dolmak ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
dolmak, -ar
1. nesnesiz Dolu duruma gelmek.
2. nesnesiz Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek:
"Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan." - Tarık Buğra
3. nesnesiz Bir yere iyice yayılmak, kaplamak:
"Sarıova bir mahşer, bir ana baba günü hâlini aldı; sokaklar baştan başa kadın, çocuk vaveylalarıyla doldu." - Reşat Nuri Güntekin
4. nesnesiz Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek:
"Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar." - Sait Faik Abasıyanık
5. nesnesiz Süre, hesap tamamlanmak:
Süresi doldu, emekliye ayrıldı.
6. nesnesiz, mecaz Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek.
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]
