depresif duygudurumu

 

depresif duygudurumu

Depresif duygudurumu veya Depresyon, bir olay karşısında duyulan beklentilerin olumsuz yönde olması veya beklentilerin olumsuz yönde gittiği sanrısıdır. Bu duygu çoğu zaman; hiçbir zaman ve hiçbir şekilde gerçekleşemeyecek olan, veya böyle olacağı sadece düşünülen beklentiler söz konusu olduğunda kendini belli eder. Umutsuzluk, özellikle öncesinde bu beklentiyi elde edemeyen insanların yaşayacağı bir duygudur.

Ancak çoğu kimseye göre, umutsuzluk, zaten o beklentinin önündeki en büyük engellerden biridir. Bu nedenle, umutsuzluk, çoğu kişi tarafından olumsuz olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca, umutsuzluk teması günlük yaşamda da büyük yer bulan bir olgudur. Bu duygu, sanat eserlerinin oluşmasına ilham veren ve genel kültürde bariz bir şekilde kendini belli eden bir duygudur.

    Uzmanlık: Psikiyatri

{tocify} $title={İçindekiler}

Faktörler

Yaşanan olaylar

Çocuklukta yaşanan yas, ihmal, zihinsel istismar, fiziksel istismar, cinsel istismar veya kardeşlere eşit olmayan ebeveyn muamelesi gibi yaşanan olumsuzluklar yetişkinlikte depresyona yol açabilir. Özellikle çocuklukta fiziksel veya cinsel istismar, mağdurun yaşamı boyunca depresyon yaşama olasılığı ile önemli ölçüde ilişkilidir.

Depresif ruh hallerini etkileyebilecek yaşam olayları ve değişiklikler şunları içerir (ancak bunlarla sınırlı değildir): doğum, menopoz, mali zorluklar, işsizlik, stres (örneğin iş, eğitim, aile, yaşam koşulları vb.), Tıbbi teşhisler (kanser, HIV, vb.), zorbalık, sevilen birini kaybetme, doğal afetler, sosyal izolasyon, tecavüz, ilişki sorunları, kıskançlık, ayrılık veya yıkıcı yaralanma. Ergenler, sosyal reddedilme, akran baskısı veya zorbalığın ardından depresif bir ruh hali yaşamaya eğilimli olabilirler.

Küresel olarak, 264 milyondan fazla her yaştan insan depresyondan muzdariptir. Küresel COVID-19 salgını, bireylerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyerek depresyon seviyelerinin yükselmesine ve yıkıcı boyutlara ulaşmasına neden oldu. Surrey Üniversitesi tarafından Sonbahar 2019 ve Mayıs/Haziran 2020'de yürütülen bir araştırması, COVID-19'un genç insanların ruh sağlığı üzerindeki etkisine baktı. Bu çalışma Journal of Psychiatry Research Report dergisinde yayınlandı. Çalışma, önceki Sonbahar'a (2019) kıyasla depresyon semptomlarında önemli bir artış ve genel refahta bir azalma olduğunu gösterdi. Araştırmada ankete katılanlarda klinik depresyon seviyelerinin iki kattan fazla arttığı bulundu ve 2019 Sonbaharında yüzde 14,9'dan Mayıs/Haziran 2020'de yüzde 34,7'ye yükseldi. Bu çalışma ayrıca, belirli yaşam olaylarının depresyon gelişimi ile olan ilişkisini vurgulamaktadır.

Melankoli üzerine alegori,1729-40 yılları arası, gravür Metropolitan Museum of Art (New York)
Melankoli üzerine alegori,1729-40 yılları arası, gravür Metropolitan Museum of Art (New York)

Kişilik

Kişilik veya kişinin sosyal ortamındaki değişiklikler depresyon düzeylerini etkileyebilir. Kişilik göstergeleri şunlar olabilir: geçici ancak hızlı ruh hali değişiklikleri, kısa süreli umutsuzluk, eskiden kişinin hayatının bir parçası olan faaliyetlere olan ilginin kaybı, uyku bozukluğu, önceki sosyal yaşamdan çekilme, iştah değişiklikleri ve konsantrasyon güçlüğü.

Alkolizm

Alkolizm, alkol beynin prefrontal ve temporal korteks gibi bazı bölgelerini yavaşlatan, rasyonalite ve hafızayı olumsuz etkileyen bir depresan olabilir. Aynı zamanda beyindeki serotonin seviyesini düşürür ve bu da potansiyel olarak daha yüksek depresif ruh hali olasılığına yol açabilir.

Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada alkol alım miktarı, depresif duygudurum seviyesi ve bunun alkolizmden kaynaklanan sonuçları yaşamanın risklerini nasıl etkilediği arasındaki bağlantı incelenmiştir. Araştırmada sosyal faktörler ve bireysel davranışlardan oluşan diğer göstergeler de dikkate alınmıştır. Sonuçlar, bir duygu olarak depresyon düzeyinin, riskli davranış miktarını ve içmenin sonucunu olumsuz yönde etkilediğini, alkol alımının göreceli zararından korunmak için kendi başına alınan davranışsal eylemler olan koruyucu davranış stratejileri ile ters bir ilişkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, yüksek bir depresif ruh haline sahip olmak, içki içmekten daha büyük sonuçlarına yol açar.

Tıbbi tedaviler

Tıbbi tedaviler depresyona yol açabilir. Depresyonla ilişkili tıbbi tedaviler arasında interferon tedavisi, beta-blokerleri, izotretinoin, kontraseptifler, antikonvülsanlar, antimigren ilaçlar, antipsikotikler ve gonadotropin salgılayan hormon agonisti gibi tedaviler bulunur.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski