yüz ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
yüz (I)
1. isim Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
2. isim Bu sayıyı gösteren 100 ve C rakamlarının adı.
3. sıfat On kere on, doksan dokuzdan bir artık.
4. isim Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan söz:
"Hikmet Bey'in kurum ve edası, her zamankinden belki yüz kat üstündü." - Sermet Muhtar Alus
yüz (II)
1. isim Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat:
"Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor." - Sait Faik Abasıyanık
2. isim Yüzey:
Suyun yüzünde.
3. isim Kesici araçlarda ağız:
Bıçağın keskin yüzü.
4. isim Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü.
5. isim Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf.
6. isim Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaş:
Yorgan yüzü. Kanepenin yüzü.
7. isim Birinin görülegelen veya umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüret:
Ne yüzle? Yüzü olmamak.
8. isim Nedeniyle, sebebiyle:
"Bu yüzden Fuat Köprülü ile çatışmaya başlamışlardı gazetelerde." - Yusuf Ziya Ortaç
9. isim Yan, taraf.
10. isim Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin her biri:
Ön yüz. Yan yüz. Arka yüz.
11. isim, mecaz Utanma:
Adamda yüz yok ki!
Matematik Terimleri Sözlüğü - 1983
Türkçe: vecih, İngilizce: face, Fransızca: face, Almanca: Seitenfläche, Fläche, Seite, Latin: facia
Bir çökyüzlüyü oluşturan çokgenlerden birince sınırlanan düzlemsel bölge.
Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü - 1968
İngilizce: facade, front, Fransızca: façade, Almanca: Fassade, Scbauseite
(Mimarlık) Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin tümü. Örn. önyüz, yanyüz, arkayüz gibi.
Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976
Don, şalvar ve donluk kumaş. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
Kelime Kökeni
yüz (I)
Eski Türkçe yüz sözcüğünden evrilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
yüz "100 sayısı " [ Orhun Yazıtları (735) : ıda taşda kalmışı kubranıp yéti yüz boldı [uzakta dışarıda kalmışı toplanıp yediyüz oldu] ]
yüz (II)
Eski Türkçe üz veya yüz sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Ana Türkçe yazılı örneği bulunmayan *hüz sözcüğünden evrilmiştir. üzeri maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
yüz "çehre, satıh, yüzey, suyun üstü" [ Orhun Yazıtları (735) : yüz artuk okun urtı yüziŋe başıŋa bir tegirmedi [yüzden fazla ok attı yüzüne başına bir tane değdirmedi] ]
üz "aynı anlamda" [ Codex Cumanicus (1300) ]
yüzey "satıh" [ Osmanıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu (1935) ]