cinsel devrim

 

Cinsel Devrim

Cinsel devrim, (İngilizce: sexual revolution) Batı dünyasında 1950'li yılların ortalarından başlayıp 1960'larda belirginlik kazanan, genel olarak cinselliğin evliliğe, tek eşliliğe, heteroseksüelliğe ve üremeye indirgenmesine karşı çıkan, cinsel özgürlük konusunda haz ve istek üzerine her eylemi meşru gören bir siyasi harekettir.

Kuramları, psikanalist Wilhelm Reich'ın çalışmalarından hareketle şekillenmiştir. Evlilik öncesi ilişkinin, zinanın, eşcinselliğin, doğum kontrol hapı kullanımı ve kürtaj yoluyla doğum kontrolünün normalleşmesinde ve modern porno sektörünün doğuşunda etkili olmuştur.

Cinsel Devrim düğmeleri


{tocify} $title={İçindekiler}

Hakkında bilgi nedir?

  • Tarih: 1960-1980
  • Mekân: Dünya çapında
  • Amaç: Cinselliğin ve doğum kontrolünün daha geniş kabulü

Geçmişi

19. yüzyıl sonunda, içinde yaşadıkları toplumda cinsellik negatif bir kavram olarak tanımlanır ve birçok cinsel davranış hastalık olarak kabul edilirken Henry Havelock Ellis, Richard Von Kraft – Ebing gibi araştırmacıların çalışmaları, cinselliğin normal algılanmaya başlamasında rol oynadı. Psikanalist Freud, cinselliği ve cinsel memnuniyeti insan hayatının temel parçası olarak değerlendirdi ve insanların olabildiğince fazla cinsel memnuniyet ve olabildiğince az acı duymaları gerektiğini vurguladı.

Freud'un öğrencisi Wilhelm Reich, insanların bilinçaltında yatan dürtüleri serbest bırakırlarsa rahatlayacağı görüşünü savundu; cinsel açıdan tatmin olmuş kişilerin faşizmden, savaş yanlılığından, tüm kötülüklerden uzak olacağını ileri sürdü. Reich'in görüşleri; ergenlik dönemi cinsellik, evlilik dışı cinsel ilişki, doğum kontrol hapı ve kürtaj yolu ile doğum kontrolü ve kadının ekonomik bağımsızlığını kazanması gibi önemli konuların araştırılmasına ve gündeme taşınmasına önayak oldu.

Viyana’da tıp okurken W. Reich'ın tezleriyle tanışan William Burroughs bu tezleri işleyerek Amerika’da ilk kıvılcımı başlattı. II. Dünya Savaşı'nın ardından başlayan Soğuk Savaş'ın taraflarından biri olan ABD'de genele yayılı sosyal hayata nüfuz eden denetim, kontrol ve sansür, cinsel baskıları da getirmişti. Cinselliğin söze vurulması bile olanaksız gibiydi. Evlilik öncesi ilişkiler meşru görülmediğinden kadınlar erken yaşta evleniyor, eşcinselliğin varlığı reddediliyordu. Böyle bir dönemde "eski kafalı” dedikleri topluma duydukları yabancılığı giyim ve davranışlarıyla sergileyen Beat Kuşağı ortaya çıktı. Bu kuşağın, uyuşturucu ve caz müziğin ardından cinsel devrimi yaşamlarının merkezine koymasında belirleyici isimlerden biri William Burroughs oldu.

Biyolog Alfred Kinsey, "Kinsey Raporları" olarak anılan "İnsan Erkeklerinde Cinsel Davranışlar" (1948), "İnsan Dişilerinde Cinsel Davranışlar" (1953) adlı kitaplarında 5300 erkek ve 5940 kadın ile yapılan görüşmelerden elde ettiği verileri kullanarak insanlardaki cinsel yönelimlerin geniş bir yelpazeye bölündüğünü ileri sürdü. Tüm dünyada çok okunan Kinsey Raporları, Amerikan ceza sisteminde "suç" olarak kabul edilen zina, çocuk erotizmi, kürtaj, evlilik öncesi cinsel ilişki, karı-kocaların birbirlerini aldatması ve eşcinselliğin suç olmaktan çıkarılıp normalleşmesinde etkili oldu.

Doğum kontrol hapının 1960'lardaki icadı, cinsellikle doğurganlığın birbirinden ayrılmasını mümkün kıldı ve cinsel alışkanlıkların değişiminde, daha özgür yaşanılabilir kılınmasında önemli rol oynadı. Birçok ülkede kullanımı yasak olan ve yasadışı yollardan temin edilen doğum kontrol hapları, önce yalnızca evli kadınlara satılma başlandı; feministlerin mücadelesi sonucu 1970'lerde birçok ülkede yasallaştı. Bu dönemde kadın hareketleri, eğitim, çalışma, yurttaşlık alanlarında hak mücadelelerini genişletip ev içi ücretsiz emek, aile içi şiddet, tecavüz gibi yeni konuları temel almaya başlamıştı. Özel olanın, cinsel olanın politik olduğu anlayışı ile hareket eden kadınlar, doğum kontrolünün yaygınlaştırılmasını, kürtajın daha güvenilir koşullar altında yapılması talepleri için mücadele etmekteydi. Birçok feminist, evliliğin ve "heteroseksüel seks kurumu olan ailenin ortadan kaldırılmasını savundu. Cinselliğin tek ifadesinin evlilik olmaktan çıkması ile 1960'larda boşanmalar arttı. Evlilik sonucu doğmamış çocukların hakları için mücadeleler verildi.

1970’li yılların başında odağına daha çok kadınları alan çalışmalar yapılmasına lezbiyen aktivistler tarafından başkaldırılar oldu. 1970'lerin sonunda lezbiyen ve gey özgürleşme hareketleri ortaya çıktı; homoseksüel ilişkilerin onay görmesi, yasakların kalkması için mücadele verildi.

Cinsel devrim, 1960'ların sonunda modern porno sektörünün doğuşunda da etkili oldu. Bu nedenle, her türlü eşitsizliğe, cinsiyetçiliğe, sömürü düzenine bir karşı çıkış hareketi olarak ortaya çıkmış olsa da erkeklerin lehine olan bazı gelişmelere kaynak sağlamakla, kadınlar açısından kayıplara yol açmakla eleştirilmiştir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski