zarf-fiil

 

zarf-fiil

Zarf-fiil, bağ-fiil, ulaç veya gerundium bir fiilin cümlede zarf (belirteç) görevinde kullanılan hâli. Türkçedeki üç fiilimsi grubundan biridir. Fiillere -esiye, -ip, ıp, -meden, -ince, -ken, -eli, -dikçe, -erek, -ir … -mez, -diğinde, -e … -e, -meksizin, -cesine eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. Bu ekler, Türkçedeki ses uyumlarına veya ağızlara bağlı olarak, değişiklik gösterebilir.

Zarf-fiiller, fiil kök ve gövdelerine getirilen eklerle geçici olarak zarf oluşturur ve çekim eki almaz. Çoğunlukla yükleme yöneltilen "nasıl" veya "ne zaman" sorularının yanıtıdır.

  • Ancak çok çalışarak başarılı olabilirsin.
  • Arkadaşın gelince misafir odasında çalışın.
  • Bu mülakat için ölesiye hazırlandım.
  • Futbolcular, mola almaksızın antrenman yapıyorlar.
  • Geçerken bizim eve mutlaka uğra.
  • Görüşmeyeli nasılsın?
  • İmtihandan hemen sonra güle oynaya evine gitti.
  • Kağnı ite kaka ilerliyordu.
  • Misafirin bardağı boşaldıkça çayını tazelemek yaygın bir gelenektir.
  • Ödevin bitince parkta buluşalım.
  • Önce eve uğrayıp daha sonra bize gelecekmiş.
  • Polisler olay yerine vardığında suçlular çoktan kaçmıştı.
  • Yaz gelende çıkam yayla başına. (Faruk Kaleli)
  • Yemeğimi bitirir bitirmez gelirim.
  • Yemek vakti gelmeden ödevini bitir.
  • Yorgunluktan yığılıncaya dek koştum.

Bazı zarf-fiil eklerinden önce kip ekleri gelir:

  • Çocuk uçarcasına koşuyordu. ("uçar" geniş zaman kipi)
  • Oraya kadar gitmişken teyzeni de ziyaret et. ("gitmiş" öğrenilen geçmiş zaman kipi)

Yaygın olarak kullanılan bazı zarf-fiiller kalıcı olarak zarfa dönüşür:

  • Ailece gittiğimiz piknikte doyasıya eğlendik.
  • Yumurtaları bakkaldan veresiye satın aldım.

{tocify} $title={İçindekiler}

Türkçe zarf-fiillerin noktalaması

Zarf-fiillerde virgülün kullanımı

Birinci ve ikinci örnekte görüldüğü üzere zarf-fiil eki (-ıp, -madan, -arak, -ınca vs...) almış sözcükten sonra virgül konmaz çünkü bu ekler aynı zamanda bağlaç niteliğindedir ve bazı istisnalar haricinde bağlaçlardan önce veya sonra noktalama işareti kullanılmaz. Kullanıldığı takdirde anlam kargaşası meydana gelebilir ancak üçüncü örnekteki gibi zarf-fiiller art arda sıralanırsa aralarına virgül konulabilir.

Örnek 1:

Yanlış: Bu işi bitirip, seninle ilgileneceğim.

Doğru: Bu işi bitirip seninle ilgileneceğim.

Örnek 2:

Yanlış: Çalışmayı bitirince, bana haber ver.

Doğru: Çalışmayı bitirince bana haber ver.

Örnek 3:

Yanlış: Eve gelip giyinip sürünüp çıktı.

Doğru: Eve gelip, giyinip, sürünüp çıktı.

Bileşik fiiller

Bazı zarf-fiiller önüne geldikleri fiillerle kalıplaşarak, kalıcı olarak bileşik fiil oluşturur. Bunlara ikili bileşik fiil denir:

  • donup kalmak, sürüp gitmek, dolup taşmak, silip süpürmek

Gerundium

Latincede gerundium

Gerundium, Latincede bir fiilin isimlendirilmiş halidir. Buna uygun olarak bu kelimeler hem bir ismin hem de bir yüklemin gramer özelliklerini taşımaktadırlar. Fiil köke sahip olan kelime, ismin hâlleri ekleri ile (Genitivus, Dativus veya Ablativus) çekimlenir.

  • Örnek: legere "okumak (fiil)“ > ars legendī (Genitiv) "Okuma sanatı“, docēre "öğretmek(fiil)“ > docendō (Ablativ) discimus "Öğretim ile öğreniyoruz."

Fransızcada gérondif

Fransızcada Gérondif olarak adlandırılan bu yapı, Latincedeki Gerundium'dan gelmektedir.

zarf-fiil ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

isim, dil bilgisi

Zarf olarak kullanılan fiil soyundan kelime, ulaç, durum ulacı, bağ-fiil, sıla sıygası:

      Koşarak geldi. Düşünmeden söyledi.

Gramer Terimleri Sözlüğü - 2003

İngilizce: gerund, Fransızca: gerondif, converbe, Almanca: Konverbum, Konverb, Gerundif, Gerundium

Cümlede yüklemin anlamını çeşitli yönlerden etkileyen ve fiilden -(y)A, -(y)I, -(y)ArAk, -DIktA, -ken, -mA, - dAn, -mAksIzIn,-(y)IncA -(y)Ip, -DIkçA gibi belirli bazı eklerle yapılan, kişi ve zaman belirtmeden soyut bir hareket kavramı anlatan, bir esas fiilden sonra gelerek yardımcı fiillerle birleşik fiiller kuran ve zarf olarak fiilin anlamını, zaman ve yer bakımından tamamlayan kelime: Ama Güldane dönüp bakmadı bile (T. Buğra, Yağmur Beklerken s. 122). Nabi bey, Gazi'nin olayları ve durumları gelişirken önemsemediğini; gücüne ve kavrayış hızına sınırsız güveni ile son anları beklemekten hoşlandığını söylüyordu (T. Buğra, göst.e., s.201). Bir sene evvel yazdığınızı öbür sene okurken, ne kadar değiştiğinizi anlayarak hayretler içinde kalacaksınız...(Ö. Seyfettin, Harem: Ashab-ı Kehfimiz, s. 11). Çünkü gerçek Türkçeciler, yukarıda nasıl olduğunu ve ne güzel yürüdüğünü kısaca izah ettiğimiz, milletin zevkine ve sevgisine yedire yedire işlenen millî kelimeler ve millî söyleyişler anlayışıdır (N. S. Banarlı, Türkçenin Sırları: Altın Tavuk Hikâyesi, s. 59). Şimdi ancak kendisinin tasavvur ettiği şekilde geçmiş bu zamanlar millî bir mevcudiyetin şiiriyle canlandırıldıkça millî tarihimiz duyuluyor (A. Ş. Hisar, Ahmet-Haşim-Yahya Kemal'e veda: Şiir ve Tarih, s. 195). Daha tan yeri ışımadan, ortalıkta ses seda yokken oluktan dökülen suyun sesi büyür, ormanın uğultusuna karışırken Ali yataktan çıktı, atın yanına varır varmaz ağzını açıp baktı (Yaşar Kemal, Ortadirek, s. 41) vb. bk. zarf-fiil ekleri.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski