karşı ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. isim Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi:
"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - Halide Edip Adıvar
2. isim Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı:
"Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." - Refik Halit Karay
3. isim Ön, kat, huzur:
"İkisi birden müdürün karşısına çıkarlar." - Yusuf Ziya Ortaç
4. sıfat Bulunan yere göre önde, ileride olan:
Karşı evin kızları. Karşı mahalle.
5. sıfat Karşıt, zıt, muhalif:
"İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu." - Murathan Mungan
6. zarf Yüzünü bir şeye doğru çevirerek:
Bahçeye karşı oturmak.
7. zarf Karşılık olarak, mukabil:
"Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum." - Abdülhak Şinasi Hisar
8. zarf İçin, hakkında:
"Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı?" - Sait Faik Abasıyanık
9. zarf -e doğru.
Kelime Kökeni
Eski Türkçe karış- "karşı karşıya gelme" fiilinden +I sonekiyle türetilmiştir. Eski Türkçe fiil Eski Türkçe kar- "koymak, katmak, eklemek" fiilinden +Iş- sonekiyle türetilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe karşı sözcüğünden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için kar- maddesine bakınız.
Tarihte En Eski Kaynak
karşı "zıt, hasım" [ Irk Bitig (900 yılından önce) : ak at karşısın üç bolugta talulapan ]
karşu [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
Ek Bilgi
Zıtlık veya karşılıklılık fikrini taşıyan unsur +Iş- ekidir; kar- fiili burada "katmak, koymak" anlamındadır. || Karş. Moğolca karigu (karşılık, cevap, reaksiyon), kargu- (karşılaşmak, çatışmak, yüzleşmek). Belki aynı kökten Eski Türkçe karga- (lanet etmek).