Lucifer

Lucifer, Latincede Venüs gezegeninin sabah saatlerindeki halini tanımlamak için kullanılmış isimlerden biridir. İsim aynı zamanda gezegen ile ilişkilendirilmiş pek çok dini ve mitolojik varlığa da atıfta bulunabilir. Dini açıdan Venüs ve Lucifer ile ilgili hikâyeler, gezegenin astronomik hareketleri nedeni ile pek çok kültürde "düşme" ile ilişkilendirilmiştir. Kavram, Greko-Romen inançlarında kişiselleştirilmiş ve tanrılaştırılmış bir olgu olarak da görülmektedir.

Lucifer
Dünya'dan Venüs

Kökenbilim

Bu isim, Latince lux "ışık" ve ferre "taşımak" kelimelerinden türetilmiştir ve kelimenin temel anlamıyla "ışık-getiren" manasına gelmektedir. Venüs'ün böyle nitelendirilmesinin sebebi, sabah güneş doğmadan önce ufuğun az yukarısında görünmesinin, gündoğumuna alamet olmasıdır. Bu görünmesiyle Venüs gündüzü peşine takmış getiriyor (günışığını taşıyor) anlamı ima edilir.

Lucifer heykeli
G. Geefs tarafından tasvir edilen bir Lucifer heykeli. (St. Paul Katedrali, Liège, Belçika)


Hristiyanlık

Hristiyanlıkta genellikle Şeytan'ı tasvir etmek için kullanılan bir isimdir. Ayrıca Şeytan'ın oğlu olarak da bilinir. Bu kullanım Kitâb-ı Mukaddes'te (Eski Ahit, İşaya 14:3-20) cennetten atıldığından bahsedilen ve "Gün Yıldızı" ya da "Sabah Yıldızı" olarak bahsedilen meleğin Latincedeki adıdır. Aynı Latince kelime Kitâb-ı Mukaddes'te (2 Petrus 1:19) Şeytanla hiç alakası olmayan bir yerde de yer almaktadır. Bu ve bunun gibi birçok çeviride "Gün Yıldızı" kelimesi yerine direkt Latince Lucifer kelimesi kullanılmaya başlandı ve bu nedenle bu kelime Şeytan'ı tasvir etmek için kullanıldı.

Yeni Ahit'te 2 Petrus 1:19: Peygamberlerin sözleri bizim için daha büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek, karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz, iyi edersiniz.

Latincede "Lucifer" kelimesi "Işık Getiren" (lux, lucis, "ışık", ve ferre, "getirmek") anlamına gelmektedir ve "Sabah Yıldızı"na yani Venüs'e verilen isimdir.

Eski Ahit'te Hezekiel 28:11-19: "...güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla –yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla- ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin."

Hikâyenin devamına göre Lucifer kibrine ve hırsına yenik düştü. Tanrı'nın yarattığı ve kendinden daha güçsüz olan insan oğluna itaat etmeyeceğini söyledi, Tanrılığa özendi. Lanetlendi ve cennet bahçelerinden kovuldu.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski