gerçek

 

gerçek

Gerçek veya hakiki, felsefi bir kavram olarak, genel anlamda, düşüncede var olan şeylere karşıt anlamda var olan, düşünülmüşün dışında olan anlamındadır.

Felsefe tarihinin en eski ve köklü tartışması bu gerçek kavramı üzerinde yürümüştür. Tasarım ve imgelemden bağımsız olarak var olanlar gerçek olarak ileri sürüldüğü gibi, bunu olanaksız gören ve gerçekliği bir tür tasarımların parçası olarak değerlendirilen eğilimler de vardır.

Ontoloji ve epistemoloji alanında, bazen bu alanları birbiriyle ilişkilendiren bazen ayrıştıran anlam katmanlarıyla kullanılan bir kavramdır gerçek. Gerçeklik kavramı da buradaki gerçek kavramından hareketle kullanılan, gerçek olarak var olan şeylerin tümünü ifade eden bir kavramdır. Tarih boyunca bu kavram üzerinden birçok farklı ya da karşıt felsefe akımları ve okulları ortaya çıkmıştır.

Walter Seymour Allward, Veritas, 1920
Walter Seymour Allward, Veritas, 1920

"Zaman, gerçeği, yalan ve hasetten kurtarırken," François Lemoyne, 1737
"Zaman, gerçeği, yalan ve hasetten kurtarırken," François Lemoyne, 1737

gerçek ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

gerçek, -ği

1. isim Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat:

      "Esasen bizim için millî varlık ile istiklal ve hürriyet aynı gerçeğin çeşitli cepheleridir." - Mehmet Kaplan

2. isim Gerçeklik:

      "Her hâlde o gün imparatorluğun ölümü apaçık bir gerçekti." - Halide Edip Adıvar

3. isim Doğruluk:

      "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." - Burhan Felek

4. sıfat Yalan olmayan:

      "O yürekler acısı fukara kafile, yüzlerinden gerçek acı aka aka ölü arkadaşlarının namazını kıldılar." - Halikarnas Balıkçısı

5. sıfat Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel:

      Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur.

6. sıfat Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici:

      Gerçek elmas. Gerçek hikâye.

7. sıfat Temel, başlıca, asıl:

      "Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır." - Nurullah Ataç

8. sıfat Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan:

      Bu peyzajdaki çiçekler son derece gerçek.

9. sıfat Yapay olmayan.

10. sıfat, felsefe Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan.

Kelime Kökeni

Eski Türkçe kértü "doğru, doğruluk" sözcüğünden +çAk sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe gérçek sözcüğünden evrilmiştir.

Tarihte En Eski Kaynak

gérçek "[< kértüçek] doğru, inanılır, güvenilir" [ TDK, Tarama Sözlüğü (1300 yılından önce) ]

kérşek/kérçek [ Kıpçak Türkçesi Sözlüğü (1500 yılından önce) ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski