cılız

 

cılız

cılız kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

1. sıfatsıska:

      "Hanın sahibi cılız bir adamdı." - Sait Faik Abasıyanık

2. sıfat Gelişememiş, ufak kalmış (bitki, ağaç):

      "Taşkın kovuklarda bitmiş cılız sarı çiçekleri koparıp ayaklarımın altından geçen suya atıyor, dalgın dalgın düşünüyordum." - Reşat Nuri Güntekin

3. sıfat Parlaklığı az veya azalmış olan (ışık):

      "Ambarda, tavana tutturulmuş cılız ışıklar, arada sönecekmiş gibi pırpırlanıyordu." - Burhan Günel

4. sıfatince:

      "Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı." - Ayşe Kulin

5. sıfat Basit ve değersiz olan (şey):

      "Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu." - Burhan Felek

6. zarf Belli belirsiz bir biçimde:

      "Sesi öylesine cılız çıktı ki dudaklarının arasından sadece saf efendi onun söylediklerini duydu." - Muammer Yüksel

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski