bağlam

 

bağlam

bağlam kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

1. isim Deste.

2. isim Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst:

      "Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir." - Ahmet Cemal

3. isim, dil bilimi Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst.

4. isim, edebiyat Bent.

Bilişim Terimleri Sözlüğü - 1981

İngilizce: context, Fransızca: contexte

1. Bir sözcüğün, tümce içinde birlikte geçtiği ve anlamının belirmesi için incelenmesi gerekebilen tümce kesimleri. 2-Bir bilgisayar dizgesindeki görevlerin işletilebilmeleri için İşletim dizgesinin sağladığı ortam.

Yazın Terimleri Sözlüğü - 1974

Türkçe: bent, kıta, Fransızca: strophe

Birçok kesimlerden oluşan bir koşuğun her kesimi.

Mantık Terimleri Sözlüğü - 1976

İngilizce: context, Fransızca: contexte, Almanca: Zusammenhang

1. Bir deyimin anlamını belirlemeye katkısı olan, bu deyimi kapsayan daha geniş deyim. || Anl. dilsel bağlam, dizimsel bağlam. 2. Bir deyimin anlamını belirlemeye katkısı olan dildışı etmenler: deyimi kullanan kişi, deyimin kullanım yeri ile anı konusundaki bilgiler. || Anl. dildışı bağlam, kullanımsal bağlam.

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü - 1981

Türkçe: siyak ü sibak, kontekst, İngilizce: context

Bir olay ya da anlatımın anlamını belirten ve içerimlerini saptamaya yarayan olgusal, kavramsal ya da dizgesel çerçeve.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980

bk. demet.

Felsefe Terimleri Sözlüğü - 1975

Türkçe: insicam, İngilizce: coherence, consistaney, Fransızca: cohérence, Almanca: Zusammenhang, Kohärenz, Latin: cohaerentia

(Lat. cohaerentia: cohaerare - ...ile bağlı olmak) : Bir düşüncenin, bir yapıtın, bir öğretinin bölümleri arasındaki çelişmeye yer vermeyen bağlantı.

Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü - 1978

İngilizce: binding, Fransızca: liage, Almanca: Bindung, Klemme, Diğer: Jap. ketugô

Taneciklerin, aralarındaki fiziksel ya da kimyasal kuvvetlerle bir arada durması olayı.

Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976

Asma çubuklarından yapılan, demet. (Yassıören *Senirkent -Isparta) [bağ bıçağı] : (-Bursa) [bıçkı -4] : (-Bursa) (Gürünkaya *Aksaray - Niğde.)

Dilbilim Terimleri Sözlüğü - 1949

Fransızca: ligature

Bazı yazılarda iki veya daha çok harfi bir arada göstermek üzere kullanılan şekil.

Gramer Terimleri Sözlüğü - 2003

Türkçe: siyâk u sibâk, İngilizce: context, Fransızca: contexte, Almanca: Kontext

Bir cümlede, bir konuşmada veya bir metin içinde yer alan herhangi bir kelimenin anlamının daha iyi belirlenebilmesi ve başka anlamlarından ayırt edilebilmesi için, kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkide bulunduğu öteki öge veya ögelerle oluşturduğu bütün. Söz gelişi baş kelimesi Dün başım çok ağrıyordu ibaresinde «insan başı» anlamına geldiği hâlde, Kumaşın iki başındaki eğrilik ibaresinde «kumaşın uçları», havuz başı, ocak başı, mangal başı sözlerinde «bir şeyin yakını, çevresi», başı çekmek deyiminde «bir işe önayak olmak, öncülük etmek»; Her işin başı sağlıktır cümlesinde «esas, temel»; söz başı, ay başı, yıl başı kelime gruplarında «başlangıç», Bu çocukla baş edemiyorum cümlesinde ise «hâkim olamama, disiplin altına alamama» anlamlarını vermektedir. Baş kelimesinin sıralanan örneklerdeki bu birbirinden farklı anlamları, ancak, o cümleler içinde kendisini çevreleyen ve karşılıklı ilişkilerde bulunduğu diğer ögelerle oluşturduğu bütün, yani bağlam sayesinde belirlenebilmektedir.

Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007

context

bağlam

Kelime Kökeni

Türkiye Türkçesinde bağla- sözcüğünden türetilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

"demet (Antep ağzı)" [ Hamit Zübeyr & İshak Refet, Anadilden Derlemeler (1932) ]

"kontekst" [ c (1971) : efsanelere yönelmiş olmasını bu bağlam içinde değerlendirmek gerekir ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski