transgender

 

transgender

Transgender (İngilizce: transgender, [trænsˈdʒɛndər]) veya trans, kişinin cinsiyet kimliği ile atanmış olan cinsinin uyumlu olmaması durumu. Bu duruma sahip kimseleri tanımlamak için trans birey ifadesi kullanılır ve cinsel yönelimden tamamen bağımsız bir olgudur; translar aynı zamanda karşıcinsel, eşcinsel, çiftcinsel vs. şeklinde tanımlanabilirler; bazı trans bireyler ise geleneksel cinsel yönelim etiketlerinin yetersiz veya kendilerine uygulanamaz olduğunu düşünmektedir.

Trans tanımlaması şunları kapsar:

  • "Bireylerin kadın veya erkek cinsiyet rollerine ait geleneksel tanımlara açıkça uygun olmaması, fakat bunlar arasında hareket etmesi"
  • "Bireylerin doğumda sahip olduğu cinsel organa bakılarak atandıkları cinsin, kendilerini tanımlama konusunda yanlış veya eksik olduğunu hissetmesi."
  • "Doğumda atanan cins (ve kabul edilen cinsiyet) ile tanımlanamama veya temsil edilmeme"

{tocify} $title={İçindekiler}

Etimoloji

Transgender, İngilizce aynı anlama gelen transgender sözcüğünden alıntıdır. İngilizce sözcük İngilizce trans+ ön ekinin cinsiyet anlamına gelen gender kelimesiyle birleştirilmesi sonucu oluşturulmuştur. Türkçe kaynaklarda ilk kullanımı 2003 yılında gerçekleşmiştir.

Transgender teriminin evrimi

1965'te referans çalışması Cinsel Hijyen ve Patoloji'nin ikinci baskısında sağlık uzmanları için yazan, Kolombiya Üniversitesi'nden psikiyatr John F. Oliven, "Birincil Transvestizm"in Transseksüelizm kısmında trans+cinsiyet anlamına gelen "trans+gender" bileşik sözcüğünü kullandı ve "kastedilen şeyin 'transgender' kavramı olduğunu, çünkü cinselliğin birincil transvestizmde önemli bir etmen olmadığını" belirtti. Crossdressing öncüsü Virginia Charles Prince, crossdresser'lar için kurduğu ulusal dergi Transvestia'nın Aralık 1969 sayısında bu terimi kullandı. 1970'lerin ortalarında, hem trans-gender hem de trans bireyler çatı terim olarak kullanımdaydı. 'Transgenderist', yeniden cinsiyet atama ameliyatı olmadan 'cross-gender' olarak yaşamak isteyen bireyleri tanımlamak için kullanıldı. 1976 yılında, transgenderist terimi eğitsel malzemelerde TG olarak kısaltıldı.

1979'da, Christine Jorgensen alenen transseksüel terimini reddetmiş, onun yerine gazetede kendisi için "trans-cinsiyet" terimini kullanmış ve "cinsiyet tanımı yatak partneri ile yapılmak zorunda değildir, kimlikle yapılmak zorundadır" demiştir. 1984 yılında, transcinsiyetin şemsiye terim olarak kullanıldığı bir "transcinsiyet topluluğu" konsepti gelişti. 1985 yılında, Richard Elkins Ulster Üniversitesi'nde "Trans-Cinsiyet Arşivi" kurdu. 1992 yılında, Transcinsiyet Yasası ve İstihdam Politikası üzerine Uluslararası Konferans transgender'ı "transseksüel, transgenderist, crossdresser" ve diğer geçiş sürecindeki kimseleri kapsayan bir şemsiye terim olarak tanımladı.

Trans cinsiyetin transseksüellikten farkı

Transcinsiyet ve transseksüel terimleri için çok sayıda belirsiz ve büyük ölçüde örtüşen tanımlar bulunabilir. Harry Benjamin transseksüeller ve transvestitler için bir sınıflandırma sistemi icat etti; bu sisteme Sex Orientation Scale (Cins Yönelim Ölçeği) adını verdi. Bu ölçekte, Benjamin transseksüel ve transvestitleri altı kategoriden birine atadı; bu kategoriler bireylerin crossdressing nedenlerine ve (eğer gerekliyse) yeniden cinsiyet atama ameliyatı gereksinimlerinin bağıl aciliyetine dayanarak oluşturuldu. Çok sayıda transseksüel, gerçek bir transseksüel olmak için bir insanın ameliyat olmaya istekli olması gerektiğine inanıyor. Ancak Benjamin'in ılımlı "gerçek transseksüel" tanımı, "diğerinin yerine geçmesi için veya operasyona hazırlık" olarak östrojen veya testosterondan birini gerektirir. Ayrıca yeniden cinsiyet atama ameliyatını geçirmiş olan, fakat transseksüel tanımı ile tanışmayan insanlar da bulunmaktadır. Bununla beraber Miriam Rivera gibi ameliyata isteksiz insanlar da Benjamin'in "gerçek transseksüel" tanımlama ölçeği ile tanışmıştır.

Daha geniş transcinsiyet ve transseksüel kategorilerine ek olarak, geniş bir cinsiyet ifadeleri ve kimlikleri aralığı vardır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski