yoğun

 

yoğun

yoğun ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

1. sıfat Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif.

2. sıfat Koyu, kalın(I):

      Yoğun bir sis.

3. sıfat Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.):

      "Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş." - Adalet Ağaoğlu

4. sıfat, mecaz Artmış, çoğalmış bir durumda olan:

      O bölgede nüfus yoğundur.

5. sıfat, mecaz Dolu, sıkı, sıkışık, çok, konsantre.

6. sıfat, mecaz Şişman, iri, tombul:

      "İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar..." - Attila İlhan

7. sıfat, halk ağzında Kaba, kalın, iri (elek, iğne).

Kimya Terimleri Sözlüğü - 1981

Türkçe: kesif, İngilizce: dense, Fransızca: dense, Almanca: dicht

Bulunduğu evrede, birim oylumda görece kütle niceliği daha yüksek olan.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980

Türkçe: kesif, İngilizce: dense, Fransızca: compact, dense

1. genel uygulayım: a. Kalın, sıkı. b. Oylumuna göre ağırlığı çok olan. 2. fizik, kimya: Yoğunluğu yüksek olan.

Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü - 1978

İngilizce: dense, Fransızca: compact, dense, Almanca: dicht, kompakt, Diğer: Jap. mitu-na

Özgül ağırlığı yüksek olan.

Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972

İngilizce: dense, Fransızca: dense, Almanca: dicht

Yüksek yoğunluk özelliği gösteren.

İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğü - 2014

İngilizce: concentrate

Çözücüsünün uçurulması ile veya ortama daha çok çözünen madde eklenmesi ile daha yoğun duruma gelmiş ya da getirilmiş (madde). #(konsantre)#, #(derişik)#

Kelime Kökeni

Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *yog- fiilinden +In sonekiyle türetilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

yogan "sıkışık, yığışık, kalın" [ Orhun Yazıtları (735) ]

yogun [ Uygurca (1000 yılından önce) ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski