eğe

 

eğe

eğe ne demek? TDK anlamı ve açıklaması

eğe (I)

isim, anatomi

Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri; kaburga.

eğe (II)

isim

Maden, tahta vb.nin pürüzlerini düzeltmek için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç:

      "Şimdi sen oradan kendine bir parça seç ve önce eğe ile düzeltmeye başla." - Emine Işınsu

Zooloji Terimleri Sözlüğü - 1963

Türkçe: dıh, İngilizce: rib, Fransızca: câte, Almanca: Rippen, Latin: costa

(anlamdaş. kaburga): Çift ve kıvrık bir seri kemik ya da kısmen kıkırdaklı çubuklar olup sırt taraftan omurgaya, karın taraftan bir kısmı göğüs kemiğine hareket edebilecek biçimde eklemli bulunur.

Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976

1. Kağnıda kanatları bağlayan tahtalar. (Yenikent *Aksaray -Niğde) 2. Kayığın iç iskeletini oluşturan ağaçlar. (Gençali *Senirkent -Isparta)

Kelime Kökeni

Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *égegü fiilinden evrilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe ége- "törpülemek, rendelemek, diş gıcırdatmak" fiilinden +gU sonekiyle türetilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

  • egev "törpü" [ Codex Cumanicus (1300) ]
  • igü [ Ebu Hayyan, Kitabü-l İdrak (1312) ]
  • igegü [ İrşadü'l-Mülûk ve's-Selâtîn (1387) : Ve eger tiş sınsa igegeyler igegü birle. ]

Yorum Gönder

🚨 Önemli: Yorum Yapmadan Önce Okuyunuz
  • ✔ Yorumlarınız *Türkçe yazım kurallarına uygun*, saygılı ve konuyla alakalı olmalıdır.
  • ✖ Küfür, hakaret, reklam ve spam içerikli yorumlar *yayınlanmayacaktır*. Denetim süreci uygulanır.
Daha yeni Daha eski
💬