muta nikâhı

 

muta nikâhı

Müt'a veya Muta nikâhı (Arapça: زواج المتعة Zawāj al-Mut'ah veya نكاح المتعة Nikāh al-Mut'ah), ilk Müslüman toplumunda ve günümüzde bazı Şii mezheplerinde uygulanan kadın ve erkeğin belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşarak başlattıkları bir evlilik çeşididir.

Bazı kaynaklarda Acem - Fars nikâhı, geçici nikâh ya da anlaşma nikâhı da denir. Muta evliliğinde belirli bir asgari ya da azami süre yoktur.

Günümüzde İran'da, Muta evliliğinin çok kısa birlikteliklere dahi izin vermesi sonucu, ülkede seks ticaretinin yasal olarak yapıldığı ve İran'ın muta'yı bir espiyonaj aracı olarak kullandığı iddia edilmektedir.

Ayrıca birçok İslam alimi, Muta nikâhının İslamda yasaklanmış olan fuhuş hakkındaki hükümleri geçersiz kıldığını belirtmişlerdir.

{tocify} $title={İçindekiler}

Etimoloji

Sözlükte "kendisinden faydalanılan şey" anlamına gelen müt'a, bir fıkıh terimi olarak, boşanma veya evliliğin feshinden sonra kocanın, kadına verdiği elbise ve benzeri hediyeye denir.

Tarihçe

Bazı Şii kaynaklı hadislerde İslam'ın ilk dönemlerinde Mut'aya Müslüman askerlerin ve Muhammed'in de başvurduğu kaydedilmektedir. Ancak Mut'a nikâhına Muhammed'in de başvurduğu konusunda Şii ve Sünnilerin zıt görüşleri vardır:

Caeteni, Taberi ve İbn Kesir’i kaynak göstermek suretiyle Muhammed’in Esma bt. Numan'la nikâhlandıktan sonra müt'a verdiğini kaydeder. Muhammed, Esma bt. Numan ile nikâh yaptı, ancak bu kadının vücûdunda beyaz lekeler olduğunu ve bunun kendisinden gizlendiğini gördü, bunun üzerine ona “müt'a” vermek suretiyle onu bıraktı. Taberi bu olayı şu şekilde anlatır: “Rasulullah Esma bt. Numan ile evlendi. Gerdeğe girdiğinde onda beyazlık gördü. Bunun üzerine ona müt'a verdi, giyindirdi ve ailesine geri gönderdi.”

Muhammed’in müt'a verdiği diğer kadın ise Kilab kabilesinden Aliye bt. Zabyan’dır. Taberi’nin ifadesi şöyledir: “Rasulullah, Benu Ebi Bekir İbn Kilab kabilesinden Aliye ile evlendi, sonra ona müt'a verdi ve onu bıraktı.”

İbn Mace'ye göre Muhammed kadınlarla normal nikâh yaptı ve onların bazılarında kusur görünce dokunmadan boşadı. Rivayetlerde, mut'a olarak geçen de, boşanma sırasında verdiği hediyedir ve böylece Bakara suresi 236. ayetine uygun hareket etti;"Nikâhtan sonra henüz dokunulmadan veya onlar için belli bir mehir tayin etmeden kadınları boşarsanız bunda size günah yoktur. Bu durumda onları faydalandırın." Bu yorum ilgili hadislerde geçen nikâhın müt'a ile başladığı ifadelerinin bulunmaması ve nikâhın sonlanması sırasında mut'anın verildiği ifadesiyle uyum içindedir.

Mezheplerin bakış açısı

Başlangıçta İslam toplumunda uygulanan bu nikâhın daha sonra Şiiler yasaklanmadığı, Sünniler ise yasaklandığı iddiasındadırlar.

Şiilikte

Bazı Şii mezheplerinde Müt'a ile ilgili ayetin neshedilmediği ileri sürülerek şeriata uygun görülür. Rafizilik'te de mut'aya cevaz verilir. Bunun yanında Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde, Nusayrilik'te ve Alevilik'te de batıl kabul edilir ve uygulanmaz.

Şiiler ve Rafiziler müt'a nikâhını uygularlar. Anadolu Aleviliğinde ve Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde müt'a nikâhının bâtıl olduğuna inanılır.

Şiiler müt'a nikâhı konusunda Nisa suresinin 24.ayetini delil olarak sunarlar. Şîa yorumuna göre, Nisâ sûresinin bu âyetde geçen ve Türkçeye "faydalanmak" olarak çevrilmiş استمتعتم kelimesinin kökü متع'den gelmektedir.

Şiilerin hadis anlayışları de sünnilerden farklıdır ve sünni kaynaklarda kaydedilen hadisler yerine sadece Ehl-i beyt kanalıyla nakledilen hadisleri referans alırlar. Bu hadislerden bir örnek; "Yüce Allah, müt'a ettikten sonra gusül eden bir erkeğin gusül suyunun her damlasından yetmiş melek yaratır ve bu melekler kıyamet gününe kadar ona istiğfâr ederler ve kıyamet gününe kadar müt'ayı inkâr edenlere de lânet ederler."

Uygulama

Müt'a nikâhı için erkek ve kadın belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşırlar. Muta evliliğinde belirli bir asgari ya da azami süre yoktur. Erkek, rızası olan kadına, "Beni (...) (aylık) bir zaman için müt'alandır" veya " (...) kadar para karşılığında seninle müt'alandım" der. Müt'a nikâhı ile evlenen kadın, nikâhın süresi ne kadar olursa olsun mirastan hak iddia edemez.

Muta nikâhında şahit aranmaz. Kişi Allah'ı şahit göstererek Mut'a yapabilir, buna ilaveten Mut'anın günü dolmadan süresi uzatılamaz ve Mut'a nikâhının belirli bir müddeti yoktur. Her ne kadar iddetin bu nikâhta da olduğu söylense de bu nikâhı tercih edenler arasında pek riayet edildiği de görülmez.

Müt'a nikâhı ile evlenen erkek, sonradan normal nikâhın şartlarını yerine getirip bu kadını sürekli eş olarak alabilir.

Sünnilikte

Müt'a nikâhı günümüzde bütün Sünni mezheblerinde zina olarak tanımlanır ve haram kabul edilir. Muhammed, İslam'ın ilk dönemlerinde müt'a nikâhına dokunmamış, daha sonra vahiylere dayandırarak yasakladı: "Ey insanlar, ben müt'a ni­kahı ile kadınlardan faydalanmanız için izin vermiştim. Şüphe yok ki Allah, kıya­mete kadar bunu muhakkak haram kıldı. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onu serbest bıraksın, onlara verdiği şeylerden hiçbir şeyi geri almasın."

Rivayetlere göre Mü'minûn sûresinin 6 ve 7. âyetlerinin nazil olması üzerine, müt'a nikâhı kesin olarak haram kılındı.

Ashab'dan, tabiinden ve müçtehitlerden, bu tür nikâhı kabul eden kimse yoktur. İbn-i Abbas'dan rivayetle Ali bin Ebu Talib şöyle dedi: "Rasulullah müt'a nikâhından ve ehil eşeklerin etlerini yemekten Hayber'in fetih günü bizleri men et­ti." Ömer de, hilafeti döneminde müt'a nikâhını zina kabul ederek, yasakladı.

Diğer taraftan, Zehebî'nin, İbn Cüreyc’in müt‘a nikâhına ruhsat verildiğine inandığını ve bu ruhsatı kullanarak birçok evlilik yaptığını rivayet ettiği belirtilmektedir.

Kaynakça

  • Kaynaklarıyla Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Sayfa 277-278, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1993.

TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

isim

Bazı yerlerde kadına verilen para karşılığında yapılan geçici nikâh, muta.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski