Kütüphaneci, üniversitelerin bilgi ve belge yönetimi bölümünden mezun olup kütüphanelerde çalışan personellerdir. "Bilgi uzmanı", "bilgi profesyoneli", "kütüphane personeli", "kütüphane uzmanı", "kütüphane öğretmeni" ve "bilgi yöneticisi" gibi unvanlarla da adlandırılır.
Kütüphaneci ve kitaplarının kontrol edilmesine yardım ederek hizmet verdiği bir kütüphane kullanıcısı. |
- İsimleri: Kütüphaneci, kütüphane personeli, bilgi profesyoneli, bilgi uzmanı, bilgi yöneticisi, bilgi ve belge uzmanı
- Gerekli eğitimler: Üniversitelerin Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerinin 4 veya 5 yıllık lisans derecesi gerekir.
- Çalışma alanları: Kütüphaneler
- İlgili meslekler: Arşivci
{tocify} $title={İçindekiler}
Tanımı ve tarihçesi
Tanımı
"Kütüphane" adı, Arapça "kütüb" (kitap) ve Farsça "hane" (ev) kelimelerinden oluşur. "Hafız-ı kütüb" (Arapça adı) veya "kütüphaneci" adı, bir isimden sıfat türetilmesiyle oluşturulan bir tanımdır. Aslında kütüphaneci tanımı yapılan işin tam anlamını yansıtmayan bir isimdir. Çok genel bir terim olarak karşımıza çıkan kütüphaneci başlığı, “dokümantalist” ve “arşivci” gibi tanımları da içermektedir. Ancak bilgi ve belge teknolojilerinin gelişiminde yaşanan değişimler kütüphaneci tanımını da zayıflatmaktadır. Kütüphaneci yerine "bilgi uzmanı", "bilgi iletişim uzmanı", "enformasyon uzmanı", gibi tanımlar kullanılmıştır. Bunun somut bir örneği, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Tebliğler Dergisi'ndeki kütüphaneci tanımından ziyade bilgi uzmanı tanımıdır. Tebliğler Dergisi'nde yer alan bu tanımlama aslında “kütüphanecilerin” gerçekten tam olarak anlamına kavuştukları bir tanımlama ve unvandır.
Kütüphaneci kavramı Türkiye'de oldukça yanlış anlaşılan bir kavramdır. Kütüphanede yer alan personeller birbiri ile karıştırılmakta, bu durum da “kütüphaneci” kavramının anlamına uymamaktadır. Yanlış anlaşılan iki personel unvanından biri, üniversitelerin Bilgi ve Belge Yönetimi bölümlerinden mezun olup lisans eğitiminin sonunda “kütüphaneci" adını alır ve kataloglama, arşivleme, belgeleme, düzenleme, sınıflama gibi kütüphanenin tüm bilgi gerektiren işlerini yapar. Kuramcı, uygulatıcı ve uygulayıcıdır. İkincisi ise, “kütüphane memuru” dur. Bu unvana ise kısa süreli bir eğitimin sonunda kavuşulur.
Meral Alpay, Kütüphanecilik Terimleri Sözlüğü'nde kütüphaneci terimini şu şekilde tanımlamaktadır:
"Kütüphane kurmak, yönetmek, işletmek ve geliştirmek üzere yetiştirilmiş uzman. Toplumların tarih içinde gösterdikleri gelişmeye bağlı olarak, sözcüğün anlamı devir ve ülkelere göre ayrılıklar gösterir."
Günümüzde bilgi ve belge yöneticileri uzmanlaşıp kütüphanecilerin dünyasında varlıklarını sürdürmektedirler.
Tarihi
Kütüphaneci kavramının geçmişinde yazı olmakla beraber işlevinde yazılı belge olarak kil tablet, ağaç kabuğu, kaya, papirüs, parşömen, kağıt ve dijital bilgi vardır.
Eski Mısır ve Mezopotamya kütüphanelerinin tarihindeki ilk kütüphanecilerin toplumda saygın kişiler olarak önem arz ettikleri bilinmektedir. Kütüphane biliminin dünya çapında bir meslek olarak ilk kez 1876'da tanınmasından bu yana bir yüzyıldan fazla zaman geçmiştir. Türk kütüphanelerinin tarihi çok eskidir, ancak Cumhuriyet'ten önce kurslarla başlayan üniversite düzeyinde kütüphanecilik eğitiminin üzerinden yaklaşık 70-75 yıl geçmiştir. Bazı meslekler için kısa sayılabilecek bu süreç, kütüphanecilerin yaşadıkları toplumda kendilerini kabul ettirmeleri için yeterli olmamıştır. Ünlü eğitimci John Dewey, 1924 yılında her okulun bir kütüphaneye ihtiyacı olduğu fikrini savunmuş, kütüphanecilerin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamıştır. Bu yönüyle insan unsuru hem kütüphanecilik biliminde hem de eğitimde önemli bir kaynaktır. İnsanlara yatırım yapmanın sonuçları ne yazık ki ekonomik olarak hemen geri dönüş sağlayamamaktadır. Uzun vadeli sonuçlarına rağmen, fiziksel getirisi ne olursa olsun en önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Eğitimli insan, okuyan, eğiten, okuyan ve bilime katkıda bulunan ve dolayısıyla ait olduğu toplumun ilerlemesine ve refah düzeyine katkıda bulunan insandır.
Georg Reimer'in "Aydınlanma Dönemi Kütüphanecisi" isimli yağlıboya çalışması. |
Kütüphaneci, bilgi toplumunda aktif bir aktördür ve mesleki kimlik, teknolojik değişimlerin yanı sıra toplumsal ve kültürel olgulardan da etkilenebilir. Tarihte daha sonra 19. yüzyıla kadar yazarlar, edebiyatçılar veya bilim insanları tarafından ek bir işlev olarak üstlenilen kütüphanecilik, yüzyılın sonlarına doğru bir meslek olarak kurulmuş, yavaş yavaş kütüphane sayısı ve hizmet verdiği kullanıcıları artmıştır. "Kütüphaneci" kavramının çağrıştırdığı varlıklar aslında meslekler, kütüphaneler, bilgi/belge merkezleri, arşivler ve benzerleridir. Buna teoride çalışan tüm bilgi çalışanları dahildir. "Kütüphaneci", "bilgi hizmeti sağlayıcısı", "bilgi uzmanı" ve "bilgi yöneticisi" gibi çeşitli terimler kullanılmakta ve kütüphane bilimi ve kütüphane profesyonelleri alanlarında kavram kargaşası yaşanmaktadır. Yukarıdaki kavramların her biri klasik ve dar kütüphane hizmetlerine istinaden, modern bilgi hizmetleri sağlar ve diğer bilgi ve belgeleri elektronik veya başka şekillerde işleyen kişiler tarafından kullanılır. Kütüphaneciler, metinsel bilgilere erişim sağlamak için yeterli deneyime sahiptir.
Bugün kütüphaneci veya bilgi yöneticisi; niteliklerini, bilgilerini ve becerilerini yenileriyle tamamlamaları gerekir. Kütüphaneci aynı zamanda bir bilgisayar bilimcisi, kültürel sosyolog, işletme ekonomisti, iletişim uzmanı, avukat ve pazarlama uzmanının niteliklerinden gereği kadarına sahip olmalıdır. Kütüphaneciler geleneksel kaynak koleksiyonlarının devamlılığını sağladıkça elektronik kaynaklar için yeni sorumluluklar üstlenmektedirler. Bu yeni rollerle kütüphane bilimi, mesleki otoriteyi genişletmekte ve daha proaktif, anlamlı ve saygın yeni bir kimlik kazanmaktadır.
Türkiye'de kütüphaneci
Ünlü fütürist Alvin Toffler, Kasım 1995'te ülkemize gelip bilgi çağının yeni paradigmaları hakkında yaptığı konuşma sırasında insanlığın üç aşamasını şöyle özetlemiştir:
“Birinci dalga tarımdır. İkinci dalga sanayi toplumudur. Üçüncü dalga bilgi toplumudur ve temel özelliği küreselleşmedir.”
Türkiye, sanayileşme süreci başta olmak üzere bu aşamalardan geçmeden bilgi toplumunun ürünleriyle karşı karşıya kalmıştır.
Toplum, belli aşamaları atlamak için evrenin şimdiye kadar yaşadığı en gelişmiş noktalarına (küresel teknolojik zirvelere) ulaştıktan sonra dünyanın yapısını değiştirir. Dünyada bu gelişmeyi farklı yaşayan toplumların (ülkelerin) sayısı çok az olmakla beraber maalesef ülkemizin de bu azınlıktaki ülkeler arasında yer alması pek olası değildir. Tarım ve sanayi toplumlarının toprak ve türevlerinin aksine, çağımızın en önemli üretim faktörü olan bilginin sınırı yoktur. Bu, bilimcilerimizin ve araştırmacılarımızın bilgi devriminin sunduğu fırsatlardan tam olarak yararlanmalarını sağlayacaktır. Bilginin iyi tüketicisi olabilecek akademisyenler ve araştırmacılar için, kütüphanecilerin kütüphaneler arası ödünç verme ve elektronik belge dağıtımında uzmanlaşması ve bu hizmetlerin düzgün bir şekilde yerine getirilmesi için koşullar yaratması zorunludur.
Türk kütüphanecileri öncelikle yaptıkları işin farkına varmalı, dijital dünyadaki gelecekteki rolleri için kendilerini eğitmeli ve belli bir kültürel seviyeye ulaşmaya çalışmalıdır. Bu kültürel gereksinim ayrıca akademik topluma hizmet veren ve ayrıca bilgi devrimini destekleyen akademik toplumun üniversite kütüphaneleri için de geçerlidir. Kütüphaneci, bilgi ve becerilerini geliştirmek için ilk aşamada kütüphane hizmetinin oryantasyon programına katılmalıdır. Bugün, Türkiye'deki yerel kütüphane sitelerinde işbirliği gelişimi ile yeni kazanımlar geliştirme hususunda, uygulamaya geçirilmesi planlanan faaliyetler ön yol gösterecektir. Ülkemizin kütüphanecisi, kaynaklarını en iyi araçlarla donatmayı öğrenmelidir. Sanayileşme'deki kütüphane baskısında (Sanayi Devrimi'nin etkisiyle oluşan bilgi açlığı ve bilgi ihtiyacını çerçevesinde), teknik servis ağırlık kaybedip ileri teknoloji kütüphaneleri ve danışma kütüphaneleri, kullanıcı gereksinimlerine göre otomasyon tasarımlarında mükemmel bir rol oynamaya başladı.
Türkiye'de her tür kütüphanede çalışan kütüphaneciler, kullanıcılara çok farklı bir eğitim ve araştırma düzeyi sunmaktadır. Bu nedenle kütüphaneciler kendilerini geliştirdikçe, farklı seviyelerdeki kullanıcılara karşı hoşgörülü bir yaklaşımla geleceğe hazırlanmaları gerekmektedir. Çünkü Türkiye'de kütüphanecilerin gelecekte kütüphane hizmetleri çerçevesinde bilgileri seçme, düzenleme, saklama ve erişim ihtiyacı her zaman olacaktır.
Elektronik ortamda kütüphaneci
İnternet ve bilgisayar ağları gibi uzun mesafeli iletişimler, bilgi ile ilgili kütüphanecilerin dünya ile bağlantı kurmaları ve çeşitli sorumluluklar almaları için büyük bir fırsat sunmaktadır. Kütüphaneciler bilgi ağlarını kaynak paylaşımını ve bilgiye erişimi geliştirmek için bir araç olarak görürler. Kütüphane topluluğuna öncelikle internet üzerinden erişen kütüphaneciler, sahadaki uzmanlara ve proje ekibi üyelerine erişebilir. Kütüphanecilik toplumu üyeleri, internetle arasındaki işbirliğini içselleştirebilir;
- Daha geniş bir paydaş ve profesyonel yelpazesinin katılımını teşvik ederek hem profesyonel hem de kişisel gelişim teşvik edilmelidir. İnternet, ağ kanalları üzerinden hizmetlerin birlikte oluşturulmasını ve erişimini kolaylaştırarak, bilgi çalışanlarının tüketici olarak ve ağların gelişimini şekillendiren bir grup paydaş olarak hareket etmelerini sağlar. Bu ağlar özellikle tek personelli kütüphanelerde çalışan ve genellikle mesleki yalnızlıktan muzdarip bilgi uzmanları için önemlidir. Bülten panoları ve mesajlar sadece birisiyle konuşma ihtiyacını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda işyerinde neler olup bittiğini bilme, başkalarını dinleme ve makinelerden değil insanlardan bilgi alma fırsatı sunar.
- İnternet benzeri yapılar, belleklerinde depolanan bilgilerle ilgili zor ve ilginç soruları yanıtlamaya istekli "bilgi yazarları" dünyasına da erişim sağlar. Uzman bilgi personeli, ilgili araştırma topluluğu ve bilgi sağlayıcılarındaki bireylerle birlikte çalışarak elektronik ortamdaki Görünmez Kolej'in değerli üyeleri olabilir.
- Kuruluş çapında bir ağa katılmak, kullanıcıların ve kullanıcı olmayanların doğrudan ve demokratik olarak erişmelerine ve etkileşimde bulunmalarına olanak tanır. Bu iletişim, bilgi profesyonellerinin olumsuz kişilerin veya aracıların müdahalesinden ziyade katkılarını yargılamasına olanak tanır. Kütüphaneciler, şimdi ve gelecekte ne tür hizmetler istediklerini, bu hizmetleri kimin sağlayacağını, nasıl ve ne kadara mâl olacağını anlamak için bu iletişim ilişkilerine sahip olmalıdır ve bu ilişkiler doğru bir şekilde kurulmalıdır.
Elektronik ağları kullanan kütüphaneciler, daha iyi bilgi hizmetleri sağlamak için öncelikle sanal işbirliğini sağlar. İnternet kaynaklarının kütüphanenin BT ortamına dahil edilmesi, kütüphanecilerin bu çabalarına yol açabilir. Aslında, ortalama bir kullanıcı için interneti kullanmanın birçok sorunu vardır. Örneğin, ağda bulunan bilgi kaynakları çok çeşitlidir, bulunması zor ve çok düzensizdir. Burada bir bilgi uzmanı ve danışman olarak kolaylaştırıcının rolü şüphesiz çok önemlidir.
Kullanıcılara sağlanan bilgiler, nicelik ve nitelik açısından kütüphaneciler tarafından değerlendirilmelidir. Bu ihtiyacın temel nedenlerinden biri, tüm kullanıcıların belirli bir düzeyde teknik bilgi ve beceriye sahip olmaması, diğeri ise internette birleşik bir kataloglama ve sınıflandırma sistemi olmamasıdır.
Bu konudaki bir diğer nokta da internet ortamında görüldüğü gibi, geleneksel kütüphanelerin yaptığı etkinliklerin çoğu bir sosyal ağ ortamında çarpıcı biçimde değişebilmektedir. Kütüphanecinin en temel işlevlerinden biri olan kataloglama ve sınıflandırma işlemi, kütüphaneciler ve son kullanıcılar tarafından gerçekleştirilmekte ve dijital belgelerin üst veri öğeleri uygun yazılımlar aracılığıyla otomatik olarak alınabilir.
Kütüphanecinin görevleri ve yetkinlikleri
Kütüphanecinin iletişimi
Kütüphanede iletişim bir sosyal iletişim biçimidir. Bireyler ve gruplar arasındaki bu iletişim, kütüphanenin işleyişi ve amacının yerine getirilmesi ile ilgilidir. Herhangi bir organizasyon yapısında olduğu gibi, yönetilecek sorumlulukları ve yetkileri içeren bir iş tanımı kütüphane personeli (kütüphaneci) tarafından açıkça bilinmelidir. Kütüphane hizmetleri ekip çalışması gerektirir. Birçok uygulama hatası, kimin, nasıl ve hangi araçla ne yapılacağı hakkında bilgi eksikliğinden, diğer bir deyişle iç iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Bu meslekte çalışan bireylerin; kültürel anlamda geniş çaplı, yabancı dil becerilerine, konu bilgisine, hizmetlerin nasıl sağlanacağına ve bilgiye nasıl ulaşılacağına ilişkin bilgi teknolojisinin bilgi ve becerilerine sahip olması gerekir.
SEG Kütüphanesi'nde bir kütüphaneci. |
Kütüphanecinin felsefesi
Bilgi, her nesilden sonraki nesle aktarılmalı ve aktarımından kütüphaneciler sorumlu olmalıdır. Bu zor görev, tarihin kütüphanecilere yüklediği önemli bir sorumluluktur. Kütüphaneci, varlığının nedenini sorguladığında, mesleğin temel felsefesine ulaşır. Bir kütüphanecinin varlık nedeni, bilgiyi en iyi şekilde depolamak, sunmak ve iletmektir.
Kütüphanecinin görev duygusu, kütüphanecinin anladığı ve yorumladığı gibi gelişmiştir. Kütüphaneci, geçmişte işinin teorik gerekliliklerine yeterince zaman ayırmayıp bilgi kaynaklarının fiziksel olarak yerleştirilmesine öncelik vermiştir. Ağırlıklı olarak uygulamalı yönleri olan resmi disiplinler olarak ortaya çıkan ve gelişen kütüphane profesyonelleri, uzun süredir kütüphanenin iç organizasyonu, kaynak seçimi, kataloglama ve sınıflandırmaya odaklanmışlardır. Bu süreçlerin geride bıraktığımız zaman diliminde derin bir akademik genelleme ve teorem gerektirmediği düşüncesi, kütüphanecilik biliminin aslında halihazırda mevcut olan entelektüel yapısı (sadece fiziksel kaynaklara yoğunlaşmama ilkesi) ile diğer bilim disiplinleri arasında karanlık bir bağ bırakmıştır.
Kütüphanecilik biliminde felsefi düşünceye gereken ağırlığın verilmediğini yansıtan bir diğer durum da bu terimlerin tanımlarının sağlıklı yapılmamasıdır. Archibald MacLeish, "kütüphaneci" teriminin, kütüphaneci yetiştiren bir öğrencinin mezun olduktan sonra ne yapacağını iyi bir şekilde açıklamadığını ve bu durumun mesleği olumsuz etkilediğini savunmaktadır. Aslında diğer meslekleri belirtmek için seçilen terimler ile kütüphaneci terimi, aktardıkları anlayış açısından karşılaştırıldığında, kütüphaneci terimi “Sezar'ın hakkını Sezar’a vermemekte” dir. Kütüphaneci terimi, kütüphanecinin çalıştığı binaya verilen fiili işlevini yansıtmayan bir özelliğe sahiptir.
Özellikle seçilen terim, 2. Dünya Savaşı sırasında kitabın yöneticisi olarak kütüphaneciyi yansıtmaktadır. İkinci Dünya Savaşı'nı takip eden yıllarda, "dokümantalist" ve "bilgi uzmanı" terimleri daha yaygın hale gelmiştir. İçerik açısından "kütüphaneci" bünyesinde değerlendirilmesi gereken dokümantasyon ve bilgi hizmetleri, öncelikle kütüphanecilerin mesleği yanlış yorumlamaları nedeniyle ayrı disiplinler olarak tanımlanmaya başlamıştır. Aslında dokümantasyon ve bilgi hizmetleri, kütüphane hizmetlerinin bir uzantısıdır. Başka bir deyişle, bilim ve teknolojinin gelişmesinin sonucudur. Kütüphane biliminin tarihi, iletişim işlevlerinin manuelden mekanik teknolojiye dönüştürülmesinin devamıdır ve bu işlevin doğasında felsefi bir farklılık yoktur.
Kütüphanecinin profesyonelliği
Bir mesleğin toplumdaki statüsünü yükseltmek, öncelikle kişisel ve örgütsel çabalarla sağlanır. Profesyonellik açısından bakıldığında, hem "mesleki eğitim" hem de "mesleki örgütlenme" bilgi toplumunun oluşumunda en önemli sorumluluğa sahip uzmanlaşmış gruplar olarak görülmelidir.
Meslek olarak kütüphaneciler, yabancı dil bilgisine, mesleki eğitim ve deneyime sahip, uzmanlık alanlarında araştırma yapabilme, mesleğe bağlılık, mesleki faaliyetlere katılım, meslek etiği, meslek derneği üyeliği (bkz. Türk Kütüphaneciler Derneği) vb. özelliklere sahip olmalıdır. Ek olarak, profesyonel kütüphanecilerin, uygulamanın temelini oluşturan teorik bilgi tabanının ve geliştirilmiş veya geliştirilmekte olan uzmanlık bilgisinin geliştirilmesine ve yayılmasına aktif olarak katılmaları gerekir. Bu nedenle, kütüphanecilerin çalışmalarını ve konumlarını anlamadan "incelemelerini", "düşünmelerini" ve "yargılamalarını" gerektiren bir "uzman" yönü vardır.
Profesyonel kütüphaneciler, hizmet verdikleri kurumlarda çalışmalarının yüksek değerinin farkında olmalıdırlar. Kurumun projelerine ve ekip çalışmasına her zaman katılmaya hazır oldukları açık olmalıdır. Okuyucular için bilgilendirici materyaller hazırlanması ve kullanıcı eğitimi verilmesi gerekmektedir. Yine profesyonel kütüphanecilerin diğer kütüphaneler, eğitim, araştırma ve kültür kurumları ile çalışması gerekmektedir. Aynı zamanda, profesyonel kütüphaneciler, profesyonel imaj ve statünün desteklenmesine ve tanınmasına önemli ölçüde katkıda bulunurlar. Profesyonel olmamak ise bu duruma azımsanamayacak derecede büyük zararlar verir.
Toplumun ve bireylerin ihtiyaç duyduğu bilgiye en hızlı, en etkili, verimli ve doğru erişimi sağlamak için kütüphane profesyonellerine önemli bir sorumluluk düşmektedir. Kütüphanecilik bir meslek olarak henüz “profesyonelleşme sürecini” tamamlamamıştır. Ancak kütüphane çalışanları toplumdaki yerlerini ve önemini korumakta, toplumsal ve kişisel bilgi ihtiyaçlarını tespit etmekte, teknolojik değişim ve gelişmeler sayesinde hizmetleri sürekli iyileştirmekte ve değiştirmektedir.
Kütüphanecinin imajı
Kütüphanede sevilen ve saygı duyulan, sorumluluklarını anlayan, iletişimde başarılı, olumlu iş imajına sahip, mesleki bilgi ve paylaşıma sahip, özgüveni ve özsaygısı olan bir kütüphaneci mesleki anlamda profesyonel imaja sahip bir kütüphanecidir.
Hem kütüphanecilerin toplumsal yaşamdaki imajı hem de kütüphane personelinin mesleğe olan imajı ve yaklaşımı, bilişim teknolojilerinin kütüphaneye entegrasyonu ile bambaşka bir boyut kazanmaktadır. Genç, profesyonel, dinamik, kendine güvenen ve işini seven birinci sınıf bir kütüphaneci, kendi kütüphane imajında devrim yaratmıştır ancak bu kütüphanecilerin toplumda yeni bir imajı yansıtma isteğinin olmadığı anlamına gelmemektedir.
Düzenleme işlemi yapan kütüphaneciler. |
Türkiye'de kütüphanecinin imajı
Türkiye'nin en büyük sosyo-kültürel sorunu "okuma"dır. Okumayı sevmeyen bir toplumda, kütüphaneye ve kütüphanecilere onu kabul ettirmek için çaba sarf etmek gerekir. Bireyin okumayı öğrenmesi için en iyi zaman çocukluk dönemidir ve bu dönemde en etkili kişiler ebeveynler, öğretmenler ve bir dereceye kadar kütüphanecilerdir.
Günümüz eğitim sistemleri, bilgi çağına cevap verebilecek nesiller yetiştirmeyi amaçlamaktadır ve kişisel bilgi okuryazarlığı eğitimleri bu amaca erişim sağlamaktadır.
Bilgileriyle toplumun çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini hisseden kütüphaneciler, profesyonel bir konum oluşturmakta ve bunu kamuoyunda kabul edilebilir kılmakta zorlanırlar.
Kütüphaneci ve teknoloji
Bilgi toplumu ve günümüzün ağ bağlantılı toplumunu anlamak için yeni sosyal yapıların dinamiklerini, kısıtlamalarını ve olanaklarını kütüphanecilerin kendilerine aşılaması gerekmektedir. Teknolojinin yaygınlaşması nedeniyle de bazı bilim disiplinleri kütüphanecilik, arşivleme ve belgeleme disiplinleri ile bütünleşmiştir.
Aşağıdaki özellikler kütüphaneci açısından bilgisayar bilimi ile daha net bir yakınlaşma göstermektedir.
- İletişim yolu tasarımı, ağ tasarımı,
- Sistem analizi, yazılım sistem tasarımı,
- Çevrimiçi ve CD-ROM kullanıcıları ve benzeri ilgili araçlar dahil olmak üzere kullanıcı hizmetleri,
- Kaynakların derlenmesi ve dosya oluşturulması,
- Veri girişi, veritabanı oluşturma, bakım ve destek hizmetleri.
Bilgi yöneticisi (kütüphaneci), bu tür gelişme ve değişimlerde önemli ve zorlu roller üstlenebilecek şekilde gelişmelidir. Ancak, motive olmayan çalışanlar iyi performans gösteremezler. İç iletişimin önemli bir amacı, çalışanlara iş yerinde genellikle yardımsever ve değerli insanlar olduklarını hissettirmektir.
Günümüz bilgi ve belge teknolojileri ve kütüphaneci
Kütüphaneci mesleği uzun süredir değişim yönetimini tartışmaktadır. Bilgi teknolojisinin kütüphaneci mesleğindeki rolü, değişime ve özellikle teknolojik yeniliğin kütüphane ortamına getirdiği hızlı değişime uyum sağlama yeteneğine özel olarak odaklanmıştır. Örneğin, yıllar boyunca gözlemlediğimiz kütüphanelerdeki teknolojik gelişmeler, değişime uyum sağlamak için farklı mesleki stratejilerin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuşlardır. Karmaşık bilgi ortamı nedeniyle hem genel uzmanlara hem de alt uzmanlara ihtiyaç duyulmuştur.
Bu karmaşada ayrıca geleneksel ve dijital kütüphane bağlamında ihtiyaç duyulan beceriler arasında kesin bir ayrım vardır. Geleneksel kütüphane becerileri, bu bağlamda bilgi toplama ve düzenleme ile ilgilidir. Literatür, kütüphanecilikte değişim ihtiyacının altını çizmekte ancak internet ve sosyal medya bağlamında güncellenmiş çalışma yeteneği ile geleneksel becerilerin sürdürülmesine vurgu yapmaktadır. Tutumları değiştirmek ve yeni dijital düzeni anlamak son derece önemlidir. Bilgi günümüzde sadece kütüphane ürünü değildir ve insanların bilgiyi nasıl aradıklarını ve kullandıklarını anlamaya ihtiyaç vardır. Temel becerilere inanan ve odaklanan, genel olarak bilgi toplumuna uyum sağlamak için esnekliğe sahip, kullanıcı merkezli ve kütüphaneyi tanıtıp pazarlayan (hizmetlerini öne çıkaran), iddialı ve proaktif bir davranışın kütüphaneci mesleğinde bulunması yine son derece önem taşımaktadır.
kütüphaneci kelimesi ne demek TDK sözlük anlamı ve açıklaması nedir?
1. isim Kütüphanede görevli kimse; bibliyotekçi.
2. isim Kütüphanelerde işlerin yürütülmesini sağlayan, kütüphanecilik öğrenimi görmüş kimse; kitaplık bilimci, bibliyotekçi.