çekim

 

çekim

çekim kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

1. isim Çekmek işi.

2. isim, dil bilgisi Fiillerin zaman, kişi ve kiplere; adların ad durumlarına göre aldıkları biçim; tasrif.

3. isim, fizik Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü; cazibe, traksiyon:

      Yer çekimi. Mıknatıs çekimi.

4. isim, sinema, televizyon Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası; plan.

5. isim, mecaz Güçlü bağlılık ve sevgi oluşturan nedensiz duygu:

      "Bu da o gizli çekimi arttıran tek unsur. Fark ettirmeden beni kendine daha çok bağladığın bu olay, olağandışı bile sayılabilir." - Vildan Nur Karaoğlan

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü - 1981

Türkçe: plan, İngilizce: shot, take, Fransızca: plan, Almanca: Aufnahme, Einstellung, Szene, "Take"

Sinema 1. Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. 2. Çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. 3. Alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (Bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). TV. 4. Televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar.

Halkbilim Terimleri Sözlüğü - 1978

Türkçe: cazibe, İngilizce: affinity, Fransızca: affinité, Almanca: Affinität

Öğe, örge, örge karması ya da değişkenler arasında denge kurarak halkbilim ürünleriyle olaylarının yaşamlarını sağlayan, bunlar arasında yeni ilişkiler düzenleyerek yeni halkbilim ürün ve olaylarını oluşturan güç. bk. öğe, örge, değişken.

Kimya Terimleri Sözlüğü - 1981

Türkçe: cazibe, İngilizce: attraction, Fransızca: attraction, Almanca: Anziehung, Attraktion

Atom, yükün ve molekülleri birbirine yaklaştıran etkileşim. (Genellikle, çift ucaylı iki parçacığı yöneltme, bir çift ucaylı parçacığı, ucaysız parçacıkta eyletme ve ucaysız parçacıklar arasındaki dağılım etkileriyle oluşur.)

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü - 1981

Türkçe: tercih, İngilizce: choice

bk. yeğlenme değergesi.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980

İngilizce: shot, take, Fransızca: plan

(I) sinema: 1. Alıcıyı sürekli olarak bir kez çalıştırmakla elde edilen film parçası. 2. Çevrim senaryosunun her biri ayrı sayıyla belirtilen bölümü. 3. Alıcının bir kez çalıştırılmasıyla başka özellikler gösteren görüntülerin tümü.

Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980

Türkçe: atraksiyon, İngilizce: attraction, Fransızca: attraction

(II) fizik: Tanecikleri birbirine yalklaştıran kuvvet.

Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü - 1978

İngilizce: attraction, Fransızca: attraction, Almanca: Anziehung, Attraktion, Diğer: Jap. inryoku

Tanecikleri birbirine yaklaştıran kuvvet.

Fizik Terimleri Sözlüğü - 1983

Türkçe: cazibe, İngilizce: attraction, Fransızca: attraction, Almanca: Anziehung

Nesnelerin ağınımsal, elektriksel ve mıknatıssal nitelikli kuvvetlerle birbirlerini çekmeleri.

Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü - 1972

Eylem veya ad soylu sözcüğe kişi kavramı vermek için, eklerin getirilmesi (bk. ad çekimi, eylem çekimi) .

Dilbilim Terimleri Sözlüğü - 1949

bk. İsim ve Fiil çekimi.

Gramer Terimleri Sözlüğü - 2003

Türkçe: tasrif, İngilizce: declination, Fransızca: déclinaison, Almanca: Deklination

Fiillerde kip, zaman tarz, şahıs, sayı; ad soylu kelimelerde çokluk, iyelik ve adların birbirleriyle ilişkilerini belirleyen durum kavramlarını göstermek için eklerin getirilmesi. bk. ad çekimi ve fiil çekimi.

Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu - 1997

Azerbaycan Türkçesi: täsrif ~ däyişmä ~ hallandırma; Türkmen Türkçesi: yöňkeme ~ yöňkemebilen üytgeme; Gagauz Türkçesi: nallamak; diişmäk; Özbek Türkçesi: turlaniş-tuslaniş; Uygur Türkçesi: türliniş ~ tüsliniş; Tatar Türkçesi: kileş belän törläneş - kileş belän törlänü; törlänes;Başkurt Türkçesi: kileş menän üzgärew ~ kilimdarzın üagärewe; Kmk: türleniş ~ türleniw;Krç.-Malk.: boluşlada, betde, sanda türleniw ~ cegiliw ~ boluşlada calganıw;Nogay Türkçesi: kelîs pen türlenüw ~ özlîk pen türlenüw; Kazak Türkçesi: septew ~ jiktew; Kırgız Türkçesi: cöndölüş; Alt:: kubultkışla kubuları ~ t'üzünle kubuları; Hakas Türkçesi: hubulus (padejçe paza sırayca hubulus); Tuva Türkçesi: öskertilge; Şor Türkçesi: kelişterbe sabılçatkanı(sabılçatkannarı), eelerbe sabılçatkannarı; Rusça: skloneniye; spryajeniye;

Kelime Kökeni

Türkçe sözcük, Ad halinde çekme işi anlamına gelir. Türkçe dilinden alınan çekim kelimesi (fizik) herhangi bir cismin başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon anlamındadır. Türkçe sözcük, Çekimli ad halinde çeki sözcüğünün 1. tekil şahıs sahiplik ve yüklemcil şekli anlamına gelir. Türkçe dilinden alınan çekim kelimesi IPA: /t͡ʃeˈcim/ anlamındadır.

Tarihte En Eski Kaynak

Türk Dil Kurumu, TDK (1940 - ~)

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski