kadar

 

kadar

kadar ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?

Arapça ḳadar

1. edat Ölçüsünde, derecesinde:

      "Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir." - Sait Faik Abasıyanık

2. edat Büyüklüğünde, genişliğinde:

      Bacak kadar çocuk.

      Avuç içi kadar yer.

3. edat Dek:

      "Saat ona kadar sokaklarda gezdi." - Peyami Safa

4. edat Gibi:

      "İstanbul'un balıkları kadar balıkçıları da hoştur." - Sait Faik Abasıyanık

5. edat Denli:

      "Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır." - Yusuf Ziya Ortaç

6. edat Süre belirten bir söz:

      "Bu minval üzere yedi ay kadar geçti, geçmedi." - Refik Halit Karay

7. zarf Miktarda, derecede:

      "İçinde biriken hayat bazen taşacak kadar çok oluyor." - Halide Edip Adıvar

8. edat Bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten söz:

      "Kantara'nın önünde yüz kadar düşman çadırı kurulmuştu." - Falih Rıfkı Atay

Kelime Kökeni

Arapça ḳdr kökünden gelen ḳadr قدر  "değer, kıymet, nicelik, ölçü" sözcüğünden alıntıdır.

Tarihte En Eski Kaynak

[ İrşadü'l-Mülûk ve's-Selâtîn (1387) : kaçan çıkarılsa az kadar nerse teberrük üçün ol türlüg ]

Ek Bilgi

Arapçada "bıçak ve kılıç sapı" için aynı kökten miḳbaḍa kullanılır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski