açılma (LGBT)

 

açılma (LGBT)

Coming out, kişinin cinsel yönelimini veya cinsi kimliğini, uygun gördüğü kişilere, "kendi isteğiyle" beyan etmesi. İngilizce coming out of closet (dolaptan [saklandığı yerden] çıkmak) kavramının kısaltması olan bu terim Türkçede de kullanılmaya başlanmıştır. Outing (ortaya çıkarmak) ise, eşcinsel bir bireyin cinsel yöneliminin, "kendi isteği olmaksızın", topluma ifşa edilmesidir. Bu duruma maruz kalmış ünlü kişiler arasında daha önce evlenip baba olmuş, cinsel yönelimi öğrenildiğinde toplum tarafından yargılanmış şarkıcı Elton John ve yazar Oscar Wilde da vardır.

Eşcinseller genellikle heteroseksüel çevrelerden kabul görme ve toplumsal baskılardan mümkün olduğunca kaçınma amacıyla heteroseksüel davranış sergilemektedir. Bu; evlilik dâhil olmak üzere çeşitli heteroseksüel ilişkileri içerebilir. Genellikle evli veya uzun süreli heteroseksüel bir ilişkinin içerisinde olan; cinsel yönelimini, ayrımcılıktan ve reddedilmekten korunmak amacıyla saklayan eşcinsellere “Down Low” denilmektedir.

{tocify} $title={İçindekiler}

Tarihçe

Coming Out fikri ilk defa 1869 yılında Alman eşcinsel hakları avukatı Karl Heinrich Ulrichs tarafından ortaya atılmıştır. Ulrichs; görünmezliğin, halkın eşcinsellik hakkındaki önyargılarını yıkmanın önündeki büyük bir engel olduğunu savunmuş ve eşcinselleri açılmaları için teşvik etmiştir.

Yahudi-Alman asıllı doktor Iwan Bloch, "Das Sexualleben unserer Zeit in seinen Beziehungen zur modernen Kultur" (Günümüzün Cinsel Yaşamının Modern Uygarlıkla İlişkisi) (1906) adlı yapıtında, yaşlı eşcinsellerin aile üyeleri ve yakınlarına açılmalarının gerekliliği üzerinde durmuştur.

"The Homosexuality of Men and Women" (Erkeklerin ve Kadınların Eşcinselliği) (1914) adlı başyapıtında bu konuya tekrar değinen Magnus Hirschfeld; çeşitli siyasal, politik ve sosyal mevkilerdeki binlerce eşcinsel bay ve bayanın açılmasının önemini vurgulamıştır. Hirschfeld, bu adımın parlamenterleri ve toplumu eşcinsellik ve eşcinsel hakları lehinde etkileyebilecek önemli bir kilometre taşı olduğunu savunmuştur. Bu vesileyle dolaptan çıkan ilk önemli kişi, Amerikalı şair Robert Duncan’dır. Robert Duncan, 1944 yılında "Politics" dergisinde kendi adını kullanarak “eşcinsellerin bastırılmış bir azınlık olduğunu” belirtmiştir.

Donald Webster Cory, "The Homosexual in America" (Amerika’daki Homoseksüeller) (1951) adlı yapıtıyla, Amerika’da yeni gelişmeye başlayan homofil hareketleri ve homoseksüel özgüveni uyarıcı etki yaratmıştır. Cory, yazılarında sahte isim kullanmakla birlikte; gayet içten ve samimi anlatımlarıyla dikkat çekmeyi başarmıştır. Kitabında, "Coming Out" ile ilgili yazdığı en çarpıcı cümleleri şunlardır: “Toplum bana giymem için bir maske uzattı. Nereye gitsem, her zaman ve her yerde; toplumun her kesiminde rol yapıyorum.”

Yine Amerika’da, 1960'lı yıllarda Amerikan ordusunun harita servisinde astronom olarak görev yapan ve homoseksüel davranışları gerekçesiyle ordudan uzaklaştırılan Frank Kameny, sessiz kalmayı reddederek davasını Amerikan Üst Mahkemesi’ne taşımayı başarmıştır. Ordunun eşcinsellik konusundaki yargılarına karşı büyüyen hareketin konuşkan lideri Kameny, gerekçesiz kamu hareketlerine karşı çıkmış ve “Gay is Good” sloganını kullanmıştır. Bu slogan daha sonra Jeff Buffetti tarafından da kullanılmıştır.

Karl Heinrich Ulrichs
19. yüzyıl LGBT hakları savunucusu Karl Heinrich Ulrichs, "coming out"u bir özgürleşme aracı olarak tanıttı.

Önemi

“Eşcinsellerin cinsel yönelimlerini ve eşcinsellik hakkındaki görüşlerini başkalarıyla paylaşması, ruh sağlıkları için önemlidir.” Aslında gey, lezbiyen ve biseksüel insanlar için kişisel gelişim süreci “Dolaptan Çıkma” olarak adlandırılmış ve bunun psikolojik gelişmeyle çok güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu bulunmuştur. Eşcinsel bir kişi; gey, lezbiyen veya biseksüel kimliğine ne kadar çok sahipse ruh sağlığı ve özgüveni o kadar gelişmiş olur.

Zorlukları

Genellikle gey, lezbiyen ve biseksüel insanlar cinsel yönelimlerinin topluluk normlarından farklı olduğunu anladıklarında kendilerini korkmuş, yalnız ve farklı hissederler. Bunun bir faz olduğuna, iyileştirilebilir bir durum olduğuna inanabilir veya dini/ahlaki nedenlerden ötürü reddederler. Bu süreç özellikle çocukluk veya ergenlik çağındaki eşcinseller için geçerlidir.

Çoğu zaman önyargıların ve basmakalıpların zararlı etkilerine karşı savunmasız olan eşcinseller; aileleri, arkadaşları, iş arkadaşları, okul arkadaşları veya dini kurumlar tarafından reddedilmekten korkmaktadır. Bunun yanı sıra işlerini kaybetme ve okulda yönelimlerinin fazlaca bilinmesinden dolayı kötü muamele görme riskleri vardır.

Gey, lezbiyen ve biseksüel insanlar fiziksel saldırıya ve zorbalığa muhatap olmak bakımından heteroseksüel insanlardan çok daha fazla risk altındadır. Kaliforniya’da 1990'lı yıllarda yapılan çalışmalar, lezbiyenlerin neredeyse beşte birinin, gay erkeklerin de dörtte birinden fazlasının cinsel yönelimlerinden dolayı bir nefret suçunun kurbanı olduğunu göstermektedir. Bir başka Kaliforniya çalışmasında ise araştırmaya katılan yaklaşık 500 gencin yarısının isim takmadan, fiziksel şiddete kadar varan anti-gay saldırılara maruz kaldıkları bildirilmiştir.

Coming Out süreci

Coming Out sürecini tanımlayabilmek amacıyla birkaç model hazırlanmıştır. Dank ,191; Cass, 1984; Coleman, 1989; Troiden, 1989 bunlardan bazılarıdır. Bu modellerden en geniş çaplı kabul göreni olan Cass kimlik modeli, Vivienne Cass tarafından ortaya atılmıştır. Bu model daha önce Coming Out sürecini başarıyla tamamlamış bireylerin uyguladığı 6 farklı aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar: kimlik karışıklığı, kimlik karşılaştırması, kimlik toleransı, kimlik kabulü, kimlik gururu ve kimlik sentezidir.

2006 yılında İstanbul'da 393 eşcinsel ve biseksüel birey üzerinde Lambdaistanbul tarafından yapılan bir anket çalışmasına göre katılımcıların %66'sı yani 258 kişi açılma sürecinde emin misin sorusuyla karşılaşırken 204 kişi yani %52'si açılırken çevresindeki kişilerin psikologa ya da psikiyatra görün önerisiyle karşılaşmış, %31'i yani 120 kişi bana aşık mısın sorusuyla karşılaşmış %43'ü yani 170 kişi çocukluğunda çok mu sorun yaşadın sorusuyla, %35'i yani 126 kişi karşı cinsiyetin kötü davranışlarına mı maruz kaldın sorusuna, %35'i yani 137 kişi eşcinsellerden etkilenmişsindir yorumuna, %75'i yani 295'i hiç onlara benzemiyorsun yorumuna, %54'ü yani 212 kişi hiç onlara benzemiyorsun yorumuna, %44'ü yani 171 kişi küçüklüğünde tacize mi uğradın sorusuna, %62'si yani 242'si geçici bir dönemdir bu yorumuna, %78'i yani 308'i aktif misin pasif mi sorusuna, %71'i yani 281 kişi nasıl sevişiyorsunuz sorusuna maruz kalmışken %50'si yani 196'sı açılırken çevresindeki kişilerin konuyu geçiştirip susuşuyla karşılaşmıştır.

Ayrıca bakınız

Coming Out Day


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski