takmak ne demek? TDK anlamı ve açıklaması
takmak, -ar
1. -i Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek:
"Gözlüğünü takıp masaya eğildi." - Refik Halit Karay
2. -e, nesnesiz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek:
Geline pırlanta yüzük takmışlar.
3. -e, -i Ad, lakap koymak:
"Ona bu adı kim takmıştır, ne zaman takmıştır, bilemiyor." - Haldun Taner
4. nesnesiz ► kuşanmak:
Kılıç takmak.
5. -i Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek:
"Arabaya hafiye kıyafetinde polis memurları da takıyorlar." - Yusuf Ziya Ortaç
6. -e, mecaz Biriyle olumsuz olarak uğraşmak:
Matematik öğretmeni ona taktığı için dersten kaldı.
7. -i, argo Borç bırakmak:
"Bu eve asilzadelerin biri girip öteki giderdi. Giden kirayı takar, gelen ortalığı kasıp kavururdu." - Peyami Safa
8. -i, argo Önemsemek, önem vermek; tınmak:
"Dün koskoca bir mebus kızıyken, bir zamanların Şalvarlı Nuriyesi'ni takar mıyım?" - Adalet Ağaoğlu
9. -den, -i, argo, -de Sınavını başaramamak:
Bütün derslerden takarak sınıfta kaldı.
Zanaat Terimleri Sözlüğü - 1976
Gaga. (Gücüllü *Yalvaç -Isparta)
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu - 2007
mount
Kelime Kökeni
Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice mlē מל "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי "doldurma" kökünden türetilmiştir.
Tarihte En Eski Kaynak
[ Mukaddimetü'l-Edeb (1300 yılından önce) ]
