Abdullah bin Zübeyr İsyanı

 

Abdullah bin Zübeyr İsyanı

Abdullah bin Zübeyr İsyanı; Yezid'e sadakat yemin etmeyenlerin diğer bir başkanı olan Ebu Bekir'in torunu ve Peygamber'in yakın sahabilerinden Zübeyr bin Avvam'ın oğlu Abdullah bin Zübeyr'in çıkardığı isyandır.

II. Muâviye'nin ölümünden sonra İbni Zübeyr'in yaklaşık etki alanı
II. Muâviye'nin ölümünden sonra İbni Zübeyr'in yaklaşık etki alanı

{tocify} $title={İçindekiler}

Abdullah bin Zübeyr İsyanı'nın coğrafyası

Müslümanların hac ritüelinde ziyaret ettiği yerlerden olan Muhammed'in doğum yeri, kıble ve Kâbe'nin yerinin neresi olduğu konusu 1970'li yıllardan bu yana tartışılmaktadır. Arkeolojik araştırmalarda Mekke'nin rivayetlerin aksine yeni bir şehir olarak ortaya çıkışı, bilinen tarih kaynaklarında ve haritalarda adının 8. yüzyıl öncesinde geçmemesi, ticaret yolları üzerinde olmaması yanında tarım açısından arazinin uygunsuz oluşu, erken dönem İslam tarihi hakkında ipuçları veren Kur'an ve hadis rivayetlerinde tanımlanan bazı yer isimleri ve özellikleri ile Mekke coğrafi yapısının uyuşmaması araştırmacıları İslam'ın kaynakları konusunda farklı arayışlara yöneltmiştir.

Kasr'ül-Bint
Kasr'ül-Bint

Muaviye'nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe Yezid'in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan karataş üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır. Kanadalı arkeolog ve İslam tarihi araştırmacısı Dan Gibson'a göre sözü edilen yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık 1200 kilometre kuzeyde, Petra'da gerçekleşmişti. Araştırmalarında ulaştığı en eski camilerin kıble duvarlarının Petra'yı göstermeleri nedeniyle, bu bulgularla ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki diğer ipuçlarını bir araya getiren Gibson Muhammed'in Petra'da yaşamış ve buradan Medine'ye göç etmiş olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ona göre Kur'an'da bahsedilen “bekke” veya “mekke” sözcükleri de Petra'yı ifade ediyordu. Müslümanların ilk kıblesi de Kudüs'teki Mescid-i Aksa değil Petra'da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan kübik yapı olmalıydı. Gibson Petra'da İslam öncesi ve İbni Zübeyr öncesi erken İslam döneminde haccın icra şeklini anlattığı bir video yayınladı.

A&I 14 Petra Pilgrimage (Dan Gibson Petra'da haccın yapılışını anlatıyor), İngilizce


Bu yapı Müslümanların iç savaşlarından birisi olan Abdullah bin Zübeyr İsyanı sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr karataşı diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevi saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke'nin bulunduğu yere taşımış, yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevilere karşı Abbasilerin desteğini kazanan yeni mekan birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü Mekke'ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmış, Mekke Müslümanların yeni hac merkezi olmuştur. Ancak bu iddialarının tarihsel olarak herhangi bir tutarlılığı yoktur. 7. yüzyılda yaşayan John Bar Penkaye isimli Süryani bir yazarın Abdullah İbni Zübeyr'in isyanı devam ederken yazdığı kroniklerinde Kabe'nin taşınmasından veya Petra'dan bahsetmemesi, Kabe'nin konumunun çölün uzak noktalarında olarak bahsetmesi, Kabe'nin taşındığı veya aslında Petra'da bulunduğu iddialarının geçerliliğini yitirtmektedir. Ayrıca, 741 yılında yazılmış olan Bizans-Arap kroniğinde Yezid'in Petra'ya değil de Mekke'ye saldırdığından bahsetmesi, 8. yüzyılda yaşamış Theofanis isimli Bizanslı yazarın da benzer bir şekilde olayın bir zamanlar Bizans toprağı olan Petra'da değil de Mekke'de yaşandığından bahsetmesi, herhangi bir kaynakta Dan Gibson'un iddia ettiği gibi olayın gerçekleşmemiş olması, bu iddiaları geçersiz kılmaktadır.

İsyânın başlaması

Peygamber Muhammed'in torunu Hüseyin bin Ali'nin Kerbela'da öldürülmesinden sonra Abdullah bin Zübeyr Mekke'ye döndü, Yezid'i halife kabul etmediğini bildirip isyan bayrağını açtı. Hicaz'da ve Arabistan'da durumunu güçlendirmeye koyuldu. Medineliler önce I. Yezid'le durumu görüştüler ve sonra Medine'nin Emevi emirini şehirden atıp Abdullah bin Zübeyr tarafına geçtiler. Abdullah bin Zübeyr, I. Yezid'in Basra'daki Irak ve Kufe valisi olan Ubeydullah bin Ziyad'a karşıt olmak üzere, Irak'ta Kufe'ye bir vali bile gönderdi. Abdullah bin Zübeyr Mısır ve Suriye'de bile Emeviler'den hoşlanmayanlar tarafından tutulmaktaydı. Yezid, Basra'daki Irak valisi Ubeydullah bin Ziyad'a Hicaz'a ordusuyla gidip Abdullah bin Zübeyr'in isyanını bastırmasını istedi, ama Ubeydullah hasta olduğu bahanesiyle bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Yezid 10.000 kişilik Suriyelilerden oluşan bir orduyu Müslim bin Ukbe El-Murri komutasında Hicaz'a gönderdi. Bu ordu Abdullah bin Zübeyr'i tutanlar ve çoğu Medine'li bir ordu ile Medine'nin kuzeydoğusunda bulunan El-Harre'da muharebeye giriştiler. Harre Savaşı (veya Harre Olayı) kısa ve çok kanlı oldu. Medineli birkaç sahabi bu muharebede öldürüldü.

İsyânın bastırılması

Sonunda Medineliler yenilip şehirlerine çekildiler. Suriyeli Arap ordusu Medine'ye girdi ve şehir ahalisine zulmedip üç gün şehri yağmaladılar. Suriye ordusu komutanı Müslim bin Ukbe al-Murri mülkiyet ve insan haklarını hep çiğnediği için müsrif lakabını aldı. Müslim bin Ukbe El-Murri bu arada hastalanıp öldü. Onun yerine Suriyelilerin ordusunun başına Hüseyin bin Numeyir as Sakuni geçti ve ordusunu Mekke'ye yöneltti. Abdullah bin Zübeyr bu orduya karşı tutunamayıp Mekke içine çekildi ve Suriyeliler ordusu Mekke şehrini kuşatma altına aldı. Üç ay kadar süren bu kuşatma sırasında Suriyeliler şehri çevreleyen tepelerden mancınıklar kullanarak şehre büyük taşlar atmaya başladılar; Kabe'ye bile zarar verdiler ve Kabe'nin örtüsünü yaktılar. Tam bu sırada Yezid'in ölüm haberi ölümünden 27 gün sonra bu orduya yetişti ve ordu Şam'a döndü. Yezid'in yerine gelecek oğlu hakkında o kadar az bilgi bulunuyordu ki Mekke'yi kuşatan komutan Abdullah bin Zübeyr'e Suriye'ye gelirse onu Şam'da halife ilan edebileceğini söylediği bildirilir. Fakat Abdullah bin Zübeyr Mekke'den ayrılmak istemediği için bu teklifi kabul etmemiştir.

Sonuçları

Fakat bu ordunun Medine'yi talan etmesi ve Mekke kuşatmasında Mekke'ye ve Kabe'ye büyük zararlar vermesi yüzyıllarca unutulmadı. Ölmüş olan Yezid'in zulüm ve kötülük simgeliğine bir neden de bu Medine ve Mekke'ye verdiği büyük zararlardır.

Kaynakça

  1. Holland, Tom; In the Shadow of the Sword; Little, Brown; 2012; s. 303: ‘Otherwise, in all the vast corpus of ancient literature, there is not a single reference to Mecca – not one’
  2. Crone, Patricia; Meccan Trade and the Rise of Islam, 1987, s. 7
  3. Orhan Gökdemir, Din ve Devrim, İstanbul: Destek Yayınları. 2010. s. 64
  4. Data on Gibson's biography taken from his Web pages, his book Qur'ānic Geography and the Amazon author information to this book: 21 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 8 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 26 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 31 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  5. Dan Gibson: Qur'ānic Geography (2011)
  6. S. Brock, A brief outline of Syriac Literature, Moran Etho 9, Kottayam, Kerala: SEERI (1997), pp.56-57, 135
  7. Hoyland, Robert G. Seeing Islam as Others Saw It: A Survey and Evaluation of Christian, Jewish and Zoroastrian Writings on Early Islam;s. 197. The Darwin Press, Inc. (January 1, 1998).
  8. Hoyland, R. (31 Aralık 2019). Seeing Islam as Others Saw It. Piscataway, NJ, USA: Gorgias Press. ISBN 978-1-4632-3960-2.
  9. Muhammad ibn Jarir al-Tabari (ed. Ehsan Yar-Shater çev. David Stephan Powers) (1989-2007) The History of al-Ţabarī 40 Cilt, Albany: State University of New York Press ISBN 0-88706-563-5 (Cilt 24)


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski