kuşatmak kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. -i Çevresini sarmak; çevrelemek, çevirmek, sarmak, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek:
"Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." - Necati Cumalı
2. -i, askerlik Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesmek; abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek.
3. -i Çokça bulunmak.
4. -i ► kaplamak:
Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı.
5. -i Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.