tarikat

 

tarikat

Tarikat (Arapça: طريقة), veya tarik kelimesi "yol" tarikat "yollar" anlamına gelir, "Allah’a ulaştıran yol" mânâsında kullanılmaktadır. Tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı'ya özgün düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir. Birçok tarikatın menşei Hicri 5./Miladi 11. asırda Abdülkâdir Geylânî’nin yolundan gidenler tarafından oluşturulan Kadiri Tarikatıdır. Ebû Sâlih Muhyiddîn Abdülkâdir Geylânî, neseben hem Hasanî ve hem de Hüseynîdir. Abdulkadir Geylânî’nin soyundan gelen evlat ve torunları da yaşadıkları muhitlerde “şerîf”, “şurefâ”, “seyyid” olarak anılmışlardır.

Tarikat, Allah'a ulaşma ve onu tanıma yollarından her biridir. İslamiyet'te, İslamiyet'in kalbi boyutu üzerinde duran ve "kalbin fıkhı" diye nitelenen tasavvuf öğretisinin (terbiyesinin) uygulandığı düzenli kurumsal yapılar olarak tarif edilir.

{tocify} $title={İçindekiler}

Tarîk

    Ana maddeler: Keşf, İlham, Seyru Süluk, İhsan ve Tarikat Kapısı

Tarîk Arapçada "yol" demektir. Tarîkat ise bu kelimenin çoğuludur ve "yollar" manasına gelir. Mezhep kelimesi "Arapça: ذَهَبَ" (gitmek) fiilinden türemiş olup anlam olarak benzemektedir. Tarikat tasavvuf için yol, mezhep ise şeriat için yol demektir. Tarikat keşfe, ilhama ve şeriate dayanırken mezhepler "nakle" (Kutsal kitaplara ve peygamberlere) dayanır.

Tarikler (tarikat) de "mürşit" denilen mânevî önderler eşliğinde tasavvuf öğretisini uygulamaya istek duyan kişilere (tâlip) yolun esasları hakkındaki terbiye sistemine dahil eder. Bunu da "emr-i mânevî" denilen Allah'tan bir işaret olmadan genellikle başlanmaz. Yola giren kimseler (mürid) ve yolda ilerleyenler (sâlik) tasavvuf öğretisinin esaslarını yaptıkları pratiklerle (zikir, tefekkür, râbıta, murakabe, nafile ibadetler v.s.) kendi derûnlarında keşfederler.

Türkiye'de tarikatlar

Türkiye'de çeşitli halk sınıfları ve tipleri arasında farklı sûfî tarikatları gelişmiştir. Örneğin Bektaşi tarikatı daha çok köylülere ve askerlere hitap ederken Nakşibendi tarikatı ilahiyatçı ve bilim insanları; Mevlevî tarikatı müziği ve şiirleriyle sanatsal eğilime sahip olanları; Halvetî tarikatı ise tarikat fabrikası olarak bilinen kendi içinden birçok içtihat çıkaran sultanlar, generaller, önemli hükûmet adamları ve yöneticileri içinde barındırmıştır.

Dört ruhî durakta "Tarikat"

    Ana maddeler: Şeriat, Tarikat Kapısı, Hakikat Kapısı, Marifet Kapısı ve Marifetullah

Dört durakta tasavvuf
Dört durakta tasavvuf. Birinci Durak: Şeriat; İkinci Durak: Tarikat Kapısı'ndan geçilerek içine girilen "Tarikat"; Üçüncü Durak: Hakikat Kapısı'ndan geçilerek varılan "Hakikat"; Dördüncü durak görünemeyen, ama sadece tasavvur edilmesi mümkün olan gnostisizm ise ancak Mârifet Kapısı'ndan geçilerek erişilebilir ve Hakikat'in tam merkezinde yer alır. Tasavvufta Dört Durağında da Öz/Cevheri'ni teşkil eden bu nokta Mârifetullâh (İrfân/Gnosis) olarak adlandırılmaktadır.

Tarîkat silsileleri

Silsileleri Ali bin Ebâ Tâlib'e bağlananlar

Ali bin Ebâ Tâlib ve Ehl-i Beyt’e karşı olan muhâbbet duyguları sebebiyle Mevlevîlik ile Kadirîlik gibi aslen Sünnî kimlik gösteren Bâtınî-Tarîkat, silsilelerini Cüneyd-i Bağdâdî, Serî-i Sekatî, Ma'ruf-u Kerhî’den sonra sırasıyla ya “Davud-u Taî”, “Habib-i Acemî”, “Hasan-ı Basrî” veyahut ta Câferiyye Şiîliği'nin resmen İmâm olarak kabul ettiği ve On İki İmâmlar’ın ilk sekizi olarak da bilinen “İmâm Ali er-Rıza”, “İmâm Mûsâ el-Kâzım”, “İmâm Câʿfer-i Sadık”, “İmâm Muhammed el-Bakır”, “İmâm Ali bin Hüseyin Zeyn el-Âb’ı-Dîn”, “Hüseyin Seyyîd’ûs-Şuhedâ”, ve “Hasan el-Mûctebâ” aracılığıyla Ali bin Ebâ Tâlib Merkedî ile Muhammed Mustafa’ya bağlamaktadırlar.

Ayrıca, yine Sünnî-Bâtınî Tarikâtı olarak bilinen Halvetilik ile Bayramilik de kendi silsilelerini “Cüneyd-i Bağdâdî”, “Serî-i Sekatî”, “Ma'ruf-u Kerhî”, “Davud-u Taî”, “Habib-i Acemî”, “Hasan-ı Basrî” aracılığıyla; Rufâîlik ise “İmâm Mûsâ el-Kâzım”, “İmâm Câʿfer-i Sâdık”, “İmâm Muhammed Bakır”, “Ali Zeyn el-Âb’ı-Dîn”, “Hüseyin Seyyîd’ûs-Şuhedâ” aracılığıyla Ali ile Muhammed’e bağlanmaktaydılar. Bunlardan başka Sühreverdilik ile Üveys’îyye silsileleriyse Ali el-Mûrtezâ ve Ömer ibn Hattab aracılığıyla Muhammed Mustafa’ya bağlanmaktaydılar.

    Ayrıca bakınız: Mevlevîlik, Kadirîlik, Halvetilik, Bayramilik ve Rufâîlik

Silsileleri Ebu Bekir es-Sıddîk'a bağlananlar

Diğer taraftan da Nakşibendilik ile onun kolları olan Hakkân’îyye ile Hâlid’îyye gibi yine Sünnî kimlik gösteren Bâtınî-Tarîkat, silsilelerini Ebû’l Hasan Kharakânî, Ebâ Yezîd-i Bistâmî, İmâm Câʿfer es-Sâdık, Kâsım bin Muhammed, Salmân-ı Fârisî aracılığıyla Ebu Bekri’s-Sıddiyk ile Muhammed Mustafa’ya bağlarlar.

Ayrıca bakınız: Hâlid’îyye, İsmailağa Cemaati, İskenderpaşa Cemaati, Nakşibend’îyye, Süleymân’îyye ve Hakkân’îyye

Ayrıca bakınız

  • Adâvv’îlik
  • Ahilik
  • Alevîlik
  • Âli’îlik
  • Babâîlik
  • Bâbîlik
  • Bahâîlik
  • Barak’îyyûn
  • Bâtınîlik
  • Bayramilik
  • Bektaşîlik
  • Câferîlik
  • Celâl’îlik
  • Celvetilik
  • Cerrahilik
  • Çınarcılık
  • Davudî İsmailîlik
  • Dürzîlik
  • Ekberilik
  • Galibilik
  • Gümüşhanev’îlik
  • Halidilik
  • Halvetilik
  • Harabât’îlik
  • Haydarîlik
  • Hurûfîlik
  • Işıkçılık
  • İmam (İslâm)
  • İmamet
  • İmamilik
  • İsmailîlik
  • Onikicilik
  • Kadirîlik
  • Kalenderîlik
  • Karmatîlik
  • Keysanîlik
  • Kızılbaşlık
  • Melamilik
  • Mevlevîlik
  • Mustâlîlik
  • Nakşibendîlik
  • Nimetullahi Tarikatı
  • Nizarî İsmailîlik
  • Nûrbakşîlik
  • Nusayrîlik
  • Onikicilik
  • On İki İmam
  • Rufâîlik
  • Sabbahiyye
  • Safevîlik
  • Sühreverdilik
  • Şazelilik
  • Üveys’îyye
  • Vefâîlik
  • Yarsanilik
  • Yesevîlik
  • Zahid’îyye
  • Zeydîlik

TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

isim, din bilgisi, (tari:kat), Arapça ṭarīḳat

Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri:

      Mevlevi tarikatı. Bektaşi tarikatı.

Kelime Kökeni

Arapça ṭarīḳāt طريقات  "1. yollar, yöntemler, 2. tasavvufta izlenen yollar" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ṭrḳ kökünden gelen ṭarīḳ طريق  "yol" sözcüğünün çoğuludur.

Tarihte En Eski Kaynak

[ (1300 yılından önce) ]

Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve tarikat kelimesinin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski