sarmak ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
sarmak, -ar
1. -i Çevresini çevirmek, çepeçevre dolanmak.
2. -i ► kuşatmak:
"Gece, ahenk içinde divanımı/ Şenlendirse pırıl pırıl rakkaseler / Gece, gece, her yanımı / Sarsa güller, laleler, menekşeler" - Halit Fahri Ozansoy
3. -i Dolayında yer almak.
4. -i ► kaplamak:
"Kültür düşüklüğündeki çöküş, yaygın bir hastalık gibi sarar toplumu." - Necati Cumalı
5. -i Bir şeyi üzerine başka bir şey koyarak kaplamak:
"Ah işte tövbe ettik bütün suçlarımızdan / Bir gaflet perdesiydi gözlerimizi saran" - Enis Behiç Koryürek
6. -i ► kucaklamak.
7. -i Yumak yapmak:
İpliği sarmak.
8. -i Şerit, ip vb.ni başka bir şeyin üzerine dolamak.
9. -i Kâğıt veya bir bitki yaprağıyla dürmek:
"Dolma sarıyorum diye yaprağı parmağıma doladım." - Hüseyin Rahmi Gürpınar
10. -i Sarılıp tırmanmak:
Asma çardağı sardı.
11. -e, -i Bir şeyi başka bir şeyin içine koyup onunla kaplamak:
Kitabı kâğıda sarmak.
12. -i Taşıt tırmanmak, yükseğe doğru çıkmak.
13. -i Saldırmak, hücum etmek:
"Faik Efendi biliyordu ki saracaklar hem de fena saracaklar." - Memduh Şevket Esendal
14. -i Bir görev veya işin yerine getirilmesini başkasına yüklemek.
15. -i, mecaz Sözle saldırmak; tedirgin etmek:
Evdekilerin hepsi bana sarıyor.
16. -i, mecaz Hoşuna gitmek, zevkini okşamak:
"Bu canlılık, insanı on yıl önce görmüş olduğum muhteşem yazdan daha başka türlü sarıyordu." - Ahmet Hamdi Tanpınar
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007
wind
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]
