damar kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. isim, anatomi Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal:
"Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." - Peyami Safa
2. isim Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi:
"Salonun bir duvarında altın yaldızlı, oymalı çerçeveli kocaman bir ayna, aynanın önünde de üstünde damar damar renkli mermer olan bacakları oymalı masa vardı." - Aziz Nesin
3. isim Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı:
Zengin bir altın damarı.
4. isim, mecaz Soy, yaradılış.
5. isim, mecaz Kuvvetle kendini gösteren huy, tabiat, hâkim özellik:
Keçi damarı. Şairlik damarı.
6. isim, bitki bilimi İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru.
7. isim, hayvan bilimi Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.
Yerbilim Terimleri Sözlüğü - 1971
İngilizce: fissure vein, Fransızca: filon, fissure, filonienne, Almanca: Gang
Bir maden ya da mineralle doldurulmuş kayaç çatlağı.
Ağaçişleri Terimleri Sözlüğü - 1968
Türkçe: çizgi, elyaf, damar, Fransızca: fibre, Almanca: Faser
Aynı mevsimde oluşan gözeler gurubunun, kesitlerde öbür gözelerden ayrı renkte görünüşü.
Uygulayım Terimleri Sözlüğü - 1980
Türkçe: filon, İngilizce: lade vein, Fransızca: filon, veine
madencilik: İşletilen bir katmanın yakınındaki ince kömür katmanı.
Zooloji Terimleri Sözlüğü - 1963
Türkçe: vie, İngilizce: vessel, Fransızca: vaisseau, Almanca: Ader
İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve tüm gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan kitin çizgiler.
Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976
Derinin ham kalan bölümü. (*Bor -Niğde)
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963
Türkçe: useybat, Fransızca: nervure
(botanik)
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu - 1963
Türkçe: via, Fransızca: vaisseau
(botanik, zooloji)
Madencilik Terimleri Kılavuzu - 1979
Iode, vein
Biyoloji Terimleri Sözlüğü - 1998
İngilizce: vessel, vein, Fransızca: vaisseau, veine, Almanca: Gefass, Vene
1. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları. 3.Bitki yapraklarındaki iletim sisteminin uzantıları.
Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü - 1972
İngilizce: seam
Tomruklardaki gaz oyuklarının haddelenmesi ya da yanlış haddeleme sonucu, uzun metal parçalarda oluşan, genellikle üzeri kapalı, bulunması zor kusur.
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü - 2007
İngilizce: streak
Bir öz etrafına bir veya birkaç kat halinde heliksel sarılmış, kesiti yuvarlak,üçgen, oval biçiminde olan çelik teller demeti.
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü -
Diğer: anat. vas
anat. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı kanal, vaz, anjeyon.
Hemşirelik Terimleri Sözlüğü
İngilizce: vessel, vas
Özellikle kan, lenf sıvısı veya semen gibi vücut sıvılarını taşıyan, kanal biçiminde anatomik yapı.
Mantık Terimleri Sözlüğü - 1976
İngilizce: vessel, vas (Lat.)
1.İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2.Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları. 3.Bitki yapraklarındaki iletim sisteminin uzantıları. kst.vas(Lat.).
Kelime Kökeni
Eski Türkçe tam- "damlamak" fiilinden +mIr sonekiyle türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.
Tarihte En Eski Kaynak
tamır "damar veya sinir" [ Uygurca (1000 yılından önce) ]
tamır/tamur [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]