Kays bin Sa'd

 

Kays bin Sa'd

Kays b. Sa'd b. Ubade el-Ensari el-Hazrecî (Arapça: قيس بن سعد, d. 603 - 658-659), Mısır valisi.

Kays bin Sa'd , diğer bir adıyla el-Ensari. Babası Sa'd bin Ubade tarafından küçük yaşta Muhammed'in hizmetine verildi. Fiziği ve zekası nedeniyle peygamberin güvenliğinin sağlanması için görevlendirildi. Yaklaşık 10 yıl Peygamber'in yanında kalan Kays bin Sa'd pek çok sayıda gazveye katıldı. Peygamberin vefatının ardından da pek çok savaşa katılmış olup , Halife Ali döneminde Mısır'a vali olmuştur.

Yaşamının son günlerinde Medine'ye gelip siyasetten uzak bir yaşam sürdürerek 658 veya 659 (Kimi kaynaklara göre 660) yılında öldü.

{tocify} $title={İçindekiler}

Hakkında bilgi nedir?

4. Mısır valisi

  • Görev süresi: 657 - 657 (6 ay)
  • Yerine geldiği: Muhammed bin Huzeyfe
  • Yerine gelen: Mâlik el-Eşter

Kişisel bilgileri

  • Doğum tarihi: 603
  • Doğum yeri: Medine
  • Ölüm tarihi: 658-659
  • Ölüm yeri: Medine
  • Milliyeti: Arap
  • Evlilik: Kureybe bint Ebi Kuhafe
  • Akrabalar:
    • Said bin Sa'd (kardeş)
    • İshak bin Sa'd (kardeş)
  • Çocuklar:
    • Vettâd bin Kays
    • Nasr bin Kays
    • Amr bin Kays
  • Ebeveynler:
    • Sa'd bin Ubade (baba)
    • Fukeyhe bint Ubeyd (anne)
  • Dini: İslam

Askerî hizmeti

Ailesi

Kays bin Sa'd , Medine’de Hazrec kabilesine mensup bir ailedendi. Hazrec kabilesi, Yemen’de Marib seddinin yıkılmasıyla yaşanan Seyl el-Arim hadisesi üzerine kuzey yönünde göç ederek, Evs kabilesi ile birlikte Medine'ye yerleşmişlerdi.

Hazrec kabilesi bu aileyi, kendilerinin öncüleri ve efendileri olarak kabul ediyordu.

Babası Sa'd b. Ubade'nin ardından kabilesinin başına geçti.

Kişiliği

Görünüşü

Kays, iri cüsseli , uzun boylu , başı ufak ve yakışıklı biriydi. Ayrıca Kays, uzun boyundan dolayı eşeğe bindiği zaman ayakları yere sürtüyordu. Kays ,kendisi bir köseydi.

Dehası

İmam Zühri , Arap dehalarından bahsederken bunların arasında Kays'ı da zikreder.

Cömertliği

Kays'tan bir adam otuz bin dinar borç almıştı. Adam Kays’tan almış olduğu borcu ödemeye geldiğinde, Kays adamdan bu parayı almayı reddetti ve ona şöyle dedi: “Biz bir kimseye bir şey verdiğimizde, verdiğimiz malı geri alan bir millet değiliz.

Habat Seriyyesinde Kays b. Sa’d, mücahidlere sirayet eden bu açlığı gidermek için kesimlik deve aramaya başladı ve kesimlik deve satacak kişiye Medine’deki hurmalarını vereceğini taahhüt etti. Bunu duyan Ömer, Kays b. Sa’d’ın malı olmadığını mallarının tamamının babasının olduğunu ve bu yüzden Kays’ın borçlanıp böyle bir alışverişe girmek istemesini garip karşıladı ve bu alışverişe karşı çıktı. Kays b. Sa’d, bu aramanın sonunda Medine’deki hurmalara karşılık Cüheyneli bir adamdan beş kesimlik deve satın alma konusunda anlaştılar.

Edebi Yönü

Kays b. Sa’d tarafından söylenen şiirler gerek tarih gerekse edebiyat eserleri vasıtasıyla günümüze kadar gelmiştir.

Unvan ve künyeleri

Unvanı el-Ensarî olup; Ebû Fazl , Ebû Abdullah ve Abdülmelik olarak künyelenmiştir.

Ayrıca Şurtetu'l-Hamis terimi kendisine de kullanılmıştır.

Muhammed döneminde Kays bin Sa'd

Muhammed'in Medine'ye hicretinde daha genç olan Kays , babası Sa'd bin Ubade tarafından peygamberin hizmetine verildi. Zeka ve fiziği nedeniyle peygamberin korumalığını üstlenmişti. Muhammed'in terbiyesinde yetişen Kays , Tebük seferine , Mekke'nin fethine , Habat seriyyesine ve diğer pek çok gazveye katılmış olup Ensar'ın sancaktarlığını yapıyordu.

Veda Haccı'na da babası Sa'd bin Ubade ile katılmış olup , peygamberin emrinden çıkmamış ve duasına da mazhar olmuştur.

Halife Ömer döneminde Kays bin Sa'd

Mısır'ın fethi

Halife Ömer döneminde Amr bin As komutasındaki Mısır seferinde ve Mısır patriği Mukavkıs'a gönderilen heyette bulunuyordu.

Mukavkıs ile görüşen Kays , görüşmenin ardından oradan ayrılarak (644) olup bitenleri Amr bin As'a aktardı.

Halife Ali döneminde Kays bin Sa'd

Mısır'a vali oluşu

Halife Osman'ın şehid edilmesinin ardından h. 35 (655) Medine'de halife seçilen Ali iç karışıklıkların sebebini valiler olarak görmekteydi.

Bu nedenle sahabelerin ileri gelenleriyle yapılan toplantıda valilerin azledilmesi kararlaştırıldı.

H. 36 (656) yılında sefer ayında yeni valiler tayin edilmiştir.

Osman bin Huneyf Basra’ya, Umare b. Şihâb Kûfe’ye, Ubeydullah bin Abbas Yemen’e, Sehl bin Huneyf Şam'a , Kays bin Sa'd da Mısır’a vali tayin edildi.

Mısır'a vali olmasının ardından ailesi ile Mısır'a gitti ve orada Ali'nin kendisine verdiği mektubu okutturdu.

"Kays b. Sa’d b. Ubâde’yi size emîr olarak gönderdim. Onun veziri olun, iyi muamelede bulunun,halkın yerini alması, adâletin sağlanması için ona yardımcı olun. Ben de kendisine, Mısır halkına iyilikte bulunması için emir verdim"

Mısır valiliğinden azledilişi

Kays, Osman taraftarı oldukları bildirilen bir grup dışında Mısır’ın her tarafına otoritesini kabul ettirdi. Muhalifler de ona karşı savaşmayacaklarını bildirerek, kendilerine dokunulmamasını istediler. Kays da onlara sert davranmadı, istedikleri gibi hareket edebileceklerini söyledi. Fakat onun Osman taraftarlarına karşı takındığı bu ılımlı ve iyi niyetli tutum, Muaviye tarafından kullanıldı. Muaviye, Kays’ın Mısır valiliğine atanmasından son derece rahatsız olmuş; hemen kendisine bir mektup yazarak kendinden yana olmasını istemişti.

Muaviye, Kays’ı yanına çekmeyi başaramayınca Halife Ali ile arasını açmak için, Amr bin As’la birlikte Kays’a karşı bir plan kurmaktan geri kalmadı. Muaviye öncelikle Şamlıları uyararak, Kays b. Sa’d’ın aleyhine konuşmamalarını, ona karşı harp kışkırtıcılığı yapmamalarını istemişti. Onun kendi taraftarı olduğunu, ondan gizli mektuplar ve mesajlar aldığını, nitekim onun Mısır’daki Osman taraftarlarına iyi davranıp onların maaşlarını verdiğini, gereksinimlerini karşıladığını ve gönderdikleri elçilere iyi muamele ettiğini halka söyledi. Daha sonra kendisi tarafından yazılmış olan ve Kays’ın kendisine biat edip emrine bağlı olduğunu ifade eden sahte bir mektubu Şam halkına okudu. Irak’taki ve Medine’deki kendi taraftarlarına da gizlice mektuplar yazarak, Mısır valisinin kendinden yana olduğu söylentisini ortaya çıkardı. Kays ile ilgili bu tür haberler yayılıp duyulduktan sonra Iraklı ve Medinelilerin ileri gelenleri halifeye Kays’ın değiştiğini söyleyerek onu azletmesini istediler. Halife Ali, Kays’ın böyle bir şey yapmayacağını söyleyerek direndiyse de diğerleri bunda ısrarcı oldular. Israrlar ve yaşanan bazı olumsuzluklar , sıkıntılar sonucunda Halife Ali, Kays’ı görevden azletmek zorunda kaldı ve Kays'ı Mısır valiliğinden azletti. Buna rağmen Kays , Ali'nin taraftarı olmayı devam ettirdi.

Kimi kaynaklarda 4-6 ay veya 1 yıl Mısır'a valilik yaptığı söylenilmektedir.

Cemel Savaşında Kays bin Sa'd

Ali, Muaviye’nin itaata yanaşmaması üzerine, Şam üzerine sefer yapmaya karar verdi. Mısır valisi Kays bin Sa’d’a mektup göndererek, Muâviye ile savaşmak üzere askerleri hazırlamasını emretti. Aynı şekilde, Kûfe valisi Ebu Musa el-Eş’arî ile Basra valisi Osman bin Huneyf’e aynı şekilde mektuplar göndermiştir.

Ali, önden Hasan, Abdullah bin Abbas, Ammar bin Yasir ve Kays bin Sa’d’ı (Mısır valisi olan Kays bu dönemde Medine’de Ali’nin yanında bulunuyordu) Kûfe valisi Ebu Mûsâ el-Eş’arî’nin yanına gönderdi. Ali’nin göndermiş olduğu bu önemli şahsiyetler Ebu Mûsâ’nın askeri yardım etmesi konusunda kendisine telkinde bulundular. Kays bin Sa’d, Ebu Mûsâ el-Eş’arî’nin isteksiz olduğunu gördüğünde, Kûfe halkına şu konuşmayı yaptı:

“Ey insanlar! Eğer şûra ehli, Hz. Ali’yi halîfe tayin ettiyse, sizlerin onun yanında yer almanızı istemesi Hz. Ali’nin hakkıdır. Hz. Ali’nin hilâfetini tanımayan kişilerle savaşmak helaldir. Nitekim buna delil olarak ta, Talha ve Zübeyr kendi arzularıyla biat ettikten sonra, kıskançlıkları yüzünden ondan vazgeçmeleridir. Bu yüzden Ensâr ve Muhacir olarak sizlere geldik.”

Sıffin Savaşında Kays bin Sa'd

Ali, kendisine biata yanaşmayan, üstelik kendisine karşı Şam halkını kışkırtan Muaviye üzerine sefer düzenlemeye karar verdiğinde, kendisiyle birlikte hareket eden Ensar ve Muhacir’in ileri gelenlerini toplayarak bu düşüncesini onlarla istişare etti.

Karşılıklı anlaşma girişimleri de başarısız olunca artık savaş kaçınılmaz olmuştu.

Halife Ali , ordusunu düzene koyduktan sonra peygamber sancağını çıkararak Kays bin Sa’d'ın eline verdi. Bu sancak İslam peygamberinin irtihalinden sonra ilk defa çıkarılmış ve Müslümanlar bunu görünce duygulanmışlardı.

Kays , bu savaşta yiğitiliği ve şiirleriyle Muaviye ve taraftarlarını kışkırtıyordu.

Sıffin'de büyük başarı gösteren Halife Ali , Muaviye'nin mızraklara Kur'an nüshası batırması nedeniyle Hakem Olayı meydana gelmişti. Bunun sonucunda Ali , halifelikten azledilerek halifeliğe Muaviye getirildi.

Nehrevan Savaşında Kays bin Sa'd

Ali halifelikten azledilişinin ardından Haricilerin çıkardığı sorun ve karışıklıklar , fesatlıklar nedeniyle üzerlerine sefer düzenlemek zorunda kalmıştı.

İki ordu Nehrevan'da karşılaştı. Ali, kendi ordusunun sağ kuvvetlerine Hucr bin Adiy’i, sol kuvvetlerin başına Şebes bin Rib’i’yi, süvarilerin başına Ebu Eyyup el-Ensari’yi, piyadelerin başına Ebu Katade el-Ensari’yi, yedi yüz veya sekiz yüz kişiden oluşan Medinelilerin üzerine de Kays bin Sa’d’ı komutan olarak tayin etti.

Hariciler Nehrevan'da büyük bir yenilgiye uğradı ve birçok kumandanı öldürüldü.

Nehrevan’dan sonra Şam üzerine yürüme düşüncesinde olan Ali, taraftarlarının ağırdan almaları, gönülsüz bulunmaları nedeniyle bunu gerçekleştiremeyince, Kûfe’ye yerleşti. Kays bin Sa’d da, Ali şehit edilinceye kadar Kûfe’de kaldı.

İmam Hasan döneminde Kays bin Sa'd

Hasan'a biat

Ali’nin şehit edilmesi üzerine Hasan’a ilk biat eden Kays oldu ve bundan sonra da onun yanında yer aldı.

Muaviye ile mücadele

Muaviye bin Ebî Süfyân’la aralarında geçen yazışmalardan olumlu bir sonuç alamayan Hasan, Şam üzerine yürüme kararına vardı. Ordusunu hazırlayan Hasan, on iki bin kişilik öncü birliğinin başına Kays b. Sa’d’ı görevlendirdi.

Mücadeler uzun sürüp , ayrıca ordunun isteksizliği ve karışıklıklar nedeniyle sonuç alamayınca Hasan halifelikten feragat etmeye karar verdi.

Muaviye'ye biat

Muaviye, Kays’ın da kendisine biat etmesini istemişse de o, Hüseyin gibi bunu kabul etmiyordu. Bunun üzerine Hüseyin tarafından ikna edilen Kays da biat ederek, Muaviye’nin halifeliğini tanımış oluyordu. Kays için bundan sonra memleketi Medine’ye dönmekten başka bir yol kalmamıştı.

Ölümü

Muaviye'ye biat ettikten sonra memleketi Medine'ye yerleşti ve orada öldü. Kimi kaynaklara göre daha sonra Tiflis'e yerleşerek orada vefat etmiştir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski