Söğütün Bilimsel Sınıflandırması
Âlem: Plantae (Bitkiler)
Bölüm: Magnoliophyta (Kapalı tohumlular)
Sınıf: Magnoliopsida (İki çenekliler)
Takım: Malpighiales
Familya: Salicaceae (Söğütgiller)
Cins: Salix L.
Söğütün Morfolojik Özellikleri
Tek bir pul ile örtülmüş olan tomurcuklar çoğunlukla sürgüne yatmıştır. Sürgünler üzerindeki dizilişleri çok sıralı sarmal birkaç türünde almaşıktır ve tepe tomurcukları pseudoterminal dır.
Yapraklar parçalanmamış, sadedir ve uzun şerit halinde veya eliptik yapıdadır; kenarları tam veya bezeli ve ince dişli, kaba dişli, dilimli dişlidir. Genel olarak kısa saplıdır; çoğunlukla kulakçıkları vardır.
![]() |
| Salkım söğüt (Salix babylonica) (Duisburg, Almanya) |
Söğütler gayet kolay kök yapabildiğinden, tohumları da kısa zamanda çimlenme özelliğini kaybettiğinden, üretilmelleri hemen her yerde çelikle ve kök sürgünü ile olur.
Söğütün Tarihi ve İlaç Olarak Kullanımı
En eski arkeolojik kalıntıları Anadolu neolitik çağ yerleşimlerinde bulunmuştur.
Anadolu'nun ilk yazılı metinlerinin sahibi olan Hititler, şişiyamma adını verdikleri söğüt ağacından ilaç elde etmişlerdir. Eski Sümer ve Mısır kayıtlarında söğüt ağacı kabuğunun ağrı ve ateş tedavisinde kullanıldığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. MÖ 5. yüzyılda Yunan doktor Hipokrat söğüdün ilaç olarak kullanımından bahsetmiştir. Amerika yerlilerinin de söğüdü tedavi amacıyla sık sık kullandığı bilinmektedir.
![]() |
| Keçi söğüdü (Salix caprea) |
![]() |
| Keçi söğüdü (Salix caprea) |
Söğütten yapılmış sağlam iplerle
Ama ipler düştü yere ve ayaklarının dibinde hızla büyüdüler
Birbirine dolanarak yere kök salan söğütler
Hızla sarıp sarmaladılar ve aldılar içlerine her şeyi."
Genellikle su kenarlarında bulunan salkım söğütlerin saklanmaya elverişli olmasının de gizem ve kehanetle ilişkilendirilmesinin nedeni olduğu ileri sürülür.
Söğüt ağacı kabuğundaki ilaç için kullanılan aktif madde salisindir. Kristal formu ilk olarak 1828'de Fransız eczacı Henri Leroux tarafından ayrıştırılmıştır. Saf formu İtalyan kimyager Raffaale Piria tarafından elde edilmiştir. Suda çözündüğü zaman asit özelliği gösterdiğinden (ph 2.4) Salisilik asit olarak adlandırılmıştır.
1897'de Felix Hoffmann sentetik olarak salisin maddesinin değiştirilmiş bir formunu elde etmeyi başardı. Yeni bileşik salisilik asitten daha az mide problemlerine yol açıyordu. Bu yeni ilaç, yani Asetil Salisilik Asit Hoffman'ın işvereni olan Bayer firması tarafından Aspirin olarak adlandırıldı ve dünyanın en çok kullanılan ilacı haline geldi.
Günümüz kültürüne etkisi
Arta (su) ve mis (kadın) kelimelerinden oluşan, vahşi doğa, avcılık, ay, su ve nemin tanrıçası Artemis'in doğum tarihi 6 Mayıs kabul edilir. Bu tarihte kutlanan Hıdırellez geleneklerinde de söğüt yer alır.
Söğüdün ve arıların da tanrıçası olan Artemis adına yapılan Efes'teki Artemis Tapınağı'nın tasarımı arı kovanı biçimindedir. Tanrıça Artemis'in, Melissai (arılar) denilen rahibeleri, Essenes (erkek arılar) denilen hadım rahipleri vardır. Arılar söğüt ağacından propolis (Yunanca kent için veya savunma için anlamına gelir) denen sakızımsı bir madde alırlar ve kovanlarının inşasında kullanırlar. (Bu maddeye özellikle Ege'de prebolu veya diribal denir.) Artemis'in kenti koruyucu özelliği ile arıların söğütten elde ettikleri propolis ile kovanlarını koruma özellikleri özdeşleştirilmektedir.
Orta Asya ve Anadolu Türk kültüründe de kutsal sayılan söğüt, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurulduğu merkeze de adını vermiştir.
Türkülerde sık sık başvurulan bir ağaçtır. ("Söğüt de efem yar sensin", "Söğüdün erenleri, koyverin gidenleri")
Türkiye'de bulunan söğüt türleri
Türkiye'de doğal olarak yetişen 27 söğüt türü bulunur.
- Ak söğüt (Salix alba)
- Acem söğüdü (Salix acmophylla)
- Badem yapraklı söğüt (Salix triandra)
- Boylu söğüt (Salix excelsa)
- Boz söğüt (Salix cinerea)
- Defne yapraklı söğüt (Salix pentandra)
- Gevrek söğüt (Salix fragilis)
- İğde yapraklı söğüt (Salix elaeagnos)
- Karşılıklı yapraklı söğüt (Salix amplexicaulis)
- Keçi söğüdü (Salix caprea)
- Kafkas söğüdü (Salix caucasica)
- Mersin yapraklı söğüt (Salix myrsinifolia)
- Misk söğüdü (Salix aegyptiaca)
- Salkım söğüt (Salix babylonica)
- Sepetçi söğüdü (Salix viminalis)
- Salix apoda
- Salix armenorossica
- Salix elbursensis
- Salix pedicellata
- Salix pentandroides
- Salix pseudododepressa
- Salix pseudomedewii
- Salix wilhelmsiana
Türkiye'deki endemik söğüt türleri
- Anadolu söğüdü (Salix anatolica)
- Erguvani söğüt (Salix purpurea) (Denizli söğüdü)
- Rize söğüdü (Salix rizeensis)
- Trabzon söğüdü (Salix trabzonica)
söğüt nedir sözlük anlamı ne?
söğüt (I) -düisim, bitki bilimi
1. isim, bitki bilimi Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix).
"Bize bahar su gibi damlar senin sesinde / Uzanmış gönülleriz bir söğüt gölgesinde" - Faruk Nafiz Çamlıbel
Söğüt (II) -t'ü
özel, isim (sö'ğüdü)
1. özel, isim Bilecik iline bağlı ilçelerden biri.
Söğüt Kelimesinin Kökeni
Tarihte En Eski Kaynaksögüt "her çeşit ağaç" [ Uygurca İyi ve Kötü Prens Öyküsü (1000 yılından önce) : kaç kereklig yemiş sögütiŋ üze birer çıŋratğu asın [birkaç uygun yemiş ağacı üzerine birer çıngırak asın] ]
sögüt "söğüt ağacı, salix" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ]
Kelime Kökeni
Eski Türkçe sögüt sözcüğünden evrilmiştir.
Kategoriler:
Ansiklopedi
Botanik Terimleri Sözlüğü
Kelime Etimolojisi (Kökeni) Sözlüğü
Türkçe Sözlük





Suyu seven o yüzden de dere kenarlarında sıkça karşılaştığımız dalları esnek bir ağaçtır.
YanıtlaSilUygun boyda keserek düdük kaval filan yapmışlığımız vardır.
Bakınız: Söğüt dalından düdük yapımı
YanıtlaSil