kolera

kolera


kolera hakkında bilgi nedir tdk sözlük anlamı ne?

isim, tıp, (kole'ra), Fransızca choléra

Şiddetli ishal ve kusmalarla kendini gösteren, çok bulaşıcı, salgın ve öldürücü bir hastalık:
      "O sene Hicaz'da şiddetli bir kolera vardı." - Ömer Seyfettin


Kolera Kelimesinin Kökeni

Fransızca choléra "bulaşıcı bir hastalık, safralı ishal" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca χoléra χολέρα  "safra çıkarma, sarı ishal" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca χolē χολη  "safra" sözcüğünden türetilmiştir.


Kolera Kelimesi için Tarihteki En Eski Kaynak

[(1831)]



Vibrio cholerae
Koleraya yol açan Vibrio cholerae isimli bakteri


Kolera (İngilizce: Cholera), Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır.

1817′de Japonya’da, 1826′da Moskova’da, 1831′de Berlin’de, Paris’te ve Londra’da salgınlar başlamıştır. Sonrasında Londra’dan göçmenlerle Kanada’ya ulaşan salgınlar birçok insanın ölümüne neden olmuş, ve ardından 1892 yılında Hamburg’da salgın yapmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'ndaki en büyük kolera salgını 1912-1913 Balkan Savaşları sırasında yaşanmıştır, ordu personeli ve muhacirler arasında ciddi zayiata sebep olmuştur.



Sınıflandırma ve dış kaynaklar

Uzmanlık: Enfeksiyon hastalıkları
ICD-10: A00
ICD-9: 001
Hastalık Veri Tabanı: 2546
MedlinePlus: 000303
eMedicine: med/351 - ped/382
Patient UK: Kolera



Le Petit Journal dergisi Balkan Savaşları sırasında yaşanan kolera salgınını kapağına taşımıştır. (1912)
Le Petit Journal dergisi Balkan Savaşları sırasında yaşanan kolera salgınını kapağına taşımıştır. (1912)



Tedavi

Ölüm riski çok yüksek olan ve bugün hâlâ binlerce insanın ölümüne yol açan koleranın tedavisi aslında fazlasıyla basittir. "Oral rehidrasyon tedavisi" (ağızdan sıvı tedavisi) olarak da adlandırılan tedavi ile kolera hastaları kısa sürede sağlıklarına kavuşabilirler. Bu tedavide, kaybedilen su ve elektrolit (sodyum, potasyum, klor, bikarbonat) kaybını yerine koyabilmek ve normal beslenemeyen hastaya enerji sağlayabilmek amacıyla, hastaya vücudun normal sıvı-elektrolit dengesine eşdeğer (izotonik) bir tür tuz ve glikoz karışımı içirilir. Herhangi bir şey içemeyecek durumda olan daha ağır hastalara (toplam hastaların yaklaşık %10-20'si) ise karışım damardan verilir. Durumu çok ağır ve acil olan hastalara ise tetrasiklin ve tetrasiklin benzeri antibiyotiklerle antibakteriyel tedavi uygulanır.


Antibakteriyel ilaç tedavisi

Erken dönemde ağızdan uygulanacak etkin bir antibakteriyel ilaç ile 48 saat içinde Vibrio cholerae basillerinin yok edilmesi, dışkı hacminin %50’ye varan oranlarda azaltılması ve ishalin durdurulması mümkündür. Hangi ilacın seçileceğini hastalığa yakalananların dışkı örneklerinden yalıtılan V. cholerae suşunun hangi antibakteriyel(ler)e duyarlı olduğu belirler.

Salgın Sebebi Olan V. Cholerae Suşlarının Genellikle Duyarlı Olduğu Antibakteriyel İlaçlar Şunlardır:

  • Tetrasiklin grubunda: tetrasiklin, doksisiklin
  • Nitrofuran grubunda: furazolidon
  • Makrolid grubunda: eritromisin
  • Trimetoprim-sulfametoksazol (kotrimoksazol)
  • Florokinolon grubunda: norfloksazin

Kalıcı dişlerinin tamamını henüz çıkarmamış (genellikle 8 yaşından küçük) çocuklara yönelik tedavide tetrasiklin, düşük olasılıkla da olsa dişlerde kalıcı renk bozukluklarına yol açmak gibi bir yan etkisi olduğu için, tercih edilmeyebilir.



Önlem

Her şeyden önce su kaynaklarının ve içme suyunun temiz olması çok önemlidir. Eğer kullanılacak suyun temizliğinden şüphe varsa, suyun önce kaynatılıp sonra kullanılması daha sağlıklı olacaktır. Dışkıların hijyenik bir biçimde yaşama ortamından uzaklaştırılması, düzgün bir kanalizasyon sistemi çok önemli bir faktördür. Pişmemiş yiyeceklerin yenmemesi, çiğ gıdalardan uzak durmak ve özellikle çiğ balık ve kabuklu deniz ürünlerinin tüketilmemesi koleraya karşı korunmak için önemlidir.



Dakka'da bir kolera hastanesi.
Dakka'da bir kolera hastanesi.



Aşı

Her ne kadar bazı ülkelerde kolera aşıları mevcut olsa ve uygulansa da (Dukoral, Mutacol vs.), bu aşıların hastalığa karşı güçlü bir bağışıklık geliştirdikleri söylenemez. Geçmişteki kolera aşılarından daha iyi bir bağışıklığa neden olsalar ve daha az yan etki barındırsalar da, bu aşılar hâlâ ideal seviyeye ulaşamamıştır ve bu yüzden de birçok ülkede kullanılmamaktadır. İdeal bir kolera aşısı için yapılan araştırmalar hâlâ devam etmektedir.



Ayrıca bakınız

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski