşulsuz olarak reddedilmesini, mutlak pasifizmi içerirken, pasifisizm savaşın önlenmesini görev olarak görmekle birlikte, bu amaca ulaşmak için kontrollü bir silahlı güç kullanımını kabul eder. Martin Caedel'e göre, pasifisizm ya da pasifisist tutum liberalizm, sosyalizm ya da feminizm gibi belirli bir politik konum ya da ideolojiden kaynaklanır.

Gelişimi

Pasifizm, genellikle öldürme, şiddet ya da savaşın her durumda koşulsuz olarak yanlış olduğunu belirten mutlak pasifizm ile tüm savunma savaşlarını ve caydırıcı eylemleri ahlaki olarak haklı kabul eden savunmacılık arasında uzanan bir yelpazeye sahiptir. Pasifisizm ise, savaşın yalnızca kesin bir "son çare" olarak görülebileceğini ve gerek saldırganlığı gerekse militarizmi kınadığını belirtir. 1940'larda bu iki terim kavramsal olarak ayırt edilmiyor, pasifisizm sadece daha yaygın ve daha kısa biçiminden (pasifizm) daha az 'barbarca' olan, arkaik bir yazım olarak kabul ediliyordu.

Pasifisizm terimi ilk kez 1910 yılında William James tarafından kullanılmıştır. Bu farklı teori daha sonra AJP Taylor tarafından The Trouble-Makers (Sorun Yaratanlar) adlı çalışmasında (1957) geliştirildi ve daha sonra Ceadel tarafından 1987 yılındaki Thinking About Peace and War (Barış ve Savaş Hakkında Düşünmek) adlı kitabında tanımlandı. Ayrıca, Richard Norman'ın Ethics, Killing and War (Etik, Öldürme ve Savaş) adlı kitabında da ayrıntılı olarak tartışıldı. Böylece bu kavram, "barışçıl bir politika savunuculuğu" anlamına geldi.

Tarihteki en büyük ulusal barış derneği olan Britanya Milletler Cemiyeti Birliği, pasifist olmaktan çok pasifisist bir yönelime sahipti. Tarihsel olarak, barış aktivistlerinin çoğu katı pasifistlerden ziyade pasifisistlerdi.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski