demek

 

demek

demek kelimesinin TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

demek, -r (I)

1. nesnesiz Söylemek, söz söylemek:

      "Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar." - Burhan Felek

2. -e Ad vermek:

      Muşmulaya döngel de derler.

3. nesnesiz Bir dilde karşılığı olmak:

      Kamer `ay` demektir.

4. nesnesiz Herhangi bir ses çıkarmak:

      Küt dedi, düştü.

5. -e Herhangi bir kanıya, yargıya varmak:

      Bu işe herkes ne der?

6. nesnesiz Düşünmek.

7. nesnesiz Oranlamak:

      Güzellik desen onda, zenginlik desen onda.

8. nesnesiz Ummak:

      Bundan sonra gelir mi dersin?

9. nesnesiz Erişmek:

      Saat yedi dedi mi uyanırım.

10. nesnesiz Bir işe kalkışmak, yeltenmek:

      Kımıldanayım deme, kurşunu yersin. Ağzını açayım deme, çok fena olursun.

11. nesnesiz Saymak, kabul etmek:

      "Yarım milyon dediğin nedir?" - Memduh Şevket Esendal

(...) demek (II)

1. bir şey anlamına gelmek:

      Okuryazar olmak adam olmak demek değildir.

2. öyle mi:

      "Vay! Beni kovuyorsun demek, pekâlâ!" - Sait Faik Abasıyanık

3. yani, anlaşılan:

      Demek gideceksin.

4. inanılmayan, beklenmeyen durumlarda kullanılan pekiştirme veya şaşma sözü.

Kelime Kökeni

Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء  "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל  "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי  "doldurma" kökünden türetilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski