efendi ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
Rumca
1. isim Günümüzde bey ünvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir ünvan:
"Yeni ev, Rüstem Efendi'ye kiraya verildi." - Yusuf Ziya Ortaç
2. isim Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse:
"Köylü memleketin efendisidir." - Atatürk
3. isim ► koca (I):
"Bizim efendi artık geceleri de eve gelmiyor." - Cahit Uçuk
4. ünlem (efe'ndi) Hizmetlilere seslenilirken kullanılan bir söz.
5. ünlem (efe'ndi) Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü:
"Efendi! Allah'ın emriyle kızını bana ver." - Sait Faik Abasıyanık
6. sıfat, mecaz Görgülü, nazik, kibar olan.
7. isim, eskimiş Eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılan ünvan.
Kelime Kökeni
Orta Yunanca avthéntis αυθέντης "bey, sahip, mevla, Bizans"ta bir saygı unvanı" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca authéntēs αυθέντης "reşit ve mümeyyiz kişi, vekil olmayan, asil" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca authéntō αυθέντω "sorumluluk ve yetki sahibi olmak" fiilinden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
- "Rum papazlarına hitaben kullanılan saygı deyimi" [ Danişmend-Name (1360) ]
- "egemen kimse, bey" [ Ahmed b. Kadı-i Manyas, Gülistan Tercümesi (1430) ]
- "okuryazar kişiler için mevla/molla karşılığı kullanılan saygı deyimi" [ (1500 yılından önce) ]

Efendi (Arapça: أفندي Afandī; Farsça: آفندی), Bizans'ta bir saygı unvanı olan Orta Yunancadaki avthéntis kökünden türetilmiş, "bey", "üstad", "hazret" anlamında kullanılır. Kadınlar için hanımefendi olarak kullanılır.
YanıtlaSilGünlük kullanım: 17. yüzyılda Ayıntab şehri mahkeme kayıtlarında unvanların değişimi şöyledir: Seyyid 1656–1660 arası 342, 1689–1693 arası 878 (%157 artış); Molla 382 → 624 (%63 artış); El-Hâc 2.409 → 2.509 (%4 artış); Beg 573 → 377 (%34 azalış); Çelebi 1.485 → 990 (%33 azalış); Efendi 909 → 609 (%33 azalış).
Eskiden şehzadeler, din adamları ve eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılırdı. Günümüzde ise "bey" unvanına göre ikinci derecede bir saygı ifadesidir.
Kullanım örnekleri: Hoca Efendi minareden düştü. (okumuş adam) O kızın babası efendi bir adamdır. (saygıdeğer, çelebi) Efendilik bende kalsın. (kibarlık, terbiye, ağırbaşlılık) Bizim efendi kırkından sonra azdı. (koca) Kapıcı Mehmet Efendi gazeteleri getirdi mi? (bey denmeyecek kişilere verilen 2. derece unvan) Peygamber Efendimiz her zaman sahabelerine danışırdı. (saygın, sözü dinlenir kişi) Köpek efendisinin arkasından seyirtti. (sahip) Hizmetçi kız efendisinin terliklerini getirdi. (evin sahibi erkek) Efendiler gibi yaşayabilirdi ama o başka bir hayat seçti. (varlıklı, refah içinde) Buyurun efendim. (saygı ifadesi)