insan penisi

 İnsan penisi


İnsan penisi, erkek bireylerde, görünür kısımda yer alan eşey ve üreme organı yapısıdır. İdrar ve üreme salgısı kanalıyla, bunun çevresini saran süngerimsi bir yapıda kan damarlarınca zengin bir üreme organıdır. Penisin ucunda yer alan açıklıktan hem idrar hem de meni ayrı zamanlarda dışarıya atılır. Penis uyarıldığında damarların kanla dolmasıyla büyür ve sertleşir. Buna sertleşme (ereksiyon) denir. Sertleşen penis içindeki meninin dışarı atılmasına boşalma (ejakülasyon) denir.

{tocify} $title={İçindekiler}

Hakkında bilgi nedir?

  • Latince isimi: penis
  • Sistem: erkek üreme sistemi
  • Arter: penisin dorsal arteri
  • Toplardamar: penisin dorsal damarları
  • Lenf: Superficial inguinal lymph nodes

Tanımlayıcılar

  • JSTOR: penile-diseases
  • Microsoft Academic: 2777722391
  • MeSH: D010413
  • TA: 3662
  • FMA: 9707

Etimoloji ve isimlendirme

Penis kelimesi Latincede hem "kuyruk", hem de "erkeklik organı" anlamına gelmektedir. Türkçede ilk kullanımı 1950'lere tarihlenmiştir. Nihai kökeni varsayımsal Proto Hint-Avrupa dilinde yer aldığı düşünülen "kuyruk" anlamındaki *pes-nis kelimesidir.

Eski dilde erkeklik organı için kullanılmış zeker, Arapça ḏkr kökünden gelen ve aynı anlama sahip ﺫﻛﺮ (ḏakar) kelimesinden dile girmiştir ve bir Türk dilindeki ilk kaydı 14. yüzyılda Kıpçakça yazılmış İrşadü'l-Mülûk ve's-Selâtîn eserinde yer almıştır. Arapça söz Aramice "erkek çocuk, koç" manasındaki dəkar ile Akadca "erkek" veya "penis" manasındaki 𒍑 (zikaru) ile eş kökenlidir.

Penis, çocuk dilinde pipi olarak bilinir. Bu kullanım Fransızca gibi diğer dillerde de tespit edilmiştir, ancak etimolojik açıdan bağlantılı değillerdir.

Argoda kullanım

Pek çok toplum ve kültürde penisten söz etmek tabu veya kaba bir davranış olarak kabul edilmekte olup, hakkında bahsetmek için çeşitli argo kelime ve hüsnütabirler gelişmiştir. Hulki Aktunç'un derlediği Büyük Argo Sözlüğü'ne göre Türkçede yer alan alet, çavuş, çük, kuş, malafat, pompa, similya, sosis, ufaklık, ve yılan kelimeleri penis kelimesi ile argoda eş anlamlı şekilde kullanılmaktadır.

Buna ek olarak yarak ile sik sözcükleri penis olarak kullanımlarının yanı sıra küfür olarak da kullanılabilirler. Yarak, Eski Türkçede aslen "donanım, zırh, silah" anlamına gelmiş ve 11. yüzyıldan beri çeşitli Türk dillerinde kaydedilmiş, hatta Moğolcaya carag olarak alıntılanmıştır. Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme eserinde silah ile ilişkili bir terim olarak dalkılıç ile beraber dalyarak formunda kullanılmıştır. Kelimenin erkeklik organı olarak kullanılmaya başlanması 18. yüzyılda meydana gelmiştir. Eski Türkçe kökenli sik ise 11. yüzyıldan beri "siyme (işeme) organı" olarak kullanıma sahiptir. Yunanca bir küfür belirtisi olan σιχτιρίζω (siktirízo) dahil olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu'nun hüküm sürmüş olduğu bölgelerde konuşulan bazı dillere bu kelime Türkçeden alıntılanmıştır.

Anatomi

Yapı

Penisin gövde ve baş (haşefe) olmak üzere iki kısmı vardır. Baş kısmı sünnet derisiyle kaplıdır ve erkek sünnet olduktan sonra bu kısım açıkta kalır. Sünnet olmamış erkeklerde sünnet derisinin içindeki baş kısmı sertleşmeyle birlikte ortaya çıkar, sonra eski boyutlarına döndüğünde tekrar deri tarafından örtülür. Baş prepüs, penis frenulumu ve penis tacı'ndan oluşur. Penisin baş kısmı sünnet olmamış erkeklerde elle sıyrılarak da ortaya çıkarılabilir. Penis başı ve altında yer alan frenulum erkeğin en hassas bölgelerinden biridir ve içerdiği çok sayıda sinir ucu sayesinde orgazmda en önemli rolü oynar. Cilt altında yer alan fasya ise penil fasya ve buck fasya'dan oluşur. Üretal açıklık meni ve idrarın dışarı atıldığı deliktir.

Erkek üreme organları ve penis
Erkek üreme organları ve penis

Penis kökünün altında yer alan testisler, deri ile kaplı bir yapı olan testis torbası (skrotum) içinde korunurlar. Organı kaplayan deri ergenliğin başlamasıyla koyulaşıp kalınlaşır. Bu torba içindeki testisler ergenlik öncesinde küçük, erişkinde ise 20-30 gr ağırlığında, 4–5 cm uzunluğunda, 2,5 cm genişliğinde yumurtaya benzer şekildedir. Yetişkin bir erkekte, sağlıklı bir testisin uzunluğu en az 3,5 cm'dir. Testisler erkek üreme hücrelerini yani spermleri üretirler ve erkeklik hormonu olan testosteronu salgılarlar. Bunun yanında testiste üretilen meni testis yollarını kayganlaştırarak spermlerin geçişini kolaylaştırır. Yantestisler epididymis olarak bilinir. Kök penis kıvrımı, penis ampulü, fundiform bağ, penis asıcı bağ ve penis gövdesi'nden oluşur.

Gövde, kavernöz ve spongiöz maddelerden oluşur:

  • Kavernöz maddeler; dayanıklı kollajen ve elastik liflerden oluşan bir kılıfla sarılmışlardır. Kılıfın içinde "kavern" denilen küçük odacıklar bulunur. Bu odacıklar atardamarlarla beslenir ve uyarılma sırasında kanla dolarak penisin sertleşmesini sağlarlar. Kavernöz cisimler de iki adet kılıf ile tunika albuginea ve buck fasiasi sarılıdırlar. Bu kılıfların fonksiyonları sertleşmede önemlidir. Kavernöz cisimler, içi odacıklar ve kan damarları ile dolu uzun iki boruya benzer yapıdadır, penisin kök kısmında bu cisimler kemiğe yapışırlar.
  • Spongiöz maddeler; penisin alt kısmında bulunur ve içinden idrar kanalı geçen odacıklarla dolu bir tüp şeklindedir. Sert bir kılıfla sarılı olarak bulunmaz ve sertleşmede daha yumuşak olarak kalır. Spongioz cismin uç kısmı genişleyerek penisin glans penis de denilen baş kısmını oluşturur.

Boyut varyasyonu ve tipleri

    Ana madde: Penis boyu

Yetişkin erkeklerde sertleşmiş bir penisin ortalama uzunluğu 10–13 cm′dir. Normal penis boyu 8–14 cm arasındadır. 2015 tarihli 15,521 erkeğin incelendiği bir sistematik incelemeye göre ortalama erekte penis uzunluğu 13.12 cm, kalınlığı ise 1.66 cm'dir. Yapısal bozukluk olan anormal penis, boyu 7 cm'nin altında veya 16 cm'den çok daha uzun olan penislerdir. Primatlar içerisinde en kalın penise sahip tür (hem mutlak hem de oransal açıdan) insandır, ancak uzunluk açısından şempanzeler gibi diğer bazı primatlar ile benzerdir. Bu farkı açıklamak için kalınlaşmanın daha büyük kafalı çocuklar doğurabilmek için kadınlarda vajinanın genişlemiş olmasına karşı bir adaptasyon olması gibi teoriler öne sürülmüştür, ancak genel kabul edilen bir görüş yoktur.

Penisler, içine daha çok veya daha az kan alanlar olarak sınıflandırılır. Et penisine sahip yetişkin kişilerin penisleri en inik halinde dahi ~10 cm civarındadır. Et penisinin sertleşmiş hali, inik (sönük) halinin 1,2-1,4 katı kadar büyüyebilir. Dünyada yetişkin erkeklerin ortalama %19'u et penisine sahiptir. Kan penisine sahip yetişkin kişilerin penislerinin en inik hali 4–6 cm dir. Kan penisi, en inik halinin 2-4 katına kadar büyür. Dünyada yetişkin erkeklerin yaklaşık %81'i kan penisine sahiptir. Yarı et yarı kan penisi ise inikken penisin kafası neredeyse sert hali boyutunda olup, gövde kısmı kan penisi gibi büzüşen penistir.

Yetişkin kişide, sert hali ~7 cm'nin altında olan ve ~16 cm'nin çok daha üstünde olan penis anormal büyüklüktedir, bunlar çok az kişide görülüp, yapı bozukluğudur. Anormal büyük penisin cinsel sağlık açısından olumsuz durumu yoktur. Çok küçük penise mikropenis hastalığı denir. Şişman insanların çoğunda penis bölgesinde yağ birikimi olabilir, bu yüzden penis inikken ~1 cm kadar gözükebilir, bununla mikropenis hastalığı karıştırılmamalıdır, bunda penis sadece yağlardan dolayı küçük gözükür.

Gelişimi

Fetüs gelişirken genital tüberkül erkeklerde penis başına (glans), kadınlarda ise klitoris başına dönüşür; bu yapılar birbirlerine homologdur. Ürogenital katlantı ise penis gövdesinin etrafını saran deri ile üretrayı oluştururken, bu yapı kadınlarda iç dudaklara (labia minora) evrilir. Kadınlarda corpora cavernosa klitorisin gövdesine, corpus spongiosum bulbus vestibuli vaginae adlı klitoris altında yer alan soğan şeklindeki çıkıntılara dönüşmüştür. Erkeklerdeki testis torbası (skortum), kadınlarda dış dudaklara (labia majora) tekabül etmektedir. Sünnet derisi ise klitoral kaputa eştir. Erkeklerde perineumun ortasında, penis ve testis torbası üstünde yer alan ve raphe ismi verilen çizgi ürogenital katlantıların birbirlerine simetrik gelişerek birleşmesi sonucunda oluşur.

Penis, normal durumlarda erkeklerde ergenlik ile birlikte büyümeye başlar ve yaklaşık iki yıl içinde olgun erkek penisi büyüklüğüne erişir. Büyümeye başlama yaşı 10 ila 15 yaş aralığında değişebilir. Bu dönemde genital bölge kılları da ortaya çıkar. Tam büyüme 18 yaşına kadar olsa da, çok nadiren ergenliğe geç giren bazı kişilerde 20-24 yaşlarına kadar devam edebilir.

Genital tüberkülden erkek ve kadın dış genital organlarının farklılaşmasını gösteren diyagram
Genital tüberkülden erkek ve kadın dış genital organlarının farklılaşmasını gösteren diyagram

Fizyoloji

İşeme

    Ana madde: İşeme

Sertleşme (ereksiyon)

    Ana madde: Sertleşme

Parasempatik sinir sisteminin uyarılması sonucu, penisin Corpus cavernosum ve Corpus spongiosum parçalarına kan dolması nedeniyle oluşan fizyolojik olaydır.

Fizyolojik olarak, uyarılma sırasında atardamarlarla kan hızlıca penise pompalanır, penisin kavern odacıklarının duvarları gevşeyerek genişler ve içlerine daha fazla kan alarak şişer ve büyürler. Böylece penis kanla dolarak büyür ve sertleşir. En dıştaki sert kılıf ve zarlar gerilir, toplardamarlar kapanır ve kan tekrar dolaşıma çıkmaz, bir süre orada kalır. Penis sertliğini kaybederken, bu toplardamarlar açılır, kan penisi terk eder ve kavern sistemlerin duvarları kasılıp büzüşerek küçülürler. Penis eski konumuna gelir.

Mekanizma olarak basit; ama hormonal, kimyasal, elektriksel, mekanik ve psikolojik açıdan karmaşık bir süreçtir.

Gevşek ve sertleşmiş hallerde penis
Gevşek ve sertleşmiş hallerde penis

Boşalma (ejakülasyon)

    Ana madde: Boşalma

Sempatik sinir sisteminin uyarılması sonucu, penisten meninin sperm kanalları yoluyla üretal açıklıktan dışarı çıkması olayıdır.

Sperm kanallarıyla vücuttan dışarı çıkan menide sperm hücreleri bulunur. Testislerden çıkarak idrar yoluna doğru uzanan iki sperm kanalı, idrar kesesinin altından geçer ve dış idrar açıklığına kadar uzanır. İdrar kesesinin altında prostat bezi yer alır. Prostat, boşalma öncesi bir sıvı salgılayarak sperm kanalını temizler. Bu sıvı dişilerin üreme kanalı olan vajinanın kimyasal ortamını sperm hareketine uygun hale getirir. Spermlerin dışarı atılmadan önce biriktikleri iki küçük kesecik de (seminal kese) mesanenin iki yanında bulunur.

Toplum ve kültür

Sünnet

    Ana madde: Erkeklerde sünnet

Sünnet, erkeklerde penis başını örten ve koruyan üstderinin (prepus) bir kısmının veya tamamının kesilip atılmasıdır. Sünnet büyük oranda dini bir gereklilik olarak gerçekleştirilir. Yahudi, Müslüman, Kıptî ve Ortodoks Tevhîdî toplumlarda bu şekilde uygulanmaktadır. Buna ilaveten dinden bağımsız olarak Amerika Birleşik Devletleri, Filipinler ve Güney Kore gibi ülkelerde de yaygındır. Geri kalan uygulamalar tıbbi bir gereklilik veya önlem metodu olarak gerçekleştirilir.

Sünnetin, penisin ısı hassasiyetini artırarak erken boşalma sorununu tetiklediği yönünde veriler bulunmakla beraber tam aksine haz barajını yükselterek erken boşalma sorununu tedavide etkili olduğu yönünde veriler de vardır. Tıbbi bir gereklilik olmadan dini ve kültürel sebeplerden ötürü sünnetin yenidoğan ve çocuklara uygulanması, bireyin bilgilendirilmiş onamı olmadan medikal bir operasyona sokulması neden gösterilerek etik ve yasal açıdan sorgulanmaktadır.

Orta Asya'da sünnet, 19. yy sonları
Orta Asya'da sünnet, 19. yy sonları

Sünnet olan erkekler kimi zaman doğal sünnet derisi görünümünü tekrar elde etme arzusu, cinsel birliktelik sırasındaki hassasiyeti artırmak ya da günlük aktiviteler sırasında hassas bölgelerin sürtünmeden kaynaklı deformasyonunu önlemek gibi nedenlerle sünnet derisi restorasyonu ile penisin sünnet olmadan önceki görünümüne geri dönerler.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski