sabır

 

sabır

Sabır, ya da dayanç, zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeme duygusudur. Sabırlı insan uzun süreli gecikmelere ve tahriklere rağmen moralini bozmadan yoluna devam eder veya beklemesini sürdürür.

Türkçedeki sabır kelimesi Arapçadaki ( صَبرْ sabr) kelimesinden gelmektedir. Türkçedeki "Acele işe şeytan karışır" atasözü sabırı öğütleyen en tanınmış atasözlerinden biridir.

Sabırsızlık genellikle çocuksu bir nitelik olarak düşünülür. Sabır yetişkinliğin en önemli bileşenlerinden biridir. Sabırsızlığın aceleciliğe yol açtığı ve iyi düşünmeden verilmiş yanlış kararlara neden olduğu düşünülür.

Kişinin içinde bulunduğu fiziksel koşullardan, sinir sisteminin yapısına kadar pek çok faktörden etkilendiği bilinmektedir.

Hans Sebald Beham - Sabır (Pacientia)
Hans Sebald Beham - Sabır (Pacientia)

sabır ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

sabır, -brı

Arapça ṣabr

1. isim Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç:

      "Annem pek yorgun bir saatinde değilse bu tutturmalarıma sabır gösterirdi." - Adalet Ağaoğlu

2. isim Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme.

Kelime Kökeni

sabır (I)

Arapça ṣbr kökünden gelen ṣabr صبر  "tahammül, katlanma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ṣabara صبر  "sabretti" fiilinin masdarıdır.

Tarihte En Eski Kaynak

[ Atebet-ül Hakayık (1300 yılından önce) ]

sabır (II)

Arapça ṣabr صبر  ""sarı sabır" denilen bir tür kaktüs, aloe" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Süryanice aynı anlama gelen ṣabrā ‎ܨܒܪܐ  sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Akatça ṣibāru "1. sivri bir alet, 2. ilaç olarak kullanılan bir bitki" sözcüğü ile eş kökenlidir.

Tarihte En Eski Kaynak

[ Câmi-ül Fürs (1501) : elvā: ṣabr didükleri ot ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski