anksiyete

 

anksiyete

Kaygı, endişe ya da anksiyete (İngilizce: Anxiety), hoş olmayan bir iç çatışma durumu ile karakterize edilen, sıklıkla ileri geri ilerleme gibi sinirsel davranışların eşlik ettiği bir duygu. Bu durum, beklenen olaylar karşısında öznel olarak hoş olmayan dehşet duygularıdır.

Kaygı, genellikle öznel olarak tehditkar olarak görülen bir duruma aşırı tepki olarak genelleştirilmiş ve odaklanmamış bir huzursuzluk ve endişe hissidir. Anksiyeteye genellikle kas gerginliği, huzursuzluk, yorgunluk ve yoğunlaşma sorunları eşlik eder. Kaygı, algılanan bir ani tehdit cevabı olan korku ile yakından ilişkilidir; anksiyete gelecekteki tehdit beklentisini içerir. Kaygıyla karşılaşan insanlar onlara karşı geçmişte kaygı uyandıran durumlardan kaçınabilir.

Kaygı, canlıların dış ortama uyum çabasında koruyucu bir tepkidir. Denetim dışına çıkıp bireyin işlevselliğini aksattığında kaygı bozuklukları adı altında incelenirler. Terleme, titreme, çarpıntı gibi bedensel belirtileri görülebilir. Başına kötü bir şey geleceğini düşünme, rezil olmaktan veya komik duruma düşmekten korkma gibi bilişsel (düşünsel), fakat çoğu kez nedeni belirsiz, tanımlanamayan bir gerginlik durumudur.

Anxiety (Anksiyete), 1894, Edvard Munch
Anxiety (Anksiyete), 1894, Edvard Munch

Kaygı, genelde kavramsal, bedensel, duygusal ve davranışsal bileşenlere sahip olmak biçiminde tanımlanır (Seligman, Walker & Rosenhan, 2001). Kan basıncı ve kalp atışının artması, terleme, ana kas gruplarına ani kan akışının hücum etmesi nedeniyle kaslarda gerginlik, bağışıklık ve sindirim sistemi işlevlerinin yavaşlaması gibi fiziksel etkileri vardır. Bunlara ek olarak mide bulantısı, el ve ayaklarda soğukluk, titreme, üşüme hissedilir. Ayrıca ağız kuruluğu, yutkunma zorluğu, mide bulantısı, ani tansiyon düşüşü, bayılma, ölecekmiş hissi gibi fiziksel belirtiler de görülmektedir.

Duygusal açıdan ise korku ve panik hissine neden olur. Kişi her şeyi olabilecek en olumsuz yönüyle ele alır, moral seviyesi en alt düzeydedir. Davranışsal olarak ise birey, anksiyetenin kaynağından kaçma eğilimi gösterir. Yine de kaygıdan sadece hastalıklı bir durummuş gibi bahsetmek yanlış olur. Bu his, korku, kızgınlık, üzüntü ve mutluluk gibi duygularla beraber gelen, insanların hayatta kalmasıyla bağlantılı temel duygulanımlardan birisidir.

Her insan zaman zaman herhangi bir hastalık belirtisi olmaksızın yaşamın olağan bir parçası olarak anksiyete yaşayabilir. Ancak yaşanan anksiyete bazen bedensel ya da psikiyatrik bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir.

Ayrıca bakınız

TDK sözlük anlamı nedir?

Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü -

İngilizce: anxiety

Canlının içinde bulunduğu sıkıntılı duruma bağlı olarak gelişen psikonöretik bozukluk.

Tıp Terimleri Kılavuzu - 2010

kaygı

Hemşirelik Terimleri Sözlüğü - 2015

İngilizce: anxiety

(kaygı)

İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğü - 2014

İngilizce: anxiety

Sebebi belirsiz kaygı, korku veya kuruntunun yarattığı psişik gerilim ile belirgin huzursuzluk veya iç sıkıntısı durumu. (kaygı bozukluğu)

Anksiyete Kelimesinin Kökeni

Fransızca anxiété "sıkıntı, endişe, sebepsiz korku" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Latince aynı anlama gelen anxietas sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Latince angere, anx- "sıkmak, daraltmak, boğmak" fiilinden türetilmiştir. Latince fiil Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *angh- "dar, sıkı" biçiminden evrilmiştir. Daha fazla bilgi için anjin maddesine bakınız.

Anksiyete Kelimesi için Tarihteki En Eski Kaynak

[ m (1965) : arta kalan bir anksiyete (endişeli sıkıntı hali) vardır ]

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski